Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

görevinin tasfiye memurunda olduğu, dolayısıyla 17.09.2008 tarihli ortaklar kurulu kararı ve mutabakat zaptının gelinen aşamada uygulanabilirliğinin kalmadığı ve davacının davalı şirketten de ortaklıktan çıkma payı talep edemeyeceği gerekçesiyle davalı şirket aleyhine açılan davanın usulden, diğer davalılar aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir....

    Davacı yan, ortağı olduğu davalı limited şirketten haklı nedenle çıkma ve çıkma bedelinin tespiti ve tahsiline yönelik olarak işbu davayı açmış olup, ilk derece mahkemesince de yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına, ayrılma akçesi talebinin ise reddine karar verilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere davacı şirket ortağının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi halinde TTK'nın 641.maddesi gereğince davalı yanın çıkarılmadan kaynaklı çıkma payının karar tarihine yakın değerinin tespiti ile tespit edilen bu değerin davalı yana ödenmesi gerekmektedir....

    Mahkememizce alınan 01.07.2020 tarihli kök ve 06.01.2021 tarihli ek bilirkişi raporlarında özetle: Davalı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapıldığı ve 2016 yılı sonu itibariyle öz sermeye tutarının 208.255,47-TL ve davacının %10 ortaklık payına tekabül eden kısmın 20.825,55-TL olduğu, ancak davalı şirketin 30.09.2017 re'sen terk tarihi ve 2017 yılı sonu itibariyle düzenlenen kayıtlı değer bilançosuna göre öz sermayesinin -1.746.795,14-TL olup borca batık olduğu, rapor tarihi itibariyle güncel değerlere oluşturulan değer bilançosuna göre de öz sermayesinin -1.802.583,19-TL olup borca batık olduğu mütala edilmiştir. Bilirkişi raporları taraflara usulünce tebliğ edilmiştir. Dava, limited şirket ortaklığından haklı sebeplerle çıkma ve çıkma payı ile kâr payının tahsili istemine ilişkindir. Şirketten çıkmaya izin verilmesi talepli davalarda husumetin münhasıran şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, şirket yönetici veya ortağına karşı dava açılması mümkün değildir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "... dava, limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkin olup, çıkma payının ödenmesi istemi nedeniyle ticari bir alacak davası niteliğini haiz olduğu, ayrıca uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir işleme ilişkin olduğu, dolayısıyla bu davada arabuluculuğa başvurmuş olmanın bir dava şartı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak bu dava şartının yerine getirilmediği..." gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE karar verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "... dava, limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkin olup, çıkma payının ödenmesi istemi nedeniyle ticari bir alacak davası niteliğini haiz olduğu, ayrıca uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir işleme ilişkin olduğu, dolayısıyla bu davada arabuluculuğa başvurmuş olmanın bir dava şartı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak bu dava şartının yerine getirilmediği..." gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE karar verilmiştir....

        Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca ortağın istifa ettiği yılın bilançosunun görüşüldüğü genel kurulda onaylanan bilançoda gösterilen genel giderlerin düşülmesi suretiyle çıkma payının hesaplanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, kooperatifin aktif ve pasif tüm mal varlığı gözönüne alınarak adeta tasfiye payı niteliğinde bir hesaplama yapılmıştır. Bu durumda mahkemece, kooperatif konusunda uzman bilirkişi heyeti seçilerek, davacı kooperatifin tüm defter kayıt, belge, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, üye kayıt defterleri ve gerekirse kooperatifin banka kayıtları üzerinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak, davacının çıkma payının yukarıda açıklanan ilkeye uygun olarak hesaplanması ve oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Bilirkişi tarafından düzenlenen ---- tarihli kök raporda özetle; TTK Çıkma ve çıkarılma MADDE 638'de ; (1)Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkım tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirti şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir. Hüküm altına almıştır....

            Noterliği'nin 27/01/2014 tarih ve ... yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi dosyamız arasına alınmış, bilirkişiden 08/07/2020 tarihli rapor temin temin edilmiştir. Limited Şirketlerde hisse devrinin ne şekilde olacağı 6102 Sayılı TTK'nun 595.maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu madde; "(1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştı­rılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır....

              çıkma konusunda terditli bir talep ileri sürmediği, Mahkemenin de çıkacak ortağın payının yüksekliği ve bir şirketin kendi paylarının yarısını iktisap etmesinin hukuki ve fiili imkansızlığını gözeterek davacının şirketten çıkarılması seçeneğini dikkate almadığı, üstelik davacının bir kısım ödeme aldığı, ödememin gerçek mahiyetinin belirlenmesinin çıkma payı (ayrılma akçesi) konusunda etkili olacağı, bunun da adil bir çıkma payı takdir edilmesini güçleştireceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

              , Davacının çıkma konusunda terditli bir talep ileri sürmediği, Mahkemenin de çıkacak ortağın payının yüksekliği ve bir şirketin kendi paylarının yarısını iktisap etmesinin hukuki ve fiili imkansızlığını gözeterek davacının şirketten çıkarılması seçeneğini dikkate almadığı, üstelik davacının bir kısım ödeme aldığı, ödememin gerçek mahiyetinin belirlenmesinin çıkma payı (ayrılma akçesi) konusunda etkili olacağı, bunun da adil bir çıkma payı takdir edilmesini güçleştireceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu