Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyada bulanan kanıt ve belgelerden; Antalya İli, Çamköy Köyünde bulunan kayden 1.838.000 m² yüzölçümlü taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, mahkemece 11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m²'lik kısmın satışına karar verildiği, ilama dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın .... ve ... adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tabi tutulduğu, maliklerin talebi, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’nün 19.07.1968 tarih ve 5572 sayılı oluru ile 1/5000 ölçekli......

    Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın içerisinde bulunduğu alan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmakla beraber, öncesinin Devlet ormanı olması nedeniyle, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilerek taşınmazın fazlasının Hazine adına tesciline karar verildiği ve söz konusu kararın 01.07.2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra 27.12.2017 tarihinde TMK'nın 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TBK'nun 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ve terditli olarak açılmış alacak davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 02/06/2020 gün ve 2020/1148-2020/1477 karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, TBK’nın 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil ve terditli olarak açılmış alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, muvazaa sebebine dayalı asıl talebin reddine, yardımcı talep yönünden ise istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; taraf vekillerinin temyizi üzerine ilk karar Yargıtay 17....

        Davacı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunmuştur. Hukukumuzda bir davanın, birden fazla taleple açılması mümkündür. Bu tür davalara da terditli davalar denilir. Terditli davalarda açılmış birden fazla dava yoktur. Dava, aslında terditli istekler içeren tek bir davadır. Somut olayda da davacı tek bir dava açmış ancak mahkemeden terditli olarak talepte bulunmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 326. Maddesi uyarınca yasalardaki istisnalar dışında mahkemelerin yargılama giderlerinden (HMK m.323), bu arada avukatlık ücretinden aleyhine hüküm kurulan tarafı sorumlu tutması gerekir. Görülmekte olan davada, davacının aslında tek bir dava olan terditli isteği kabul edildiğinden, ortada davacı aleyhine kurulmuş bir hüküm yoktur. Dolayısıyla davacı, yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulamaz....

          Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmakla beraber, öncesinin Devlet Ormanı olması nedeniyle, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilerek taşınmazın fazlasının Hazine adına tesciline karar verildiği ve söz konusu kararın 01.07.2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra 19.02.2018 tarihinde TMK'nın 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır....

            Şöyle ki; Mahkeme ihtiyati haciz talebimizin reddine dair kararına gerekçe olarak, davanın terditli açıldığı ve ilk talebi olan tapu iptal talebi için ihtiyati tedbir kararı verildiğinden bahisle ihtiyati haciz talebini reddetmiştir. Tapu iptal talebimiz kabul olmadığı takdirde mahkeme tarafından tazminat talebimize ilişkin bir karar verilecek olup bu aşamada yargılama devam ederken dava konusu malın mahkeme kararı veya başka bir icra dosyasından satışı halinde bu kez tazminat davamız konusuz kalacaktır. Bu sebeple ihtiyati haciz talep etmekte davacının hukuki yararı bulunmaktadır. Bu sebeple mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararının hukuka aykırı olması sebebiyle kaldırılması gerekir. NETİCE VE TALEP : Yukarıda açıklanan ve re'sen görülecek nedenlerle, Bodrum 2....

            Sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna gidildiğini, söz konusu dava her ne kadar tapu iptali ve tescili davası olarak açılmış ise de mümkün olmaması halinde taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi şeklinde terditli talepli açıldığını, hem tapu iptali ve tescili talebi hem de tazminat talebinin reddedildiğini, söz konusu davada hem taşınmaz hem de tazminat davaya konu edildiği için salt taşınmazın aynından kaynaklanan bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığını, ayrıca icra takibine konu alacağın karşı vekalet ücreti alacağı olduğunu, icra takibi başlatılmasına engel bulunmadığını, davacı tarafın tedbir talebinin yerinde olmadığını, icra takibinin haklılığının Yargıtay içtihatları ile ortada olduğunu, takibin devamına karar verilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür....

            Hal böyle olunca mahkemece, derdest tenkis davası açısından 1086 sayılı H.U.M.K'nun 11 ve 27. maddeleri uyarınca dava dilekçesinin yetki yönünden reddine; aynı yasanın 193/2. maddesi uyarınca, dosyanın, hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde (01/10/2011 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20. maddesi gereğince iki hafta içinde) talep edilmesi halinde yetkili ve görevli Kartal Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, usul ve yasaya aykırı olarak birleştirme kararı verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, aralarında bağlantı bulunan davaların değişik yer mahkemelerinde açılmış olması halinde davaların birleştirilmesi talebi ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir....

              Davacı vekili, dava dilekçesinde olay akışını sıralı olarak açıkladıktan sonra sonuç bölümünde davaya konu çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen teslimi, olmadığı takdirde eşyaların bedelinin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini terditli olarak talep etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; davacılar ... ve arkadaşları dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil talebi terditli olarak bedel isteğinde bulunmuş, Mahkemece önceki tarihli karar ile tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, terditli isteğin ise kabulüne karar verilmiş olup; davalı yanların temyizi üzerine Dairece tapu iptali ve tescil istemine ilişkin ret kararının isabetli olduğu, uyuşmazlığın bedel talebi yönünden çözümlenmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Şu halde tapu iptali ve tescil istemine ilişkin hükmün kesinleştiği kuşkusuzdur. Davanın belirtilen niteliğine göre; eldeki uyuşmazlığın ifa imkansızlığı nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu