Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

OLAY VE OLGULAR Dava konusu olay; icra takip borcunu ödemeyen şirket yöneticisi sanıkların sermaye şirketinin iflasını istememek, ticareti usulüne aykırı terk etmek, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak ve ticari işletme yöneticisinin kasten alacaklıyı zarara uğratması,alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudunu eksiltmek suçlarından 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ( 2004 sayılı Kanun) 333/a, 337/a, 338, 345/a ve 331/1 inci maddesi gereğince cezalandırılmaları istemine dayalıdır. Temyizin kapsamına göre; A....

    Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Mahkeme gerekçesinde de belirtildiği gibi davacı şirket tarafından düzenlenen belgeler ile ilgili sahtecilik iddiasıyla ceza davası açıldığı, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/490 E. Sayılı dosyasında, davacı şirket temsilcisi hakkında mahkumiyet kararı verildiği ancak hükmün henüz kesinleşmediği temyiz aşamasında Yargıtay'da olduğu anlaşılmaktadır. B.K. 53. maddesi hükmü uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değil ise de mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlıdır. Davacı şirket temsilcisi hakkındaki ceza davası sonucu, bu dosyayı da etkileyeceğinden ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/490 E....

      Esas sayılı ara kararının istinaf incelemesi neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirketin %33,33 oranında hissedarı olduğunu, diğer ortaklarının şirketin tek yetkilisi konumunda olan...ve yakın akrabalarından oluştuğunu, şirket yetkilisi ..i'nin temsil yetkisini kötüye kullanarak müvekkilini zarara uğrattığını, faturasız/düşük faturalı gayri resmi satışlarla şirket kazancını şahsi servetlere aktarıldığını, şirket defterine kaydedilen 64 adet yurt dışı gider faturasının sahte olduğunun tespit edildiğini, şirket satışlarını ve karını düşük göstererek şirketi tasfiyeye çalışıldığını, şirkete akrabalarını yerleştirip onlara yersiz ödemeler yaparak şahsi lüks masraflarını şirketten karşıladığını, müvekkilin bilgi alma ve belge talep haklarının engellendiğini, müvekkili dışındaki diğer ortaklara şirket kasasından usulsüz avans veya borç verdiğini belirterek şirket yöneticisinin ileri sürülen nedenlerle şirketi dolayısıyla...

        Esas sayılı ara kararının istinaf incelemesi neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirketin %33,33 oranında hissedarı olduğunu, diğer ortaklarının şirketin tek yetkilisi konumunda olan...ve yakın akrabalarından oluştuğunu, şirket yetkilisi ..i'nin temsil yetkisini kötüye kullanarak müvekkilini zarara uğrattığını, faturasız/düşük faturalı gayri resmi satışlarla şirket kazancını şahsi servetlere aktarıldığını, şirket defterine kaydedilen 64 adet yurt dışı gider faturasının sahte olduğunun tespit edildiğini, şirket satışlarını ve karını düşük göstererek şirketi tasfiyeye çalışıldığını, şirkete akrabalarını yerleştirip onlara yersiz ödemeler yaparak şahsi lüks masraflarını şirketten karşıladığını, müvekkilin bilgi alma ve belge talep haklarının engellendiğini, müvekkili dışındaki diğer ortaklara şirket kasasından usulsüz avans veya borç verdiğini belirterek şirket yöneticisinin ileri sürülen nedenlerle şirketi dolayısıyla...

          Bölge Müdürünün davacı ile bağıra çağıra konuştuğunu baskısı sürdürdüğünü, tanığın davalı şirket Bölge Müdürünün Erzurum Bölgesini önemsemediğini ve ondan kurtulmak istediğini "Erzurum Bölgeyi benden alsınlar Bölge Satış Yönetmeninden ve Satış Temsilcilerinden de bıktım" dediğini ve bu nedenle de bölge ile ilgilenmediğini, bölgenin eksiklik ve aksaklıklarını çalışanlar üzerinde baskı kurarak gidermeye çalıştığını ve çalışanları yıldırdığını beyan ettiğini, davalı şirket yöneticisinin davalı şirkette çalışan birçok kimseye mobing uyguladığını, davacı tanığının da bu nedenle istifa etmek zorunda kaldığını, davacı tanığı Uğur Gülcemal'in; davalı taraf yöneticisinin agresif olduğunu, sürekli çalışanları azarlayıp, aşağıladığını açıkça beyan ettiğini, davalı tanıklarının şirket çalışanı oldukları için beyanlarının objektif olamayacağını, davacının 2 sene boyunca Erzurum' da çalıştığını, Bölge Müdürü bölgeyi küçümsediğinden ve hamileliğini bahane ederek davacıya hiçbir zaman destek olmadığı...

          in oğlu olduğu, davalı ...İnşaat şirketinin yöneticisinin ... ...olduğu, dava dışı ... ...İnş. Ltd. Şti.'nin yöneticisinin ... ...olduğu, dava konusu arsa ile ilgili sözleşme görüşmelerini dava dışı ... ...ve ... Medet'in birlikte yaptığı, iki şirket arasında bağlantı olduğu, bu nedenle davalı ... ile diğer davalı şirket arasında bağlantı olduğu, bu bağlantıların da dava konusu satış sözleşmesine konu taşınmazın bulunduğu arsa ve inşaattan kaynaklandığı, davalı ... ile yapılan inşaat devir sözleşmesinin lafzından inşaatın tümüyle bu davalıya devredildiği, tüm tahsilatların davalı tarafından yapılacağı ve işin sonunda kar paylaşımına gidileceğinin kararlaştırıldığı, bu durumda davalı ...'un da diğer davalı ile birlikte davacıya karşı müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

            Davacı 20 bağımsız bölümünden oluşan ve iki blok halinde bulunan anataşınmaz için bir yönetici atanmasını istemediği gibi A Blok yöneticisinin yasanın aradığı pay ve paydaş çoğunluğu ile seçilmediğini de ileri sürmediğine ve B bloktaki yöneticinin seçimi ile ilgili olarak alınmış bir kat malikleri kurulu kararı varsa bunun da iptalini istemediğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken A Blok yöneticisinin B Blok yöneticisi de olarak atanmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, olay tarihinde daha önceki apartman yöneticisinden kalan görevlisi olduğu apartmana ait kaşeyi kullanmak ve apartman yöneticisinin imzasını taklit etmek suretiyle düzenlediği apartman yönetiminden 2.735 TL net ücret aldığına ilişkin maaş bildirim yazısı, apartman yöneticisinin Anadolu Bank'ta bulunan imza beyannamesi fotokopisini anılan bankadan alıp, apartman yönetim kurulu karar defteri fotokopileri ile satın aldığı eve ait tapu senedi ve anılan evin kira sözleşmesi, Garanti Bankası ... şubesinde bulunan hesap hareketlerine ilişkin belge, nüfus cüzdan fotokopileri ile birlikte katılan banka şubesine...

                Duruşmada dinlenen davacı tanıkları birbirini teyit eden ifadelerinde özetle; davacı ile davalı arasında mevcut boşanma davası ile birlikte davalının gerek davacıya, gerekse şirket çalışanlarına yönelik hakaret ve tehdit içeren sözler sarf ettiğini, şirketteki çalışma barışını bozduğunu, ortaklar arasında meydana gelen ihtilaf kapsamında davalının şirkete ait eşyalara zarar verdiğini, davalının olumsuz davranışları nedeniyle bir kısım şirket çalışanlarının ihtilaflı olarak şirketten ayrıldıklarını maddi olaylara dayalı olarak beyan etmişlerdir. Davacı tarafından davalı aleyhine TTK 630/2 maddesi gereğince haklı nedene dayalı olarak şirket yöneticisinin yetkilerinin kaldırılmasını için iş bu davanın açıldığı; mahkememizce bu kapsamda değerlendirme yapılarak hüküm tesis edilmiştir....

                  Temyiz incelemesi yapılan karşı dava, limited şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Karşı davada davacı, şirket deposunda bulunması gereken emtiaların yönetici tarafından alındığından, yöneticinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine dayanmış olup, Bölge Adliye Mahkemesince davalı yöneticinin şirkete ait malları şirketten çıkardığına dair yazılı veya somut bir delil bulunmadığı, ceza mahkemesince verilen ve kesinleşen beraat kararında da bu yönde delil bulunmadığının açıklandığı gerekçesiyle karşı davada şirketten çıkarıldığı ileri sürülen 187.574,00 TL'lik malın bedeli yönünden talebin reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu