Dernek üyesi olmanın kişiye bahsettiği en önemli hak; genel kurula katılım ve yöneticileri seçimin de oy kullanma hakkıdır. Bir dernek üyesi, üyesi olduğu derneğin genel kurulundan haberdar olmadan dernek genel kurulunun yapılması dernek üyeliğini asılsız kılar. Somut uyuşmazlıkta, davacı dernek olağan genel kurul toplantısına üye olan beş kişiye, tebligat yapılmamış, genel kuruldan haberdar edilmemiştir. Tebligat çıkarılıp iade edilmesi de söz konusu değildir. Üyeler davet edilmediğinden ve üyelere yapılan tebligat bulunmadığından usulsüz tebliğden de söz edilemez. Üyelerin derneğin, genel kurul toplantısına katılma hakkı ellerinden alınmıştır. Bu Anayasal temel hakkın ihlali niteliğindedir. Beş üyenin alınan kararlara etkili olup olmaması önemli değildir. Belkide davet edilmeyen üyelerden biri toplantıya katılıp, konuşma yapsa idi oylama sonucu önemli ölçüde değişebilirdi....
-TL temlik konulması işlemi yapıldığından ve davalı lehine sorumluluk davası açıldığından bu bedele teminatsız olarak tedbir konulmasının koşulları da gerçekleşmiş bulunduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin kalarının saklı kalmak kaydı ile, 08/08/2020 tarihinde yapılan dernek genel kurulunda, genel kurul toplantısında sunulan mali tabloların kulübün gerçek durumunu göstermediğini belirterek, genel kurulda okunan denetleme kurulu raporu ile her şeyin olumlu olarak gösterilmek, delegelerin oylamada yanıltmak sureti ile ibranın sağlanması sonucu olağan genel kurul toplantısında yapılan ibranın, dernek yönetim kurulunun gelir gider hesap tablosunun onanmasına yönelik kısmının iptaline, davalı yönetim kurulu başkanının derneği zarara uğratması, dernek bilançosu ile dernek kayıtlarındaki borç miktarı arasında 15.000.000,00....
Ayrıca kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK nun 308/2. maddesinde tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda kabul iradesinin geçerli olduğunun belirtildiği, davalı dernek yeni yönetim kurulunun davanın kabul edilmesi yönünde genel kuruldan yetki almadığı dolayısıyla da tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri bir dava bulunmadığı gözetildiğinde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Dernek Genel Kurulunun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *dernek genel kurulunun iptali istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/b maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 7. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.09.2008...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Dernek Genel Kurulunun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * Dernek Genel Kurulunun iptali istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/b maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 7. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.25.09.2008...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Dernek Genel Kurulunun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * dernek genel kurulunun tüm sonuçlarıyla iptali istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/b maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 7. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.20.10.2008 (pzt.)...
Dernek kurma hürriyeti" başlıklı 33. maddesi ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun, "Tanımlar" başlıklı 3., "Özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartları başlıklı" 6., "Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler" başlıklı 12. ve "İstisnalar" başlıklı 28. maddelerine yer verilmiş, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 1. maddesinde; bu Kanun'un amacının, dernekler, dernek şube veya temsilcilikleri, federasyonlar, konfederasyonlar ve yabancı dernekler ile merkezleri yurt dışında bulunan dernek ve vakıf dışındaki kâr amacı gütmeyen kuruluşların Türkiye'deki şube veya temsilciliklerinin yasak ve izne tâbi faaliyetlerini, yükümlülüklerini, denetimlerini ve uygulanacak cezalar ile derneklere ilişkin diğer hususları düzenlemek olduğunun belirtildiği, "Dernek kurma hakkı" başlıklı 3. maddesinde, "Fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir....
Dernek kurma hürriyeti" başlıklı 33. maddesi ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun, "Tanımlar" başlıklı 3., "Özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartları başlıklı" 6., "Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler" başlıklı 12. ve "İstisnalar" başlıklı 28. maddelerine yer verilmiş, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 1. maddesinde; bu Kanun'un amacının, dernekler, dernek şube veya temsilcilikleri, federasyonlar, konfederasyonlar ve yabancı dernekler ile merkezleri yurt dışında bulunan dernek ve vakıf dışındaki kâr amacı gütmeyen kuruluşların Türkiye'deki şube veya temsilciliklerinin yasak ve izne tâbi faaliyetlerini, yükümlülüklerini, denetimlerini ve uygulanacak cezalar ile derneklere ilişkin diğer hususları düzenlemek olduğunun belirtildiği, "Dernek kurma hakkı" başlıklı 3. maddesinde, "Fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir....
Dernek kurma hürriyeti" başlıklı 33. maddesi ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun, "Tanımlar" başlıklı 3., "Özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartları başlıklı" 6., "Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler" başlıklı 12. ve "İstisnalar" başlıklı 28. maddelerine yer verilmiş, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 1. maddesinde; bu Kanun'un amacının, dernekler, dernek şube veya temsilcilikleri, federasyonlar, konfederasyonlar ve yabancı dernekler ile merkezleri yurt dışında bulunan dernek ve vakıf dışındaki kâr amacı gütmeyen kuruluşların Türkiye'deki şube veya temsilciliklerinin yasak ve izne tâbi faaliyetlerini, yükümlülüklerini, denetimlerini ve uygulanacak cezalar ile derneklere ilişkin diğer hususları düzenlemek olduğunun belirtildiği, "Dernek kurma hakkı" başlıklı 3. maddesinde, "Fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir....
Dernek kurma hürriyeti" başlıklı 33. maddesi ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun, "Tanımlar" başlıklı 3., "Özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartları başlıklı" 6., "Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler" başlıklı 12. ve "İstisnalar" başlıklı 28. maddelerine yer verilmiş, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 1. maddesinde; bu Kanun'un amacının, dernekler, dernek şube veya temsilcilikleri, federasyonlar, konfederasyonlar ve yabancı dernekler ile merkezleri yurt dışında bulunan dernek ve vakıf dışındaki kâr amacı gütmeyen kuruluşların Türkiye'deki şube veya temsilciliklerinin yasak ve izne tâbi faaliyetlerini, yükümlülüklerini, denetimlerini ve uygulanacak cezalar ile derneklere ilişkin diğer hususları düzenlemek olduğunun belirtildiği, "Dernek kurma hakkı" başlıklı 3. maddesinde, "Fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir....