Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'nin TTK'nın 636/2 ve 3 maddeleri gereğince davalı şirketin FESİH VE TASFİYESİNE, b)Şirketin ticaret siciline TESCİL ve karar özetinin ticaret sicil gazetesinde İLANINA, c)Mali Müşavir ......

    Şti'nin TTK'nın 636/2 ve 3 maddeleri gereğince davalı şirketin FESİH VE TASFİYESİNE, b)Şirketin ticaret siciline TESCİL ve karar özetinin ticaret sicil gazetesinde İLANINA, c)Mali Müşavir ......

      temsilcisi özetle; dava konusu şirketin ... sicil numarası ile 13/01/2005 tarihinde kurulduğunu, şirketin son kayıtlı adresine 03/10/2013 tarihinde çıkartılan tebligatın 26/11/2013 tarihinde taşınmış notuyla iade edildiğini, söz konusu hususların 07/10/2013 tarihli ve 8420 sayılı TTSG'de ihtaren ilan edildiğini, şirketin 2 aylık süre içerisinde hiçbir evrak ibraz etmediğini, 23/01/2014 tarihinde resen terkin edildiğini, bu hususun 28/01/2014 tarih ve 8495 sayılı TTSG'de tescil ve ilan edildiğini, şirketin hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını beyanla,öncelikle davanın süre yönünden reddini, şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasını, yasal hasım olduklarından aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini istemiştir. 3.Deliller: İhyası istenen şirketin sicil kayıtları getirtilmiştir. 4.İddia, savunma ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, sicilden re'sen kaydı silinen şirketin adına kayıtlı aracın satışı ve tasfiyesi için...

        Davacı tarafın iddiası, davalı şirketin ticari faaliyetine fiilen terk nedeniyle son verildiği, şirketin şu anda vergi kaydının da bulunmamakta olup yalnızca ticaret sicilinde kaydının varlığı söz konusu olduğu, şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı yönünde olup, bu sebeplerin haklı sebep olup olmayacağı mahkememizce değerlendirilecektir. TTK 636/2 maddesine göre "Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir."...

          tamamen kaybedildiği, şirketin gayri faal durumda olduğu, herhangi bir gelir getirici faaliyetinin, değerinin bulunmadığı bu haliyle şirketin Reel/Rayiç manada da Borca Batık vaziyette olduğu, bu haliyle şirketin iflas şartlarını taşır vaziyette bulunduğu, şirketin mevcut haliyle borçlarını ödeyemez ve acz içinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/750 esasında davacının şirketin fesih ve tasfiyesi davasının derdest olduğunu, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, işin esası yönünden ise, gerçekten de davalı şirketin çalışma alanından daha geniş faaliyet alanı olan şirketin müvekkilleri tarafından kurulduğunu, bu şirketin davalı şirketin distribütörü olduğunu ve sadece davalı şirketin genel bayiliğini yaptığını, davalı şirketin bir mülkünün diğer şirkete şirketin devamı için satıldığını, davacının idareciliğine son verince şirketin daha karlı çalışmaya başladığını savunarak,davanın reddini talep etmiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin akaryakıt dağıtımı ve narenciye taşıma işi yaptığını, ancak son yıllarda şirketin durumunun kötüleştiğini ve borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesinin uygulanması ile şirketin mali durumunun düzelebileceğini ileri sürerek, müvekkili şirketin iflâsının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Asli müdahil vekili, talebin reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin borca batık durumda olduğu, şirketin iyileştirme projesinin uygulanması ile bu durumdan kurtulabileceği gerekçesiyle, talebin kabulü ile davacı şirketin iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir. Kararı, asli müdahil vekili temyiz etmiştir. Dava, iflas erteleme istemine ilişkindir....

                Dava, davacı şirketin iflasının ertelenmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, tanzim edilen bilirkişi ve kayyım raporları ile tespit edilmiş borca batıklık miktarlarındaki farklı tutarlar nedeniyle, davacı şirketin bilançosunun borca batık olup olmadığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur. İİK'nın 178. maddesi uyarınca şirketin veya kooperatiflerin iflas erteleme talebinde bulunabilmesi için şirketin veya kooperatifin borca batık durumda olması gerekir. Borca batıklık, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Şirketin bilançosunun borca batık olup olmadığı TTK'nın 376. maddesinde yazılan usule göre tespit edilmedilir. Mahallinde keşif yapılarak, uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilebilen niteliklerine göre kayıtlardaki malvarlığının rayiç tespitinin yapılması mümkündür....

                  Şirketin sermayesi 100.000,00TL olup, şirket sermayesinin tamamı, şirketin; %45 hissedarı ..., %45 hissedarı ... ..., %5 hissedarı ... ve %5 hissedarı ise ...tarafından ödenmiş bulunmaktadır. Ayrıca şirketin ... Şubesi mevcut olup, 04/11/2020 tarihinde tescil ve ilan edilmiştir.Şirketin Yönetim Kurulu üyeleri ise; ... ve ... ... olup, 11/12/2020 tarihine kadar şirketi “münferiden” temsile, 11/12/2020 tarihinden itibaren ise “müştereken” temsile yetkili kılınmışlardır. Şirketin ... Şubesi’nde ise, yalnızca ... ... “münferiden” temsile yetkili kılınmıştır. Şirketin; ... A.Ş. (...), .... (...) ve ...Türk Anonim Ortaklığı (...)’ta hesapları bulunmaktadır. Bu hesapların internet bankacılığı sisteminde; Yönetim Kurulu üyesi ... ..., tek başına tanımlı ve yetkilidir. Dolayısıyla, internet bankacılığı üzerinden şirketin hesaplarına tek başına erişim sağlamaktadır....

                    Ticaret A.Ş’yi kurduğunu, bu şirketin ... ’ın iş kolunda ve müşteri çevresinde faaliyet gösterdiğini, ... ’un kurucusu olan ... , ... ’da çalışma faaliyetine devam ettiği kısa süreçte edinmiş olduğu müşteri potansiyelini ve pazarlama alanını kendisi ve davalı şirket lehine kullanmaya başladığını, davalı şirketin Yönetim Kurulu Üyesi ... , davalı şirketin işleyişi ve menfaatleri ile ilgilenmediğini, davalı şirket/... , fiilen işlevsiz ve yönetimsiz kaldığını, Organsız kalan davalı şirketin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 530. Maddesi uyarınca öncelikle yönetim kurulunun dinlenerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için belirli bir süre verilmesi, düzelmemesi akabinde davalı şirketin feshine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu