WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava tapuya dayalı on yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, 4753 Sayılı Yasaya dayalı tapulu arazilerinin bir bölümünün arazi kadastrosu çalışmaları sırasında adlarına tespit gördüğünü, bu tespite itirazlarının bulunmadığını, diğer bölümünün ise orman tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, orman tahdit sınırları içinde kalan bölümle ilgili olarak orman tahdidinin iptali ile adlarına tescilini istemiştir. Dava, arazi kadastrosu sırasında davacılar adına tespit gören 163 ada, 116 ve 194 nolu parsellere yönelik değildir....

    Asliye Hukuk ve Kaş Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava tapuya dayalı on yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, 4753 Sayılı Yasaya dayalı tapulu arazilerinin bir bölümünün arazi kadastrosu çalışmaları sırasında adlarına tespit gördüğünü, bu tespite itirazlarının bulunmadığını, diğer bölümünün ise orman tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, orman tahdit sınırları içinde kalan bölümle ilgili olarak orman tahdidinin iptali ile adlarına tescilini istemiştir. Dava, arazi kadastrosu sırasında davacılar adına tespit gören 163 ada, 130 ve 192 nolu parsellere yönelik değildir....

      Asliye Hukuk ve Kaş Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava tapuya dayalı on yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, 4753 Sayılı Yasaya dayalı tapulu arazilerinin bir bölümünün arazi kadastrosu çalışmaları sırasında adlarına tespit gördüğünü, bu tespite itirazlarının bulunmadığını, diğer bölümünün ise orman tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, orman tahdit sınırları içinde kalan bölümle ilgili olarak orman tahdidinin iptali ile adlarına tescilini istemiştir. Dava, arazi kadastrosu sırasında davacılar adına tespit gören 163 ada, 114 ve 156 nolu parsellere yönelik değildir....

        Oysa ki, yukarıda belirtildiği gibi dava, orman kadastrosunun iptali istemiyle açılmış olup tapu iptali ve tescile yönelik bir dava ve talep bulunmamaktadır. Müşterek mülkiye tabi taşınmazlarda maliklerin her biri ayrı yarı orman kadastrosuna itiraz davası açabileceklerine ve yapılan araştırma ile varılan sonuca göre taşınmazın öncesinin orman olmadığı belirlendiğine göre, sadece orman kadastrosunun iptaline karar vermek ile yetinilmelidir.] denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 04/05/1999 tarihinde ilân edilip 04/11/1999 tarihinde kesinleşen orman kadastrosunun dava konusu parsel yönünden iptaline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 10 yıllık süre içinde tapuya dayalı olarak açılan orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 04.05.1999 tarihinde ilân edilip 04.11.1999 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu vardır....

          Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, tapulu gayrimenkullerde tapu sahiplerinin, 10 yıllık süre içerisinde dava açma hakları mahfuzdur.” Davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiası ile dava açmış olup tahdidin yapılıp ilan edildiği tarihten itibaren 6831 sayılı Yasanın 11. maddesinde yazılı 6 aylık ve 10 yıllık süre içinde orman kadastrosuna itiraz davası açması gerekirken, hak düşürücü sürenin geçirilmesinden sonra 05.03.2007 tarihinde tapu iptali tescil davası olarak eldeki davayı açtığı ve davacının 6 aylık ve 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, farklı bir gerekçeyle reddi doğru değilse de, redde ilişkin hüküm sonuç olarak doğru olduğundan, gerekçe değiştirilerek onanmasına" karar verilmiştir. Bu kez davacı ... kararın düzeltilmesini istemiştir.Dairemiz onama kararı gerekçesi, maddi yanılgıya dayalıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman tahdidinin iptali ve şerhin kaldırılması davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar 29.12.2004 günlü dilekçelerinde ... Köyü 649 parsel sayılı tapulu taşınmazın orman sınırı içine alınma işleminin iptaline, tapu kaydına konulan şerhin kaldırılmasına karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapuya dayalı olarak 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali ve şerhin kaldırılması istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 31.07.1997 tarihinde ilan edilip kesinleşen 6831 Sayılı Yasa uyarınca yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır....

              Ne var ki; kesinleşen orman kadastrosunun iptali 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/D ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesi gereğince; ancak, tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebilir. Davacı, tapuya dayanmadığından hak düşürücü süre nedeniyle kesinleşen orman kadastrosunun iptalini isteyemez" denilmektedir. Somut olayda; 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosunda dava konusu 195 ada 193 parsel sayılı taşınmaz 1996 yılında orman niteliği ile tespit edilmiş ve kesinleşerek Hazine adına tapu kaydı oluşmuş ve taşınmaz kamu malı oluşmuştur. Kesinleşen orman kadastrosunun iptali 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/D. ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 11/1 maddesi gereğince; ancak, tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebilir....

                Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak hariç itiraz olunamaz ve dava açılamaz." düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda; orman tahdidinin kesinleştiği 1988 yılından davanın açıldığı 2008 yılına kadar 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre çoktan geçmiştir. Hak düşürücü süre, olumsuz dava koşulu olup; tüm defi ve itirazlardan önce mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir....

                  Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmış, bu işlem 04/05/2007 - 04/06/2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir. Mahkemece, Dairemizin 21.05.2013 günlü bozma ilamında değinildiği gibi 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesine göre orman olarak kesinleşen taşınmazın tapusunun iptali isteminin 10 yıllık süre içinde tapuya dayalı olarak açılabileceği, davacının ise, zilyetliğe dayalı dava açtığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmişse de verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır....

                    Yapılan ve kesinleşen işlem, orman kadastrosu olduğuna göre, temyize konu dava 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmüne göre açılan, tapu iptali davası değil, 6831 sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesi hükmüne göre açılan, orman kadastrosunun iptalidir. Orman niteliğinde olan bir yerin kadastro işlemi kesinleşmekle o taşınmaz kamu malı, orman niteliğini kazanır. Yukarıda açıklandığı gibi, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/D maddesinde ormanlar hakkında özel yasanın uygulanacağı yazılıdır. Kesinleşen orman kadastrosunun nasıl iptal edileceği 3402 sayılı Yasa değil, 6831 sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede ise, kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin ancak, tapulu taşınmazlar yönünden, tapu sahiplerine 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebileceği öngörülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu