Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini ve iptalini istediği 26/09/2020 tarihli olağanüstü ortaklar kurulu (veya genel kurul) kararının bulunduğu ispat edilemediğinden davacının bu kararın batıl olduğunun tespiti ve iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı ayrıca, davalı şirkete ait taşınmazın kiralanmasına ve tapuya şerh edilmesine ilişkin kararın iptalini de istemiş ise de; kira sözleşmesinin tarafı ve tapuya şerhin lehtarı olan dava dışı kiracı ...Şti.'nin taraf olmadığı bu davada ve ilgili kiracı şirketin haklarını etkileyecek şekilde, bu şirkete savunma hakkı da tanınmadan karar verilmesinin mümkün olmadığı belirlenmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/620 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını, müvekkilinin davaya konu bâtıl yönetim kurulu kararını davalı şirketin 30/09/2016 tarihli ihtarnamesi ile öğrendiğini, söz konusu 07/03/2016 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 07/03/2016 tarihli 1 numaralı yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine ve bâtıl yönetim kurulu kararına göre pay defterine işlenen kayıtların önceki duruma getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; murisin düzenlendiği 24/07/2014 tarihli vasiyetnamenin iptal edilinceye kadar hüküm ve sonuç doğuracağını, davalının hissedarlarından ... ile ...'...

      in önerdiği kişilerden oluştuğunu ve bazı şirket paydaşlarının genel kurul toplantısına alınmaması nedeniyle de genel kurul kararlarının butlanının tespiti ve iptali istemi ile İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasından dava açıldığını, yine yönetim kurulu tarafından alınan 16/10/2020 tarihli 12 nolu kararının batıl olduğunun tespiti istemi ile İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasından butlan kararı verildiğini beyanla TTK'nın 411. maddesi gereğince bildirilen gündemle davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantı çağrısının yapılması ve bu hususlarda yetkilendirilmek üzere şirket yönetimine kayyım atanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        tarih 2013/11-1048 Esas, 2014/430 Karar sayılı ilamı ve 22.10.2014 tarih 2014/11-1471 Esas, 2014/817 Karar sayılı karar düzeltme isteminin reddine ilişkin kararı dikkate alındığında davalı şirketin 08.08.2008 tarihli olağanüstü genel kurul kararının iptaline, 22.12.2009 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine karar verilmiştir....

          Davalı vekili, davacının aidat borçlarını yerine getirmemesi sebebiyle ihraç edildiğini ve davanın beş yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, ihraç kararının tebliğinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde hiçbir başvuru yapmadığından kararın kesinleştiğini, davacının da aralarında bulunduğu kişilerin eski kooperatif başkanı ... önderliğinde 02.08.2005 ve 21.09.2005 tarihli iki sahte genel kurul toplantısı yaptıklarını, anılan genel kurulların mutlak butlanla batıl olduğuna dair mahkeme kararları olduğunu, yok hükmündeki bir genel kurul kararına dayalı hak iddia edilemeyeceğini, seçilen yönetim kurulu üyelerinin yasal olmadığını,davacının ödemelerinin tespiti ve ihraç kararının kaldırılmasının sahte genel kurul kararıyla gerçekleşen bir mizansen olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

            A.Ş'nin hisselerini 09.08.2012 tarihinde yönetim kurulu kararı alarak şartlı olarak devrettiklerini, şirket hisselerinin devrine ilişkin yönetim kurulu kararında vurgulanan hisse devir sözleşmesindeki şartlar henüz yerine getirilmemişken şirket hisselerinin devri kararı alındığını ve bu sahte kararın 27.08.2012 tarihinde 8140 sayılı T. Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayınlandığını, bu kararın müvekkillinin yönetim kurulu başkanı sıfatıyla imzaladığı 09.08.2012 tarihli karar olmadığını, müvekkilinin bu konudaki talebinin davalı ... sicil memurluğunca reddedildiğini ileri sürerek, davalının 17.09.2012 tarihli ve 3122 sayılı red kararının iptalini, yolsuz tescilin terkinini, tescile dayanak sahte imza ile alınmış yönetim kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilileri, davanın reddini istemişlerdir....

              Öte yandan davacı hem genel kurulun toplanmasına esas teşkil eden yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitini istemekte, hem de o davanın sonucunun beklenmesini istemektedir ki bu çelişkilidir. Genel kurul kararları iptal edilirse yönetim kurulu kararının iptaline gerek kalmayacaktır. Dava, Anonim Şirketlerde yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkindir. (TTK. m.391) Davacı pay sahibi 20/11/2013 tarihinde yapılan anonim şirketin yönetim kurulu toplantısının 2 üyeyle toplandığını, diğer üyenin temyiz gücünü kaybettiğini, bu nedenle yönetim kurulu toplantısının geçersiz olduğunu, iptali gerektiğini ileri sürmüştür. TTK.nun 390.maddesine göre yönetim kurulu üye tamsayısının çoğunluğu ile toplanır. 3 kişilik yönetim kurulunda toplantı çoğunluğu 2 kişidir. Yeni yasal düzenleme ve yargı kararlarına göre süresi dolan yönetim kurulu bile genel kurula çağrı yapabilir, bu konuda toplanarak karar verebilir....

                Bu anlamda karar nisabının ne olduğu anlaşılamadığı için de yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğu kabul edilmelidir. 9- Öte yandan davalı şirket tarafından davacının yönetim kurulu toplantısına çağırıldığına ilişkin hiçbir delil sunulamamıştır. Bu nedenle de çağrı olmaksızın toplanan yönetim kurulu kararında alınan genel kurulun toplantıya çağırısına ilişkin kararın yok hükmünde olduğunun kabulü gerekir. Anılan sebeplerle davanın kabulüne dair mahkeme kararının onanması gerektiğini düşündüğümden, yazılı gerekçe ile kararın bozulmasına ilişkin Daire çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

                  iptal davası açma hakkının bulunduğunu, gündemin 7.maddesiyle alınan yönetim kurulu üyelerine takdir edilen ücretin fahiş olması ve ortakların kar paylarını haleldar etmesi nedeniyle hükümsüz olduğundan hükümsüzlüğünün tespiti aksi halde iptali gerektiğini, şirketin yegane gelirinin kiralanan taşınmaz olduğunu, şirketin sadece sahibi olduğu taşınmazı kiraya verme iş ile iştigal ettiğini, genel kurulda kabul edilen ödemenin kabul edilmesi halinde şirket kaynaklarının büyük ölçüde yönetim kurulu üyelerine aktarılacağını, takdir edilen ücretin yönetim kurulunca yapılan işlerle orantılı olmadığını, sadece 2019 yılında dahi şirket cirosunun %42 sinin yönetim kurulu ve üst düzey yöneticilerinin huzur hakkı için ödendiğini, gelir tablosuna göre 5.946.266,93 TL brüt satış geliri olan şirketin 4.119.261,66 TL genel yönetim giderleri bulunduğunu, bu giderlerin 2.493.096,74 TL’sinin yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile üst düzey yöneticilere ödenen ücretler olduğunun faaliyet raporunda açıklandığını...

                  A.Ş.’nin 30.06.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulu seçimine ilişkin 4. maddesinin öncelikle genel kurul kararının yürütülmesinin tedbiren geri bırakılmasına, tedbir kararının Ticaret Siciline tescil ve ilanına, genel kurul kararının yok hükmünde – batıl olduğunun tespitine, kararın yok hükmünde - batıl olduğunun tespiti talebi kabul edilmemesi halinde genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf 30/06/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4 sayılı genel kurul kararının yasaya aykırı olduğundan genel kurul kararının iptalini talep etmiş, ayrıca genel kurul toplantısına temsilcisi vasıtasıyla katılmış ve karara karşı muhalefet şerhini genel kurul toplantı tutanağına ekletmiştir. Aynı zamanda dava dilekçesi kapsamında genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasını talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu