Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 07.07.2017 gün ve 2014/907 - 2017/483 sayılı kararı onayan Daire'nin 17.04.2019 gün ve 2018/365 - 2019/3074 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, 01.09.2010 tarihli ve 2010/6 sayılı mevcut olmayan hisse devirlerinin kabulüne ve keyfiyetin pay defterine işlenmesine, davalı gerçek kişinin müdür atanmasına dair ve 13.09.2010 tarihli müdürlük yetkisinin devamına ilişkin ortaklar kurulu kararının yok hükmünde ve geçersiz olduğunun tespitine, olmadığı takdirde müdürlükten azli ile kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili ve diğer davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

    İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Esas davada davalı, dava dışı şirketin müdürü ..., müdürün azli ve şirket feshine ilişkin birleşen dava da ise tarafların ortağı olduğu şirket davalıdır. Limited şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin esas davada davalı müdürün şirketi temsil ve ilzam yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin tedbir talebi yönünden; Şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin davada TTK 644. maddesi yollamasıyla uygulanacak TTK 553. maddesi vd.maddelerinde geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389. vd.maddeleri uygulanmalıdır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/634 Esas KARAR NO : 2022/295 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/06/2017 KARAR TARİHİ : 29/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ---- faaliyet göstermekte olduğu müşterileri olan ---yaptığını, davalı şirket ile uzun yıllardan bu yana---- çeşitli bölgelerinde ve son olarak da ---davalı şirketin üreticisi olduğu ürünleri müvekkili şirketin dağıtımını konu alan ticari bir ilişkinin olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin --- yılında başladığını ve--- yılında sona erdiğini ve müvekkilinin çok ciddi zarara uğradığını, davalının talepleri doğrultusunda ürünlerin---- üzere açılan şubelerin olduğunu, davalı şirket ile ticari ilişkinin devam ettiği süre boyunca---katılması işinin müvekkili tarafından yürütüldüğünü, davalıdan temin edilen ürünleri sahada satmak...

        kiralama ve faturalandırma işlemi yapmaya devam ettiğini, yaptığı iş ve işlemlerle davalının şahsi menfaat temin ettiğini belirterek davalı şirket müdürünün azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/800 Esas KARAR NO : 2021/418 DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Şirket Yöneticisinin Sorumluluğundan Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 26/06/2013 KARAR TARİHİ : 26/05/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 27/05/2021 Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 26/06/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin %10 oranında hissedarı olduğunu ve aynı zamanda şirket ana sözleşmesine göre şirket müdürü olarak görevlendirildiğini, ancak davalının şirketin güvenini suistimal etmesi nedeniyle Bakırköy ..........

          GEREKÇE : Dava, limited şirket müdürünün haksız rekabet ve diğer haksız eylemleri nedeniyle azli ve sorumluluk davasıdır. Talep, şirketin malvarlığının devrinin tedbiren önlenmesi, davalının malvarlığının ihtiyaten haczi ve şirkete davacının kayyum atanması veya davalı müdürlük yetkilerinin tedbiren sınırlandırılmasına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz ve kayyum atanma taleplerinin reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Limited şirket müdürünün azlini düzenleyen TTK 630.maddesinde ve şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin TTK 644. maddesi yollamasıyla TTK 553. maddesi vd maddelerinde geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389. vd.maddeleri uygulanmalıdır....

          GEREKÇE: Dava, limited şirket müdürünün haksız rekabet ve diğer haksız eylemleri nedeniyle azli ve sorumluluk davasıdır. Talep, şirketin malvarlığının devrinin tedbiren önlenmesi, davalının malvarlığının ihtiyaten haczi ve şirkete davacının kayyum atanması veya davalı müdürlük yetkilerinin tedbiren sınırlandırılmasına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz ve kayyum atanma taleplerinin reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Limited şirket müdürünün azlini düzenleyen TTK 630.maddesinde ve şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin TTK 644. maddesi yollamasıyla TTK 553. maddesi vd maddelerinde geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389. vd.maddeleri uygulanmalıdır....

            Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; asıl ve birleşen davada, davalının müdürlükten azli ile şirketi yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması istemi açısından davacının şirketin %90 oranında hisse sahibi olduğu, TTK'nın 618. ve 620. maddeleri uyarınca şirket ana sözleşmesini değiştirme ve müdürleri görevden alma yetkisine haiz olduğu, bu durumda davacının kanunen elindeki yetkiyi kullanarak davalıyı şirket müdürlüğü görevinden almak, şirket ana sözleşmesini değiştirmek ve şirketi temsile yetkili kişiyi belirleme konusunda yetkiye sahip olduğu halde iş bu davayı açmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın ve birleşen davanın HMK'nın 114/h maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

              ‘in şirket müdürlüğünden azli ile şirkete yönetim kayyımı atanmasını talep edilmiş ise de, 6102 sayılı TTK'da bulunan düzenlemelere göre asıl olanın şirketin genel kurulu ve yetkili organları tarafından atanan temsilciler tarafından yönetilmesi olduğu, şirketin yöneticisinin yetkisi muhafaza edilmekle birlikte bu yetkinin denetim ve onay kayyımının onayına bağlanması suretiyle gerekli geçici korumanın sağlanacağı kanaatine varılarak davacının yönetim kayyımı atanması talebinin reddine, davalı ...'in oluşan zarar miktarı ile sınırlı olmak kaydı ile şahsi malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konularak taşınmaz ve vasıtaları ile varsa başkaca şirket hisselerinin 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesine, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/157 E. sayılı dosya kapsamında ......

                nin şirket müdürü olduğu anlaşılmakla, bu davalılara şirket müdürün azline ilişkin olarak açılan davada husumet düşmekte ise de, şirketten çıkma, şirketin feshi ve tasfiyesi davasında şirket dışında şirket müdürleri ve ortaklara husumet düşmediği, diğer davalı ... yönünden ise şirket ortağı olması nedeniyle müdür azli, şirketten çıkma, fesih ve tasfiye davasında husumet düşmediği, davacının şirket müdürü davalı ...'nin müdürlükten azli ya da tasarrufu muameleler yapma yetkisinin kaldırılmasına ilişkin talebinin Yargıtay bozma ilamı dışında kalarak davacı tarafından temiz edilmediğinden kesinleştiği ve usulü kazanılmış hak teşkil edeceği gerekçesiyle davacının davalılar ... , ... ve ... yönünden şirketten çıkma fesih ve tasfiye davasının davalı sıfat yokluğundan HMK'nın 114 ve 115/2. maddeleri uyarınca pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının şirket müdürü davalı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu