DAVA : Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılma DAVA TARİHİ : 16/07/2021 TALEP : İhtiyati Tedbir Talebinin Reddi Kararına İtiraz KARAR TARİHİ : 23/09/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2021 Taraflar arasındaki ortaklıktan çıkma istemine ilişkin davanın yargılaması kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin istemin yargılaması sonunda ara kararda yazılı nedenlerden talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; davanın, ortaklıktan çıkma davası olmasına rağmen davacının herhangi bir ayrılma payı ve ekonomik talebi bulunmadığı gibi şirketin yönetimi ile ilgili açılmış bir dava da bulunmadığından, davacının korunmaya değer bir hukuki menfaati olmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin her iki ortağın müşterek imzası ile temsil edildiği, çıkma davasının açılması üzerine mahkemenin davacı ortağın haklarını koruyucu lazım gelen önlemleri alması gerektiği, şirketin bir temsilcisinin olmaması sebebiyle arabuluculuk sürecinden de olumlu sonuç alınamadığı, TTK.’nun 630....
in davalı şirketin ortağı, diğer davalı ...'in ise şirket müdürü olduğunu, davalı ...'in ortaklığının göstermelik olup, şirketin kuruluşundan itibaren fiili ortağın şirket müdürü olan davalı ... bulunduğunu, müvekkilinin davalılardan şirketin mali durumu ile üretim cihazları hakkında bilgi almadığını, şirket anahtarlarının gıyabında değiştirildiğini, müvekkilinin tamamen göstermelik ortak konumuna itilmesi nedeniyle .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/107D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, ihtarname göndererek delil tespiti ile tanzim edilen rapor esas alınmak üzere rakamsal olarak uzlaşarak hesaplaşma ve ortaklıktan çıkma isteğini belirttiğini, davalı ...'...
GEREKÇE : Talep, ortaklıktan çıkma olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi ile ayrılma payının tahsili istenen davada ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir. Dava, ortaklıktan çıkma olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi ile ayrılma payının tahsili istenen davada ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Dava açılmış olması, mutlak ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirmez. HMK'nın 390/3 maddesinde, ihtiyati tedbir isteğinin kabul edilebilmesi bakımından, ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, yasanın gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimâl de olsa aksinin mümkün olduğu ihtimâlini de gözardı edemez....
TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/290 Esas - 2018/48 DAVA : Ortaklıktan Çıkma DAVA TARİHİ : 12/05/2016 KARAR TARİHİ : 25/01/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ortaklıktan Çıkma davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İSTEM : Davacı mahkememize verdiği 12/05/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 18/10/2009 tarihinden bu yana davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkilinin ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi, kendisine kar payı verilmemekte ve şirket bilançolarının gösterilmediğini, bu sebeplerle birlikte en önemlisi ise müvekkilinin diğer şirket ortaklarınca adeta şirketten mal kaçırmakla suçlanmış ve kendisine Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ......
yazışmaları göz önüne alındığında, davacı şirketin ....... Başkanlığının ....... sayılı bila tarihli ..... nolu ....... Cihazı Tasarımı projesi için çaba göstermediğine dair bulguya rastlanmadığı belirtilmiştir. Alınan ek raporda da; ortaklıktan çıkma şartlarının oluşmadığı ancak oluştuğu kanaatine varılması halinde ortaklıktan çıkma payının 39.920,00 TL olduğu belirtilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/706 Esas KARAR NO : 2021/769 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 26/08/2021 KARAR TARİHİ : 02/09/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin daha fazla zarara uğrmaması ve davalı şirketin belirli işlerinin görülmesi, kamu kurum ve kuruluşları nezdinde temsili ve mal varlığının yönetilmesi için TMK 427/4. Maddesi hükmü gereğince tedbiren kayyum atanmasına, açılan davanın derdest olarak devam etmekte olan Bakırköy ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile hukuki ve fiili irtibatı bulunması nedeniyle işbu davanın Bakırköy ......
ayrılma akçesinin müvekkile verilmediğini, bu yüzden ortaklığın çekilmez hale geldiği, müvekkilin 22 yıllık birikim ve emekleri şirketin diğer ortağı tarafından basiretli şekilde kullanılmadığını, şirket günden güne daha kötü maddi zararlara girdiğini, bu sebeplerle ortaklıktan çıkma için iş bu davayı açmış bulunduklarını, iş bu dava konusunun arabuluculuğa tabi davalar arasında bulunmadığını, şirketin feshi davalarında anonim şirketlerde TTK'nın 531.maddesi uyarınca, limited şirketler bakımından TTK m.636 (3) hükümlerine göre mahkeme fesih yerine uygun çözüm olarak ortağın şirketten çıkarılmasına ve payının gerçek değerinin ödenmesine karar verebildiğini, söz konusu fesih davaları, davacı tarafından ikincil talep olarak çıkarılma ve pay bedelenin ödenmesi istenilse bile terditli dava olmadığını, bu nedenle şirketin feshi davalarında dava şartı arabulucuğa başvurmaya gerek olmadığını, ayrıca sermaye ortaklığından çıkma davasında müvekkilin çıkma hususunda haklılığı mahkeme tarafından belirlenmeden...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/756 Esas KARAR NO : 2018/747 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 05/11/2018 KARAR TARİHİ : 06/11/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının ... tarihli dilekçesinde özetle; Davalı ... şirketinde vefat eden ortak ...'in mirasçısı olarak murisin sahip oludğu 3 hisseden 1 hisse mirasçı olarak şahsına intikal ettiğini, davalı şirkette 1 pay hisseye sahip olduğunu, şirket hakkında 2012 yılında tasfiye kararı verildiği ve bu kararın yıllar sonra kesinleştiğini, şirketin kayyım ve tasfiye memurlarının şirket aleyhine çalışmaları, şirket tasfiye memurlarının görevden alınmaları nedeniyle tasfiye işlemlerinin hiçbir zaman başlamayacağını, ... ve ... de davalı şirketin ortaklarından olduğunu, bu iki ortak şirketin arsasını işgal eden ... ve sahibi ...'...
Ortağın ortaklıkla arasındaki hukuki bağ, sahip olduğu hak ve borçlar birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmede çıkma hakkı tanınmadıkça ahde vefa ilkesi gereğince ortağın sebepsiz yere ortaklıktan ayrılması düşünülemez.Ancak sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerde tarafl arın MK m. 2’deki dürüstlük kuralı gereğince, devamı kendisi için çekilmez hâle gelen bir ilişkiyi sürdürmesi beklenemeyeceğinden, haklı sebeplerin varlığı hâlinde bu ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür. Limited ortaklıklarda, haklı bir sebebin gerçekleştiğini düşünen her ortak TTK m. 638/2 hükmüyle verilen imkândan yararlanarak haklı sebeple çıkma davası açabilir. Kanuni çıkma hakkı olarak da anılan haklı sebeple çıkma hakkı, sözleşmeyle çıkma hakkı tanınmış olsa dahi bâkidir. Nitekim haklı sebeple çıkma hakkı vazgeçilmez, mutlak bir haktır. Haklı sebep uygulamada bahsi çok geçen temel bir kavramdır. Özel hukukun birçok alanında ve özellikle ticaret hukukunda yaygın kullanımı olduğu söylenebilir....