Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 14/11/2018 KARAR TARİHİ : 17/02/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkilinin şirketin %49 ortağı olarak bulunduğunu, şirketin %51 ortağının ise ... olduğunu, davacı şirketin 29/04/2016 tarihi ve 9065 yevmiye numaralı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan davacı şirkete ait Bursa 1.Noterliğinin 19/04/2016 tarih ve 5456 yevmiye numaralı Genel Kurul Kararında şirketin sermayesi 1.000.000,00 TL olarak belirlendiğini, bu sermaye her biri 100.00 TL değerinde 10000 paya ayrıldığını, 5100 paya karşılık olan 510.000,00TL ... ve 4900 paya karşılık olan 490.000,00 TL 'nin muvazaadan ari şekilde şirketin tescilini izleyen 24 ay içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözkonusu kararda bahsi geçen sermaye taahhüdünün...

    Turizm İşletmeleri Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’de sahibi olduğu payların TTK 531.maddesinde yer alan düzenleme uyarınca karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin ödenip diğer paydaş tarafından satın alınarak davacı Vakfın şirketten çıkartılmasına, aksi takdirde davalı şirketin feshine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, davacının şirketten çıkma talebi olmadığı takdirde şirketin feshi talebine ilişkindir. TTK 531. Maddesi haklı sebeplerin varlığında...pay sahiplerinin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden şirketin feshini talep edebileceğini öngörmektedir. Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, şirketin yerleşim yerinin '... '' adresi olduğu, Etimesgut adresinin Ankara .... Asliye Ticaret Mahkemesinin bölge alanı içinde olduğu anlaşılmıştır. TTK 531....

      Burada sayılan örneklere göre bir ortağın şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması, kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması, bir ortağın uğradığı sürekli bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı üstüne aldığı şirket işlerini yapamayacak duruma gelmesi, bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi gibi haller haklı sebepler olarak sayılmıştır. Ancak asıl tanım yukarıda açıklandığı şekilde birinci fıkrada yapılmıştır. Somut durumda, şirket ana sözleşmesinde ortaklıktan çıkma konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Davacı muris vekili, davalı şirketin hiç kâr payı dağıtmamasını haklı sebep olarak ileri sürmüşse de, sadece şirketin kâr payı dağıtmaması, ya da belirli dönemlerde zarar etmiş olması davacı yararına tek başına haklı çıkma sebebi oluşturmaz....

        Eldeki davada davacı taraf, davalı şirket ortaklığından çıkma isteminde bulunmuş ise de; incelenen sicil kayıtları ile dosya içindeki delillere göre, davalı limited şirket ortaklarının 19/12/2013 tarih ve ... sayılı kararıyla davalı şirketin tasfiye haline girmesine karar verildiği, tasfiye memurunun atandığı ve kararın sicil gazetesinde 27/12/2013 tarihinde tescil ve ilan edildiği, görevlendirilen tasfiye memurunun ölümü üzerine .... ATM'nin ... E sayılı dosyasında tasfiye işlemlerini tamamlamak üzere başka bir tasfiye memuru (...) atandığı, tasfiye sonunda şirketin sona ereceği, bu durumda eldeki dava ile elde edilebilecek sonucun zaten tasfiye süreci ile elde edilebileceği, dolayısıyla eldeki ortaklıktan çıkma davasının açılmasında hukuki yararın bulunmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....

          Şti tarafından ...’ye 150.000 TL gönderildiğini, şirket hesabındaki paranın da aynı gün daire sahibine teslim edildiğini, ... tarafından satın alman dairenin kredi taksitlerinin şirketin banka hesaplarından karşılandığını, şirket müdürünün banka hesaplarında şirkete ait paraların bulunduğunu, şirket giderlerinin olduğundan fazla gösterildiğini, TTK’nın 638/2. maddesi uyarınca şirketteki ortaklığından çıkmasına, ortaklıktan çıkma payı ödenmesine, müvekkilin şirket için bugüne kadar yaptığı masrafların ve şirkete ödemek zorunda olduğu giderlerin tamamının faiziyle birlikte iadesine, şirketin güncel değeri üzerinden hissesi oranında ödenmesini, kayyum atanmasını talep ettiklerini, kayyum tayini ile şirketin gerçek cirosunun tespit edilebileceğini, yine giderlerin tespiti açısında kurumsal firmalardan bilgi istenmesi gerektiğini, ... firmasından şirketin cirosunun tespiti ile ilgili gerekli bilgilerin alınabileceğini, dilekçe ekinde şirketin günlük mali raporlarını sunduğunu, içki firmalardan...

            Dava, şirketin feshi ve tasfiyesi davası olup, fesih ve tasfiye davasının şirket hasım gösterilerek açılması gerektiği, halde şirketin hasım gösterilmediği, ancak şirketini iki ortaklı ve her ortağın münferiden temsile yetkili oldukları görülmekle , münferit temsile yetkili diğer ortağın davalı gösterilmiş olması karşısında taraf teşkilinin sağlanmış olduğu anlaşılmıştır. Davacının temsil kayumu atanmasına ilişkin tedbir talebi , şirketin tek iştigal konusunu oluşturan ...CAFE nin kapatıldığı ve fiilen işletilmediği , davacı ve davalının şirketi münferiden temsile yetkili olduğu ve şirkete mali yük oluşturmaması açısında kabul edilmemiştir. Çekişme davacının haklı nedene dayalı şirketten çıkma talebinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise talep edebileceği çıkma payı, çıkma talebi yerinde değil ise haklı nedene dayalı şirketin fesih ve tasfiyesinin mümkün olup olmadığı üzerinde toplanmaktadır....

              Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; ortaklıktan haklı sebebe binaen çıkma hususunda daha önce verilen kararın temyiz edilmeyip kesinleştiği, davalı şirketin 2006 yılında elde ettiği kârın dağıtımı hususunda alınmış bir ortaklar kurulu kararının bulunmadığı, şirketin 2007 ve 2008 yıllarında zarar ettiği, 30.9.2013 tarihi itibariyle alınan ek rapor uyarınca rayiç değerler üzerinden yapılan hesaplama ile davalı şirketin öz varlık tutarının 137.616,59 TL olduğu davacının şirketteki % 25 oranındaki payı gözetildiğinde hissesine düşen ortaklıktan çıkma payının 34.404,15 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle 34.404,15 TL'nin davalıdan tahsiline, davalı şirket ortaklarınca 2006 yılında kar payı dağıtımı yönünde bir karar alınmadığından davacının kar payı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                Ortaklığın sürekli zarar etmesi, uzun yıllar boyunca kâr dağıtılmaması, şirketin atıl durumda olması, ortakların birbirlerine duydukları güven ortamının kaybolması, amacın gerçekleşmesinde hukuki veya ekonomik imkânsızlıkların doğması gibi nedenler şirketten çıkma için haklı nedenler olarak kabul edilebilir (Gürpınar, Bünyamin; Limited Şirkette Çıkma ve Çıkmaya Katılma, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XX, Y. 2016, Sa. 2, s. 87 vd.). Şirket müdürüne güvenin kalmaması haklı sebeple şirket ortaktan çıkma nedenidir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 11/06/2012 tarih 2012/5955E. 2012/10241K. sayılı kararı). Haklı sebeplerin varlığı halinde çıkma, yasal çıkma halidir, dolayısıyla şirket sözleşmesinde bu yolda hüküm bulunmasına gerek yoktur. Haklı nedenle çıkma, ortağın kişiliğinin korunması gereği mutlak, sözleşme ile bertaraf edilemeyen bir hak niteliğindedir....

                  Bilgi İş Merkezi No:18 Kat:131 Osmangazi/Bursa DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 09/11/2015 KARAR TARİHİ : 15/03/2018 YAZIM TARİHİ : 16/03/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili beyanlarında özetle ; davacı davalı şirketin 1/2 ortağı olan ve 28/03/2014 tarihinde vefat eden ...'ın mirasçılarındandır , davacı ile şirketin diğer ortağı ... ve ... arasında anlaşmazlık vardır bu anlaşmazlıklardan ve miras paylaşımından dolayı Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/480 esas sayılı dosyasında izale-i şuyu davası da devam etmektedir , tarafların birlikte şirketteki ortaklığı sürdürmeleri mümkün değildir, bu nedenle davacı şirket ortağının şirketteki payı ödenerek ortaklıktan çıkarılmasına ve çıkma payına dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasını talep etmişlerdir....

                    Davalı vekili, davacının ortaklıktan çıkma talebi dışındaki talepleri yönünden eksik harcın ihtara rağmen yatırılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına, kısmi dava açılmakta hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiş, davanın esasına ilişkin olarak da davacının eşinin müvekkili şirketin diğer ortağı ile irtibata geçerek kendisini enerji konusunda uzman olarak tanıttığını, kurulacak olan davalı şirkete ileride vereceğini taahhüt ettiği danışmanlık hizmeti ve şirketin bürokratik işlemlerinin takibi karşılığında eşi olan davacı adına hisse payı ve ayrıca ücret talep ettiğini, diğer ortağın şahsi hesaplarından davacının sermaye koyma borcunun ödendiğini, davacının enerji konusunda herhangi bir yeterliliği ve eğitimi olmadığının ortaya çıktığını savunarak, davanın reddini istemiş, 11.02.2014 tarihli celsede de davacının ortaklıktan çıkma isteğini kabul ettiklerini beyan etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu