Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un, 3 yıl süre ile müdür tayin edildiğini ancak görev süresinin sona ermesinden önce şirket ortaklar kurulununu toplantıya çağırmadığı için ortaklar kurulu toplantısı yapılamadığını ve şirkete müdür tayin edilemediğini, şirket ortakları arasında anlaşmazlık hatta birbirleri aleyhinde davalar bulunduğunu, anlaşarak çağrısız şirket ortaklar kurulu toplantısı yapabilmeleri hatta herhangi bir karar alabilmelerinin mümkün olmadığını, bu nedenle organsız kalan şirketin ciddi zarar gördüğünü, şirketin ortaklar kurulunu toplantıya çağıracak yetkili bir müdürü olmaması, müdürü olmayan şirketin ortakların tamamının katılımı ile çağrısız ortaklar kurulu yapabilmelerinin de mümkün olmaması nedeniyle şirket ortaklarının yasaların izin verdiği en kısa süre içinde şirkete müdür tayin edilmesi gündemli olarak olağanüstü toplantıya çağrılmasını talep ettiklerini, açıklanan tüm bu nedenlerle ... Sanayi Ticaret Ltd....

    Ceza Dairesince 29.11.2017 tarih ve 1563-10318 sayı ile; "Sanıklara isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen 'ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi' suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibarıyla şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup takibin kesinleştiği 27.09.2012 tarihi itibarıyla şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket ticari defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerekirken, yazılı şekilde sanıkların beratine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir....

      ün firması olan şirkete 133.000,00 TL gibi meblağla devir teslim ettiğini, yine şirketin maliki olduğu dükkanı 121.000,00 TL gibi düşük bir bedelle eşine devir ve teslim ettiğini, bu hususların tapu kayıtları ile sabit olduğu, davalı yöneticinin fiilen hiçbir işi olmamasına rağmen eşini ve kardeşini şirkette sigortalı olarak gösterdiğini, bu kişilerin şirket adına fiili bir çalışması olmadığını, davalının şirket merkezine 3.kişilere kiraya vererek müvekkilinin şirket hakkında bilgi almasını ve inceleme yapmasını engellediğini, bu hususu dinlenen tanık beyanı ile sabit olduğunu, davalı yöneticinin fiilen şirket işleri ile ilgilenmediğini, yılın büyük bir bölümünü yurt dışında geçirdiğini, ayrıca şirketin sahibi olduğu taşınmazları kiraya verdiğini, elde edilen kira bedellerinin ne şekilde harcandığının da belli olmadığını, yargılama sürecinde mahkemece defalarca şirkete defter ve kayıtları sunması için bildirim yapılmasına rağmen bildirime cevap dahi verilmediğini, şirket yöneticisinin mahkemenin...

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1-İİK'nın 337/a maddesine aykırılık suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçiler vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-İİK'nın 333/a maddesine aykırılık suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, icra takiplerinin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti...

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanıklara isnat edilen İİK’nun 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşabilmesi için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerektiği cihetle, dosyanın bilirkişiye tevdii ile borçlu şirket hakkındaki kesinleşmiş icra takip dosyalarında bunlarla belirlenecek mevcut borçlar da getirtilerek, şirketin pasifine eklendikten sonra ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları da esas alınarak karşılaştırılmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp, borçlu şirketin takibin kesinleştiği tarih itibariyle ödeme gücü olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile...

            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre 1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Sanığın suç tarihi itibariyle borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmadığının anlaşılması karşısında, eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Hükmüne uyulan bozma ilamında da belirtildiği üzere, sanıklara isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip...

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1-Sanıklara isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerekirken, alacaklıyı zarara uğratmak için muvazaalı olarak mal varlığını gizlediği gerekçesiyle yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de, Somut olayda 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinin uygulanamayacağı...

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın dava şartı arabuluculuk başvurusu yapılmadan ikame edildiğini, davacıların dava konusu şirkette pay sahibi olmadıklarını ve aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, tereke henüz tasfiye edilmemişken bir kısım mirasçılar kendi miras paylarına dayanarak tazminat davası açamayacaklarını, muris ------------ mirasçısı olduğunu ve terekenin tasfiye edilmediğini, el birliği mülkiyetinin devam ettiğini, müvekkilinin şirketin tek yetkilisi olarak atandığı ----tarihli genel kurul kararının usule uygun olduğunu, davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin ------ zarara uğratmak gibi bir kastının bulunmadığını, davacıların şirketi zarara uğratacak bir eylemi ispat edemediklerini, bu nedenlerle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 5/A maddesi ve 6325 sayılı Kanuna eklenen “Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesi uyarınca şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası zorunlu ticari dava şartı arabuluculuk...

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın dava şartı arabuluculuk başvurusu yapılmadan ikame edildiğini, davacıların dava konusu şirkette pay sahibi olmadıklarını ve aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, tereke henüz tasfiye edilmemişken bir kısım mirasçılar kendi miras paylarına dayanarak tazminat davası açamayacaklarını, muris ------------ mirasçısı olduğunu ve terekenin tasfiye edilmediğini, el birliği mülkiyetinin devam ettiğini, müvekkilinin şirketin tek yetkilisi olarak atandığı ----tarihli genel kurul kararının usule uygun olduğunu, davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin ------ zarara uğratmak gibi bir kastının bulunmadığını, davacıların şirketi zarara uğratacak bir eylemi ispat edemediklerini, bu nedenlerle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 5/A maddesi ve 6325 sayılı Kanuna eklenen “Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesi uyarınca şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası zorunlu ticari dava şartı arabuluculuk...

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı şirket yöneticisinin davalı şirketin 2018-2019 faaliyet döneminde aldığı ücretin fahiş olması nedeniyle haksız alındığı iddia edilen ücretten dolayı şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminatın tahsili ve TTK 630 maddesi gereğince davalı şirket yöneticisinin müdürlükten azli ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir Davacı taraf davalı şirketin iki ortaktan oluştuğunu, murisleri ... ...'...

                      UYAP Entegrasyonu