Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in müdürlük görevinden azli ile yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA :Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Şirket Müdürü ...'in müdürlük görevinden azli için açılan bu davadaki iddiaların haklı ve yerinde olmadığı gibi bu davanın Şirket husumetiyle yürütülmesine olanak da bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    Esas sayılı dosyası ile şirket aleyhine dava açtığını, Şirket Müdürü ve ortağı olan ...’ın şirket genel kurulu için davette bulunmayacağını, şirket aleyhine bir takım iş ve işlemlerde bulunduğu İş Mahkemesindeki davadan da açıkça anlaşılacağı üzere müvekkillere Şirket Müdürünün azli, Yeni Şirket Müdürünün atanması gündemi ile toplanabilmesi için Olağan Üstü Genel Kurulu toplantıya çağırmaya için izin verilmesine karar verilmesini istediklerini belirterek, İstanbul Ticaret Siciline ... sicil numarası ile kayıtlı bulunan ... İnşaat Gayrımenkul Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin Olağanüstü Genel Kurulunun, Şirket Müdürünün azli, Yeni Şirket Müdürünün atanması, gündemi ile toplanabilmesi için genel kurulu toplantıya davet için müvekkilleri ...’a ... ) ve ...’a ( ... ) izin verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür....

      Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tasfiye memurunun şirket varlıklarını ortaklara borç verilmiş gibi fiktif kayıtlarla ticari defterlere kayıt ettiği, bu durumun tasfiye memurunun azli için haklı bir neden olacağı, ancak dava açıldığı tarihte tasfiyenin henüz sonuçlandırılıp kapatılmadığı, davacının zararının ancak tasfiye bittikten sonra değerlendirilecek olması nedeniyle dava tarihi itibariyle tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tasfiye memuru olan davalı ...'in bu görevden azline, tasfiye memuru olarak Reşat Göztepe'nin resen tayinine, maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/831 E. sayılı dosyası yönünden açılan davanın şirket müdürünün azline yönelik bir dava olduğu ve davalı olarak USCA şirketinin gösterildiği, ancak şirket müdürünün azli davalarında husumetin azli istenen müdüre yöneltilmesinin gerekli ve yeterli olup ayrıca şirketin dava edilmesi zorunluluğu bulunmadığı, bu sebeple husumet yokluğundan bu davanın reddinin gerektiği, birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/250 E. sayılı dosyası yönünden davacı ... tarafından davalı ortak ... Erboy'un ortaklıktan çıkarılması istemli dava açıldığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 638 inci maddesinin ikinci fıkrasında limited şirket ortağının haklı nedenle ortaklıktan çıkmak için dava açabileceğinin düzenlendiği ancak bir ortağın haklı nedenle diğer ortağın şirket ortaklığından çıkarılmasını isteme halinin kanunda öngörülmediği, bu husus göz önüne alındığında davacı ortak ......

          İcra Ceza Mahkemesince verilen 18.02.2016 gün ve 2013/113 Esas, 2016/70 Karar sayılı hükümlerin şikayetçi vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 29.11.2017 gün ve 2017/1563 Esas, 2017/10388 Karar sayılı kararıyla; Sanıklara isnat edilen İİK’nun 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği 27.09.2012 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket ticari defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerekirken, yazılı şekilde sanıkların beratine karar verilmesi...

            ün yetkili kılındığı, davacı tarafın genel kurul toplantı gündemi için dilekçesinde belirtmiş olduğu hususların şirket yöneticisinin sorumluluğu kapsamında değerlendirilebileceği, davacı tarafın şirket yöneticisinin görevlerini ihmal ettiği veya eylem ve işlemleriyle şirkete zarar verdiğini düşünüyor ise şirket yöneticisi aleyhine sorumluluk davası açması gerektiği ve bu nedenlerle TTK 413.maddesinde ön görülen koşulların gerçekleşmemiş olması nedeniyle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              İcra Müdürlüğü'nün 2015/5633 esas) neticesinde cebri icra yoluyla satıldığı, davacının ana sözleşme uyarınca sahip olduğu 25.000.- TL itibari değerli 500 adet hissenin takip borcu sebebiyle 27.04.2017 tarihinde cebri icra marifetiyle alacaklının alacağına mahsuben ihale edildiği, satışın kesinleştiği, eldeki davada davacı olan ... tarafından söz konusu icradaki satışla ilgili olarak ihalenin feshi davası açılmış ise de, ihalenin feshi talepli şikayetin yerel mahkemece reddine karar verildiği ve istinaf isteminin de Bursa Bölge Adliye Mahkemesi'nin 22.02.2018 tarihli, 2018/376-2018/401 E-K sayılı kararı ile kesin olarak reddine karar verildiği, davacının tüm hisselerini konu alan icra satışı yoluyla devrin 05.06.2017 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilmiş olduğu davacının işbu davaya konu ettiği şirketle ilgili ortaklık sıfatının kalmamış olduğu, davacının davaya konu ettiği "şirket yöneticisinin azli" ve "tazminat talebi" bakımından aktif husumet ehliyetinin ve hukuki yararının...

                Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları, ve diğer belgelerin incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, işçilik alacaklarından dava dışı şirket yöneticisinin sorumluluğunun tespiti ilişkisinden kaynaklandığı, tarafların tacir olmadığı ve işçilik alacaklarından dava dışı şirket yöneticisinin sorumluluğunun tespiti ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da mutlak ticari dava sayılmadığından açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK 114/1-c, 115/2) davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, şirket yöneticilerinin azli talebine ilişkin olup, uyuşmazlık; davalı şirket yöneticilerinin azli nedenlerinin bulunup bulunmadığı hususlarındandır. Davalı şirkete ilişkin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde; taraflarca 18.04.2014 tarihinde ... Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd.Şti.'nin kurulduğu, şirket ünvanının 18.09.2014 tarihinde .... Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd.Şti, olarak değiştirildiği, kuruluşta 50.000,00 TL olan şirket sermayesinin ortaklar arasında dağılımınını davacı için 12.500,00 TL, davalı ... için 12.500,00 TL, davalı ... için 25.000,00TL olduğu, şirketin ilk 5 yıl için müdürlerinin müştereken ... ve ... olduğu, şirket müdürlerinin görev süreleri 18.04.2019 tarihinde bitmiş olup, yeni görevlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirket 27.08.2014 tarihinde ... ve .... kurum kodları ile “... İlkokulu” ve ......

                    Dava anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin görevden azli, kabul edilmemesi halinde yetkilerinin sınırlandırılması ve şirkete yönetici kayyım atanmasına ilişkin olup; mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de Dairemizin 2014/4548 esas 2015/2472 karar 24.02.2015 tarihli kararında da belirtildiği gibi azil yetkisi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlere ilişkin 364 ve 408. maddeleri gereği münhasıran genel kurula hasredilmiştir. Bu durumun tek istisnası TTK 334/2 hükmü olup [, ..., 2013, s.406-407], somut olayda şirket ortaklarının yöneticilerin azli veya yetkilerinin sınırlandırması amacıyla mahkemeye başvuru hakkı tanıyan bir hükmü bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu