Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu taşınmazın, içinde yer aldığı imar planının tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden, (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskun olup olmadığı, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezine mesafesi, beldenin gelişme istikametinde olup olmadığı hususlarının belediye başkanlığından sorulmasından, 2-Dava konusu 1270 parsel sayılı ve emsal alınan 194 ada 7 parsel sayılı taşınmazların bağlı bulundukları cadde veya sokak için 2008 yılı itibariyle belediyelerce emlak vergisine esas olmak üzere belirlenen asgari m² fiyatlarının ilgili Belediye Başkanlıklarından, 3-Dava konusu taşınmazın 26.3.2008, emsal alınan 194 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ise 28.4.2005 tarihi itibariyle imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığının ve imar uygulaması görmüşlerse bunlara ilişkin belgelerin Belediye...
Müdürlüğü tarafından kısmen kamulaştırma yapıldığını ve bilahare taşınmazların dava dışı Belediyece imar uygulamasına tabi tutularak oluşturulan imar parsellerinden 194 ada ... sayılı imar parselinin 202/702 payının ... ... adına, 193 ada ... sayılı imar parselinin de su isale hattı olup, ... ... .......
Köyü 194 ada 1 parsel sayılı mera niteliğindeki taşınmazın davalı tarafından amaca aykırı olarak biçilmek ve yapı yapılmak suretiyle işgal edildiğini ileri sürerek müdahalenin önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalı, tapulu yerini kullandığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 194 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bulunmadığından, davacının malik olmadığı bir taşınmaz üzerinde elatmanın önlenmesini isteyemeyeceği bu haliyle açılan davanın HMK 114/1-d maddesi gereğince aktif dava ehliyeti bulunmaması sebebi ile dava şartı yokluğundan ve usulden reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı idare temsilcisi temyiz etmiştir. Dava meraya elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Tapu Müdürlüğünün 28.10.2015 günlü yazısında ... Köyü kadastral parsellerinin 178 ada 1 parselde son bulduğundan, dava konusu 194 ada 1 parselin bulunmadığı bildirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı .... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194/1). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ancak evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik ölümle veya boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunun 194. maddesinin “aile konutuna” sağladığı koruma da sona erer ve rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Davacı ile aile konutu üzerinde ipotek tesis ettiren eşi...'nün evliliği,...'...
Kadastro Mahkemesi'nin 05.03.2003 tarihli ve 2002/43-2003/12 E-K sayılı kararı ile teknik bilirkişi raporu ve krokisinde yerleri gösterilen bölümleri üzerinde davacılar yararına zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmesi nedeniyle bu bölümlerin davacı şahıslar adına tapuya tesciline dair verilen kararın kesinleşmesi sonucunda 194 ada 131 sayılı parsel hükmen ifraz edilmiş, 194 ada 133, 194 ada 134, 194 ada 135, 194 ada 136 sayılı parsel numarası alan bölümler davacı şahıslar adına tapuya tescil edilmiş, taşınmazın kalan bölümü ise aynı parsel altında 318.656,71 metrekare yüzölçümü ile ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya tescil edilmiş, ayrıca tapu kaydına TOKİ lehine şufa hakkı şerhi verilmiştir. Davacı 14.05.2012 tarihinde, irsen ve taksimen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 194 ada 61 parsel sayılı 4907.93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz malikinin kim olduğunun bilinememesi nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli 194 ada 61 sayılı parselin davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 26.03.2010 gün ve 2009/356 Esas, 2010/194 Karar sayılı hükme karşı sanığın vâki temyiz talebinin reddine dair aynı Mahkemeden verilen 01.09.2010 gün ve 2009/356 Esas, 2010/194 sayılı Ek Kararın süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilen hükmün, 13.05.2010 günü usulen tebliğinden itibaren 1412 sayılı CMUK.nın 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süreden sonra 28.05.2010 havale tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından, kanuna uygun olarak verilen 01.09.2010 tarihli temyiz isteminin reddine dair kararın ONANMASINA, 09.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İhraç kaydıyla ihracatçıya yapılan mal teslimilerini ise ihracat olarak kabul etme imkanı bulunmadığından, 194 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin iptali istenen I/4-b bölümüyle getirilen düzenlemede kanuna uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenle, 194 sayılı Gelir Vergisi Tebliğinin I/4-b bölümü ile getirilen düzenlemenin iptali ile davacı adına yapılan tarhiyatın kaldırılması gerektiği düşünülmektedir....
Şubat 1967 tarih 39 sayılı tapu kaydı ise asliye hukuk mahkemesinin 11/12/1962 gün ve 162/264 sayılı ilamıyla Ocak 1967 tarih 70 sayılı tapu kaydının yüzölçümünün düzeltilmesi sonucu oluştuktan sonra ifrazen Ağustos 1967 tarih 127 ila 140 sırasına tedavül görmüş, kadastroda ise Ağustos 1967 tarih 127 nolu tapunun tedavülleri 195 ada 1 ila 18 parsellere, Ağustos 1967 tarih 128 nolu tapunun tedavülleri 194 ada 1, 2, 3 parsellere, Ağustos 1967 tarih 129 nolu tapunun tedavülü 194 ada 4 parsele, Ağustos 1967 tarih 130 nolu tapunun tedavülleri 194 ada 5 parsele, Ağustos 1967 tarih 133 nolu tapunun tedavülü 194 ada 10 parsele, Ağustos 1967 tarih 135 nolu tapunun tedavülü 194 ada 12 parsele, Ağustos 1967 tarih 137 nolu tapunun tedavülleri 194 ada 15, 16, 17 parsellere, Ağustos 1967 tarih 138 nolu tapunun tedavülü 194 ada 18 ve 19 parsele, Ağustos 1967 tarih 140 nolu tapunun tedavülleri 194 ada 22 parsele revizyon görmüştür....
Şubat 1967 tarih 39 sayılı tapu kaydı ise asliye hukuk mahkemesinin 11/12/1962 gün ve 162/264 sayılı ilamıyla Ocak 1967 tarih 70 sayılı tapu kaydının yüzölçümünün düzeltilmesi sonucu oluştuktan sonra ifrazen Ağustos 1967 tarih 127 ila 140 sırasına tedavül görmüş, kadastroda ise Ağustos 1967 tarih 127 nolu tapunun tedavülleri 195 ada 1 ila 18 parsellere, Ağustos 1967 tarih 128 nolu tapunun tedavülleri 194 ada 1, 2, 3 parsellere, Ağustos 1967 tarih 129 nolu tapunun tedavülü 194 ada 4 parsele, Ağustos 1967 tarih 130 nolu tapunun tedavülleri 194 ada 5 parsele, Ağustos 1967 tarih 133 nolu tapunun tedavülü 194 ada 10 parsele, Ağustos 1967 tarih 135 nolu tapunun tedavülü 194 ada 12 parsele, Ağustos 1967 tarih 137 nolu tapunun tedavülleri 194 ada 15, 16, 17 parsellere, Ağustos 1967 tarih 138 nolu tapunun tedavülü 194 ada 18 ve 19 parsele, Ağustos 1967 tarih 140 nolu tapunun tedavülleri 194 ada 22 parsele revizyon görmüştür....