temsilcisi olarak seçildiği ve yetki süresinin dolduğu ve yeni atama yapılmadığı, şirketin Vergi Dairesi ve SGK kayıtlarında mükellefiyet kaydının bulunmadığı, şirket merkezinde herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, gayri faal olduğu nazara alındığında davaya konu şirketin gayesine ulaşmasının mümkün olmadığı, bu nedenle fesih ve tasfiye koşullarının oluştuğu sonucuna ulaşılarak; DAVANIN KABULÜ İLE, ...'...
DAVA KONUSU : Şirketin Fesih ve Tasfiyesi KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı ve fer'i müdahil vekilince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %25 hisseli ortağı olduğunu, şirket ortakları arasında yaşanan çekişmeler ve açılan davalar nedeniyle şirketin yönetilemez hale geldiğini, nihayetinde organsız kalan şirkete mahkemece yönetim kayyımı atandığını, ortaklar arasındaki güven sorunları, şirketin uzun yıllar ciddi faaliyetinin bulunmaması, organsız kalınması nedeniyle haklı nedenlere binaen şirketin feshini talep etme hakkının doğduğunu ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenlerle, davalı şirketin ticari faaliyetini terk etmesi ve amacını gerçekleştirmesinin mümkün görünmemesi ve hem de uzun bir süredir yönetim organlarının oluşmaması nedeniyle TTK 529/b ve TTK 530/1 maddesi çerçevesinde şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiğinden, davalı şirketin haklı sebeple feshi ve tasfiyesine ilişkin davanın kabulü gerektiği, şirketin organsız olması sebebiyle TTK 529 ve devamı maddeleri gereğince tasfiyesine karar verilen şirketin TTK 536, 538, 540, 545 maddeleri gereğince tasfiye işlemlerinin yürütülmesi bakımından şirkete, tasfiye konusunda uzman -----atanması uygun bulunarak aşağıdaki hüküm tesis etmek gerekmiştir....
Karar sayılı dosyasından aynı talepte bulunulduğu ve şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği, iş bu kararın henüz kesinleşmediği, derdest olduğu, anlaşılmakla davanın derdestlik dava şartı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
./12/2012 gün ve 2012/544-2012/544 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava davalı şirketin fesih ve tasfiyesi, olmadığı takdirde şirketten çıkmaya izin ve çıkma payının ödenmesi istemlerine ilişkin olup davacı yan davalı şirketin mevcut gayrimenkullerinin .... kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece iş bu talep .../12/2012 tarihli kararla reddedilmiş, bilahare davacı asil aynı yoldaki tedbir talebini .../1/2013 tarihli dilekçesiyle yinelemiş olup davacı yanın da bu dilekçeye istinaden verildiğini ileri sürdüğü .../1/2013 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın temyizi talebinde bulunduğu dosya kapsamıyla anlaşılmaktadır....
Eksik gönderilen posta pullarının ikmali için dosyanın yerel mahkemesine geri çevirilmesi gerekmiştir. 2- 492 Sayılı Harçlar Kanununda değişiklik yapan ve 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanununun 13. maddesi uyarınca Yargıtay temyiz başvurularında temyiz harcı alınması gerekmektedir. Dosyanın icelenmesinde davacınını, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için asıl davayı açtıktan sonra birleşen davada şirketin iflasının talep ettiği mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen kararın davacı yanca tek temyiz harcı yatırılmak suretiyle temyiz edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle ödenen harcın hangi dava için yatırıldığı belirlenerek, diğer dava yönünden eksik ödenen temyiz harçlarının hesaplanarak ödenmesi için davacıya muhtıra çıkarılarak HMUK'nın 432 ve 434. maddeleri uyarınca işlem yapıldıktan sonra temyiz incelemesi içni dosyanın Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir....
Genel olarak başlıklı 623 üncü maddesi "(1) Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir....
Ayrıca fesih talebinin mutlaka fesih istenmesi şeklinde açıkça olması zorunluluğu yoktur. Örneğin ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin iadesini istemesi, ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini de kapsamaktadır. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece TBK’nın 642 vd. madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi'nin 02/02/2023 tarih ve 2020/278 Esas - 2023/56 Karar sayılı kararında; "Dava, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu 636.maddesinde limited şirketlerin Sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları düzenlenmiş olup TTK.m.636/3 de “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir” hükmü getirilmiştir. ...Limited şirketin fesih ve tasfiyesi isteminin şirkete yöneltilmesi zorunlu ve yeterli olup şirket ortağına husumet yöneltilemeyeceğinden davalı ...'na karşı açılan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesi ile davacının davalı ...'na yönelik davasının HMK 114/1-d ve HMK 114/2 gereği usul yönünden reddine, davalı ...'ne yönelik davasının kabulüne karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Mahallesinde ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere şirketin yeniden ihyasına karar verildiğini beyan ettiği, ayrıca istinaf dilekçesinde de bu davadan önce 10/10/2022 tarihinde şirketin feshi, şirket payının gerçek değerinin tespiti ve tasfiyesi amaçlı Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açıldığını, Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... Esas-... Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verdiğini beyan ederek karar gerekçesinden bahsettiği görülmüştür. Bu sebeple öncelikle HMK'nın 31. maddesi gereğince davacıya talebinin açıklattırılması ve Beyşehir ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... gün ve ... Esas - ... Karar sayılı ve Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas-......