gerekçesi ile,''Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE; Davalı şirketim feshi talebinin reddine, Davacı ortağın çıkma talebi için haklı neden bulunduğundan davalı şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesine, 29.817.239,80 TL çıkma payının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması veya değiştirilmesi yönündeki talebin reddine, tedbirin devamına, '' karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/09/2015 tarih ve 2012/187-2015/543 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin eski ortağı olduğunu, mahkeme kararı ile ortaklıktan çıkmasına izin verildiğini, ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra, davalı şirket tarafından müvekkilinin ortaklık hissesine düşen çıkma payının da hesaplanarak taraflarına bildirildiğini, bu hesaplamaya taraflarınca itiraz edildiğini, şirketin müşteri portföyü, potansiyeli, marka değeri ve benzeri faktörler ile dağıtılmayan kar paylarının dikkate alınmadığını, sonuç olarak bulunan bedelin müvekkilinin ortaklık çıkma payı olarak...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 11/12/2018 NUMARASI : 2016/1294 ESAS - 2018/1211 KARAR DAVA KONUSU : Şirketten Çıkma ve Çıkma Payının Tahsili KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 5.000,00 TL kaydi sermaye ile davalı şirketin %10 hissedarı olduğunu, pay bedelinin ödenmesi karşılığında şirketten ayrılmak istediğini, davalı şirket ile organik bağı olan Joker Gıda Sanayi ... Ltd. Şti.'nde 2015- 01/07/2016 arasında çalışırken işten çıkarıldığını, fakat SGK'ya durumun "istifa etti" şeklinde bildirildiğini, davalı şirket ile organik bağı bulunan HD İlaç Medikal ... A.Ş.'...
Şti. ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, 93.769,60 TL çıkma payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, asıl davada davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı Dairemizin 06.12.2021 tarih, 2021/2630 E. ve 2021/6859 K. sayılı kararıyla asıl davaya yönelik davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, dava dilekçesinde şirketten çıkma istemi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL çıkma payı alacağı talep edildiği halde Mahkemece, bozma ilamından sonra alınan bilirkişi heyeti raporunda tespit edilen 93.769,60 TL çıkma payı alacağının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi uyarınca taraf talebiyle bağlı kalınması ilkesine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. C....
Kararı davacı - birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, limited şirket ortaklığından haklı olarak çıkma ve çıkarılma talebi ile çıkma payının ödenmesi, yönetici ve ortakların şirkete verdikleri zararların tazmini ile şirkete ödenmesi istemine ilişkindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 294 vd. maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş olacaktır....
verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Çıkma payı alacağının kooperatifçe benimsenerek ödenmiş olması durumunda, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. ve anasözleşmenin 15. maddesi hükümlerindeki koşula ve sürelere gerek kalmaksızın benimseme ya da ödeme tarihi itibariyle çıkma payının muaccel olduğunun kabulü gerekir. Diğer yandan, anasözleşmenin 15/2. maddesinde, "Ortaklığı sona erenlerin yerine ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal ödenir." hükmü yer almaktadır. Ayrılan ortağın doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın yapmış olduğu ödemelerin derhal kendisine iade edilmesi gerekmektedir. Davacıların istifası ile boşalan payının yeni ortağa tahsisi halinde derhal ödeme gerekir. Üyeliği sona eren diğer üyelerin payları yerine yeni üye alınması halinde ise, davacılara derhal ödeme yapılamaz....
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, şirketten çıkmaya izin verilmesi talepli davada husumetin münhasıran şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup diğer ortağa husumet yöneltilemeyeceği, davalı ... yönünden pasif taraf ehliyeti bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine , davacı tarafın davasının niteliği itibari ile şirketten haklı sebeple çıkma ve çıkma payının tarafına ödenmesine ilişkin olduğu, 6102 Sayılı Kanunun 638.md.sinde açıkça belirtildiği üzere her ortağın haklı sebebin varlığı halinde şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği, Davalı şirketin iki ortaklı olup Davacının şirkette %28, diğer ortak ... ise %72 oranda pay sahibi oldukları, dava açıldığı sırada ortaklar arasında Küçükçekmece 2....
talep etmiş ıslahla 116,077,70 çıkma payı, 13.127,15 TL kar payının 21.05.2001 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....
tespit etmesi gerektiğini, mahkemece, şirketin ve davacı dışındaki diğer ortakların menfaatlerini göz ardı etmiş olup, şirketin veya diğer ortakların fahiş belirlenen ortaklıktan çıkma payını ödeyecek parası bulunmadığından, çıkma kararının ortaklığın sona ermesine sebep olacağını, zaten gelirlerde ve karlılıkta bir azalma yaşandığını, ayrılmanın gerçekleşmesi şirketin dağılmasına sebep olacak nitelikte olduğunu, ortaklıktan çıkma davalarında, çıkma kararı ile sadece çıkma payının tespiti yapılması gerekirken, mahkemece taleple bağlı kalınarak 5.000 TL çıkma payının davalı şirketten tahsiline karar verilmesinin de doğru olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir....