Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacının kendisine ihtar edilmesine rağmen sermaye borcunu ödemediğinden 04.03.2013 tarihli yönetim kurulu kararıyla, ödenmeyen sermaye borcuna isabet eden hissesi oranında ortaklıktan ıskat edilmesine karar verildiğini, davacı alacağının tartışmalı olduğu gibi muaccel de bulunmadığını, dolayısıyla bu alacağın mahsubunun mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ödemesi gereken sermaye tutarının 35.000 TL olduğu, buna karşılık şirketten 450.000 TL alacaklı bulunduğu, davacının sermaye taahhüt borcunun, alacağına mahsup edilmesi halinde davalı şirketin zarara uğramayacağı, sermaye borcunun, davacı alacağından mahsup edilmesine muvafakat edilmesine rağmen bu işlemin yapılmamasının iyi niyetle bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 04.03.2013 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun ve hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmiştir....

    tespiti, ödemiş olduğu aidatın karar altına alınmasını talep ve dava etmiştir....

      Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 14. maddenin oylanmasında kaç üyenin asaleten kaç üyenin vekaleten oy kullandığı hususunun açıkça tespit edilmediği, nitekim bir üyenin birden fazla vekaleten oy kullanamayacağı, dolayısıyla asaleten ve vekaleten kullanılan oylar ayrıştırılmadan 360 oydan 358'ini alarak yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçilmesinin kanuna açıkça aykırı olduğu, bu bağlamda 14.madde yönünden kanuna uygun seçim ve oylama yapılmadığı kabul edilerek söz konusu maddenin mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine; 7/b nolu yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasının oylanmasında toplantı ve karar yeter sayısının bulunduğu, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadığı dikkate alınarak bu madde yönünden davacı ...'...

        Taraflar arasında kooperatif yönetim kurulu kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile kura çekilişinin ve tespit tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Notere karşı açılan dava yönünden dosyanın tefrikine, davalı kooperatife karşı açılan dava yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          alınan yetki ile alınan rapor doğrultusunda yönetim kurulu kararı alınarak 120 m² lik daireler için bundan sonra 225 m² arsa alınmasına karar verildiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

            u temsil ettiğini, yönetim kurulu üyesi olmayan şirket avukatı tarafından üyelere gönderilen önerinin, yönetim kurulu kararının oluşmasında temsil ilişkisinin yasak olması sebebiyle; öte yandan önerinin bütün üyelere yapılması gerekirken, 8 adet yönetim kurulu üyesinden yalnızca 7'sine gönderilmesi sebebiyle TTK'nın 390.maddesinin 2. ve 4. fıkralarına açıkça aykırı olan davaya konu 23.08.2021 tarih, 2021/22 numaralı yönetim kurulu kararının yürürlüğünün devam etmesi halinde müvekkiller telafisi imkansız zararlara sokacağını, Davalı ... A.Ş.'nin halka açılması amaçlı esas sözleşme tadiline ilişkin 23.08.2021 tarih ve 2021/22 sayılı yönetim kurulu kararının TTK'nın 390. maddesine aykırılığı nedeniyle yoklukla malul olduğunun tespitine ve mezkur yönetim kurulu kararının icrasının durdurulması hususunda ivedilikle ihtiyati tedbir kararı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/54 Esas KARAR NO:2021/207 DAVA:Ticari Şirket (Yönetim Kurulu Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ:01/02/2019 KARAR TARİHİ:18/03/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Ticari Şirket Yönetim Kurulu Kararının İptali İstemli) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket ... A.Ş'nin 11/03/2018 tarihli ve ... karar numaralı yönetim kurulu kararının ve bu karara dayanılarak yapılan tüm işlemlerin yoklukla ve/veya mutlak butlanla malul olduğunu, zira .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...E. sayılı dosyasında ve birleşen .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

                Davalı şirket ile bağlı şirketlerin ortaklık ve bağlılık ilişkisine göre düzenlenmesi gereken raporların TTK'nın 195 vd. maddelerine göre düzenlenerek, şirket ortaklarının incelemesine sunulması nedeniyle bu karar yönünden iptal koşullarının oluşmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi tespiti yerindedir. Gündemin 5. maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına oy çokluğu ile karar verildiği, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıkları, yönetim kurulu üyeleri kanuna aykırı olarak kendileri dışındaki yöneticilere ilişkin ibra kararının alınmasında oy kullanmışlar ise de kullanılan bu oyların geçersiz kabul edilmesi durumunda dahi karar nisabının yine de sağlandığı, yönetim kurulu faaliyet raporları ve finansal tablolar ile ticari kayıt ve belgelerin usulüne uygun şekilde düzenlendiği ve şirket yöneticilerinin ibra edilmemesini gerektirir somut bir neden bulunmadığından, anılan maddeye ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karar da bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                  nın veya vekilinin savunması ile alınmadan 04/03/2020 tarihinde verdiği kararla; "davanın kabulü ile 06.03.2019 tarihli 2019/3 nolu yönetim kurulu kararının TTK 391.nci maddesi uyarınca batıl olduğunun tespitine karar verilmiştir” dendiğini, Yine Anadolu 12....

                    nun 3 yıl süre ile yönetim kurul üyeliğine seçildiği anlaşılmıştır. Eldeki davada davacı taraf, davalı şirketin ...... Eylül 2006 tarihinde yapılan 2003 Yılı Genel Kurul Toplantısının 1 yıllık yasal süre içinde yapılmadığını, 3 yıllık süre ile yönetici olarak seçildiğini ancak görev süresi dolmadan görevine son verildiğini ve ayrıca yönetim kurulu üyesi sıfatıyla sorumluluk davası açılmasına ve cezai takibat yapılmasına karar verilemeyeceğinden bahisle söz konusu genel kurulda alınan 4 ve 5 nolu kararların yok hükmünde ve mutlak butlan ile geçersiz olduğunun tespitini talep etmiştir. Anonim şirket genel kurul kararlarının butlan halleri özel olarak TTK m. 447 hükmünde düzenlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu