DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, şirket fesih ve tasfiyesine, olmadığı takdirde ortaklıktan çıkma talebine ilişkindir. Davacı tarafın iddiaları, ticaret sicil gazetesi örnekleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından ortağı olduğu ... Gıda İç ve Dış Tic Sn Ltd Şti'nin fesih ve tasfiyesine, olmadığı takdirde ortaklıktan çıkma hususunda şirketin diğer ortağı olan ... aleyhine dava açılmıştır. TTKnun 636-640.maddelerinde limited şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma halleri düzenlenmiş olup, ortaklığın feshi ve ortaklıktan çıkma davalarında husumetin feshi istenen yada çıkma istenen şirkete karşı yönetilmesi gerekmektedir. Şirketin ortaklarına karşı fesih ve çıkma davası açılmamaz. Bu nedenle davalı ...'...
ın şirkette 1/4 oranında hissedar olduğu, pay oranı dikkate alındığında, dava dilekçesinde belirtilen hususların çıkarılma istemini haklı çıkaracak düzeyde muhik neden olmadığı, pay ve paydaş çoğunluğuna sahip diğer ortakların, ortaklığın amacına uygun olarak şirketin faaliyetlerini devam ettirme imkanlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, mahkeme kararı ile şirket ortaklığından çıkarma istemine ilişkindir. 6102 sayılı Kanun’un 621/h maddesi gereğince işbu davanın açılabilmesi için şirket genel kurulu tarafından ortaklıktan çıkarma yönünde karar alınması gerekmektedir....
Bu anlatımlar ışığında somut olay incelendiğinde; Dairemiz bozma ilamında dava konusu şirketin ana sözleşmesinde yer alan faaliyet amaçlarını gerçekleştirmeye yarar bir kısım taşınmazlarını elinden çıkardığı, 2006 yılından beri gayri faal durumda olduğu, ortaklar arasında yaşanan ihtilaflar nedeniyle davaların süregeldiği ve bu itibarla davada haklı nedenlerle fesih koşullarının gerçekleştiği sabit ise de; dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporları ve belgelerden aile şirketi vasfındaki davalı şirketin halen elinde bulundurduğu malvarlıklarıyla şirket anasözleşmesinde yer alan amaçları rahatlıkla gerçekleştirebilecek durumda olduğu, davacı ortakların ortaklıktan ayrılması halinde şirket anasözleşmesinde yapılacak değişiklikle şirketin amaçlarının değiştirilebileceği, esasen davacı ortakların da ortaklıktan çıkmayı isteyip sadece ödenecek pay bedeli hususunda diğer ortaklarla anlaşamadıkları hususu gözetildiğinde şirketin, haklı nedenle feshi yerine davacı ortakların pay bedellerinin...
, bu durumda İİK'nın 32. maddesine göre ilamlı takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptal edildiğini, ortaklıktan çıkarma davası açıldıktan sonra şirket yetkililerinin şirketin içini boşalttıklarını ve buna halen devam ettiklerini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketteki %22,5 hissesinin, davalının açtığı “ortaklıktan çıkarma” davasının dava tarihi olan 21.04.2011 tarihindeki değerinin parasal karşılığının tespiti ile alacak miktarının belirlenmesi teknik inceleme ve hesaplamayı gerektirdiğinden, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00-TL'nin ortaklıktan çıkarma davasının karar tarihi olan 09.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiş; 25.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 358.838,79-TL'na çıkarmıştır....
Noterliğinin 21.09.2017 tarih 14791 yevmiye no'lu ihtarname aracılığıyla şirkette kullanılan su kuyusu ile marka kullanım bedeli karşılığı 214.000,00 TL ödenmesi talebinde bulunduğunu, 06.11.2017 tarihinde şirketin feshi ve müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması ve 214.000,00 TL'nin ödenmesi talebiyle 2017/942 esas sayılı dosyasıyla dava açtığını, ancak davanın şirketin feshi davası olarak açılmış olmasına rağmen davacısı tarafların ortağı bulunduğu şirket olarak gösterildiğini, maddi talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin feshine, mümkün olmaması halinde diğer ortak Serkan Çakıroğlu'nun payının hesaplanarak ortaklıktan çıkarılmasına yada mahkemece uygun görülecek başka tedbir uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
a, %5 hissesinin davalıya ait olduğunu, davalının, 6762 sayılı Kanun'daki şirket kurulması için en az iki kişi şartını sağlamak için ortak yapıldığını, yeni TTK'nın tek ortaklı limited şirkete izin verdiğini, davalının, şirketin gelişmesinde hiç bir payının bulunmadığı gibi kıskanç karakteri sebebiyle şirketin işleyişini zora soktuğunu, ortaklar arasındaki anlaşmazlıkların adli makamlara ulaştığını, ortaklar arasında boşanma davasının devam edip güvensizliğin meydana geldiğini, anlaşmazlıkların şirket faaliyetlerine zarar verdiğini ileri sürerek haklı nedenlerle davalının ortaklıktan çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ortakların kişisel hayatı ile ilgili boşanma davasının ve diğer hususların şirket yönetimine etkisinin olmadığını, ortaklıktan çıkarılma için haklı bir sebebin bulunmadığını, genel kuruldan çıkarma kararı alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
in şirketten alacağıymış gibi cari hesabına tahsilat olarak şirket defterlerine kaydedildiği, söz konusu işlemlerin fiktif olma ihtimalinin yüksek olduğu, söz konusu kayıtların fiktif işlem olarak görülüp davalı şirketin iyiniyet kurallarına aykırı olarak aldığı ortaklıktan çıkarma kararının iptali sonucunu doğurduğu, şirketin temerrüt halinde uygulanacak müeyyidelerin seçiminde de eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorunda olduğu, sermaye koyma borcunda temerrüde düşen ortaklardan birine ortaklıktan çıkarma müeyyidesinin uygulanması, diğerine ise hiçbir müeyyidenin uygulanmamasının eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği, davacının davalı şirket ortaklığından ihracına ilişkin 16.01.2012 tarih ve 2012/11 sayılı davalı şirket kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, 368.750.- TL'nin davalı şirket müdüründen alınarak şirkete verilmesine, şirkete tasfiye memuru atanmasına, birleşen davanın kısmen kabulüne, 16.01.2012...
ın şirketin mal varlığının bir kısmını zimmetine geçirmekle kalmayıp haksız rekabete sebebiyet vererek şirketi zarara uğrattığını, tüm bu nedenlerle ortaklıktan çıkarmaya ilişkin davanın usulden ve esastan reddine, şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin davanın ise pasif husumet yokluğundan ... yönünden reddine ve yalnızca şirket yönünden kabulüne ve tasfiye müdürü olarak şirkete davalı müvekkili ...'ın atanmasına, davacının şirkete verdiği zararların zararın oluştuğu tarihten itibaren işletilmek üzere yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizin 2016/958 esas sayılı dosyasında davacı ... tarafından davalı ... aleyhine şirket ortaklığından çıkarma, şirketin feshi ve tasfiyesi ve tazminat talepli dava açıldığı, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasında davacı ... tarafından davalı ... aleyhine şirket ortaklığından çıkarma, şirketin feshi ve tasfiyesi ve tazminat talepli dava açıldığı, iş bu davanın ... 1....
Davalı vekili, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını, ortaklıktan çıkarma davasının şirket tüzel kişiliği tarafından açılabileceğini, dava dilekçesinde bahsedilen olguların daha önce açılan şirketin feshi davasında tartışıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, şirketin kuruluşu aşamasında yürürlükte bulunan 6762 sayılı ...'nın 551/... ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı ... 'nın 640/... fıkrası uyarınca açılmış limited şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması davası olduğu, gerek yürürlükten kaldırılan ...'nın 551/... fıkrasında, gerekse de yürürlükte bulunan ...'nın 640/.... fıkrasında bir ortağın şirket ortaklığından çıkarılmasına dair dava açma hakkının şirkete tanındığı, dolayısıyla davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
CEVAP/KARŞI DAVA: Davalılar/karşı davacılar vekili, davacının iddialarının somut dayanaktan yoksun olduğunu, ortaklıktan çıkarma kararının iptali davasının henüz kesinleşmediğini bu nedenle müvekkili şirkette halihazırda sermayesi dahi bulunmayan davacının dava (aktif husumet) ehliyetini haiz olmadığını, bu davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini, kaldı ki davacı/karşı davalının, ortaklıktan çıkarılmasının akabinde kendisine 17/10/2017 tarihinde ödenen ayrılma payını dahi iade etmediğini, davacı tarafça müvekkili ...’ün şirket ortaklığından çıkarılması istenmiş ise de, bunun ön koşulunun çıkarma kararı alınamaması olduğunu, bu yola başvurulmaksızın mahkeme kanalıyla kollektif şirket ortağının çıkarılmasını talep etmenin mümkün olmadığını, davacı/karşı davalının müvekkil şirkete, bu şirketin diğer ortaklarına ve bu şirketin de içinde yer aldığı grup şirketlere beslediği şahsi husumetinden kaynaklı kötü niyetli saiklerle onlarca dava, icra takibi, suç duyurusu ikame edip sayısız...