"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Genel Kurul Kararının İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * dernek genel kurulunun iptali ve tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/b maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 7. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.06.2008...
Sigorta A.Ş.nın Ankara'da Bölge Müdürlüğünün bulunması ve buranın geçerli şube niteliğinde olması göz önüne alındığında Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunun açık olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun E. 2017/17-1110 K. 2017/860 T. 26.4.2017 kararında “merkez veya şubenin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemeleri, Kanun (2918 s. KTK) uyarınca yetkili kabul edildiğine göre, acente ve şubeyi denetleyen üst mercii olan, genel merkezin emir ve talimatı doğrultusunda çalışan ve yetkisi şubeye göre daha fazla olan bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunu kabul etmek gerekir..."denildiğini, davalı ... Sigorta A.Ş.nın Ankara'da Bölge Müdürlüğünün bulunması ve buranın geçerli şube niteliğinde olması göz önüne alındığında Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür....
Davalı vekili, davanın bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, şube yönetim kurulunun davacının iş sözleşmesini feshetmeye yetkisi bulunmadığı iddiasının yerinde olmadığını, şubelerin etkinlik bölgelerindeki yönetim ve mali konularda görevli olduklarını ve ayrıca davacının iş sözleşmesinin feshine yönelik 02.07.2012 tarihli Şube Yönetim Kurulu kararının da Merkez Yönetim Kurulunun 16.08.2012 tarihli kararı ile de uygun bulunduğunu, odanın en önemli gelir kaynağının mimari proje denetimi neticesinde üyelere verilen sicil durum belgelerinden alman ücretler ve diğer belge ücretleri olduğunu, bu ücretlere ilişkin tablonun yürütmesinin durdurulmasına dair Danıştay 8....
İlk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması, 3. Borç ödemede acze düşmüş olması, 4. Tüzük gereğince yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hâle gelmesi, 5. Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması, hallerinde her ilgili, sulh hâkiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; ... tarafından Hint Asil Hayvanları Koruma ve Geliştirme Derneğinin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ile tasfiyesine karar verilmesi talep edilmektedir. Bu halde uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kumluca Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi....
ın dikte edildiğini, işbu yazının açıkça davalının kanunun emredici hükümlerini tanımadığını ve dava konusu Olağanüstü Genel Kurulun da davalının keyfi tutumunun ürünü olduğunu ispatladığını, belirtilen usulsüz atama ve davacının görevden alınma kararına istinaden ise dosyaya sunulu sadece ..., ... ve ... tarafından imza altına alınan 27.07.2020 tarihli Şube Genel Kurul tutanağı ile olağanüstü genel kurul kararı alındığını, bu kararın da yine aynı tarihli ......
Dava konusu Yönetmelikte yapılan değişiklik öncesinde, dernek yönetim kurulu başkanının adı ve soyadı bilgileri ile üyelerin gerçek ve tüzel kişi ve kadın ve erkek olarak sayıları istenilmekte iken, dernek üyelerinin tamamını kapsayan gerçek kişi ya da tüzel kişi ve temsilcileri için kimlik bildiriminde bulunulması zorunluluğu getirilmemiştir. Uyuşmazlık, dernek beyannamesinin hangi bilgileri kapsaması gerektiği hususunun Yönetmelikle yeniden düzenlenmesinden kaynaklanmaktadır. Anayasa hükmüne göre, herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Ancak dernek kurma hürriyeti, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle kanunla sınırlanabilecektir. Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usullerin de kanunda gösterilmesi esastır....
Dava konusu Yönetmelikte yapılan değişiklik öncesinde, dernek yönetim kurulu başkanının adı ve soyadı bilgileri ile üyelerin gerçek ve tüzel kişi ve kadın ve erkek olarak sayıları istenilmekte iken, dernek üyelerinin tamamını kapsayan gerçek kişi ya da tüzel kişi ve temsilcileri için kimlik bildiriminde bulunulması zorunluluğu getirilmemiştir. Uyuşmazlık, dernek beyannamesinin hangi bilgileri kapsaması gerektiği hususunun Yönetmelikle yeniden düzenlenmesinden kaynaklanmaktadır. Anayasa hükmüne göre, herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Ancak dernek kurma hürriyeti, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle kanunla sınırlanabilecektir. Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usullerin de kanunda gösterilmesi esastır....
Dava konusu Yönetmelikte yapılan değişiklik öncesinde, dernek yönetim kurulu başkanının adı ve soyadı bilgileri ile üyelerin gerçek ve tüzel kişi ve kadın ve erkek olarak sayıları istenilmekte iken, dernek üyelerinin tamamını kapsayan gerçek kişi ya da tüzel kişi ve temsilcileri için kimlik bildiriminde bulunulması zorunluluğu getirilmemiştir. Uyuşmazlık, dernek beyannamesinin hangi bilgileri kapsaması gerektiği hususunun Yönetmelikle yeniden düzenlenmesinden kaynaklanmaktadır. Anayasa hükmüne göre, herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Ancak dernek kurma hürriyeti, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle kanunla sınırlanabilecektir. Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usullerin de kanunda gösterilmesi esastır....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden ...’ın davalı Sendikanın Genel Yönetim Kurulunun 18.11.2009 tarihli toplantısında aldığı kararla 01.12.2009 tarihinde Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Adıyaman ve Kilis illerini kapsayan bölgenin başkanı olarak göreve başladığını, davalı Sendikanın Genel Merkezinin 31.10.2010 tarihli ve 01/6844 sayılı kararı ile Kahramanmaraş Şube Başkanlığının kurulduğunu ve müvekkilinin müteşebbis heyetinin başkanlığına getirildiğini, 05.02.2011 tarihinde yapılan ilk seçimde Şube başkanlığına seçildiğini, daha sonra 2014 ve 2019 yıllarında yapılan Şube Olağan Genel Kurul seçimlerinde de delegelerin büyük çoğunluğunun oyunu alarak Şube başkanlığına devam ettiğini, diğer müvekkili ...’ın ise sendika temsilciliği, baş temsilcilik görevlerinde bulunduğunu, 2019 yılında davalı Sendikanın Kahramanmaraş şubesinin Yönetim Kuruluna seçildiğini ve şu anda asıl delege olduğunu, Sendika genel başkan yardımcısının sendika genel başkanının talimatı...
şeklindeki, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 2. maddesi 1. fıkrası (i) bendinde yer alan "i) Temsilcilik: Dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği ve bünyesinde organları bulunmayan alt birimi, ifade eder." ile 24. maddesinde yer alan "Dernekler, gerekli gördükleri yerlerde dernek faaliyetlerini yürütmek amacıyla temsilcilik açabilirler. Temsilcilikler, şube veya dernek genel kurullarında temsil edilmezler. Şubeler temsilcilik açamazlar. Temsilciliğin adresi, yönetim kurulu kararıyla temsilci olarak görevlendirilen kişi veya kişiler tarafından o yerin mülkî idare amirliğine yazılı olarak bildirilir." şeklindeki ve 5236 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15/2. maddesinde yer alan “Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idari para cezası verilir....