Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ortağı yapılmasının mümkün bulunmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK'nın 336. maddesi uyarınca davalı ...'...

    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkındaki icra takibine ihtiyati haciz kararı ile başlandığı ve bu karar uyarınca yapılan haciz işlemleri sırasında, şirket yetkilisi sanığın işleyecek sürelerden feragat ettiği ve takibin kesinleştirilmesini istediği ancak bu aşamaya kadar henüz ödeme emrinin tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, İİK'nın 20. maddesi uyarınca sanığın anılan beyanının hüküm ifade etmeyeceği ve dolayısıyla şirket hakkındaki takibin kesinleşmemesi nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de, 1- Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim...

      ./06/2015 gün ve 2015/7706 - 2015/8613 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bankanın müşterisi olduğunu, müvekkilinin çalışanı olan dava dışı ... tarafından müvekkili şirket yöneticisinin imzası taklit edilmek suretiyle davalı Bankadan kredi kullanıldığını, bu kredilerin çalışan ... tarafından zimmete geçirildiğini, davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 95.150,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

        , böylece davacının şirket yöneticisinin bilgisi dahilinde işlem yaptığı anlaşılmakla feshin haklı nedenle olmadığı kanatine varılmıştır....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/267 Esas KARAR NO: 2021/361 DAVA: Adi Ortaklık yöneticisinin temsil yetkisinin kaldırılması ve Yönetici kayyumu atanması DAVA TARİHİ : 12/04/2021 KARAR TARİHİ: 26/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklık yöneticisinin temsil yetkisinin kaldırılması ve Yönetici kayyumu atanması davasının yapılan ön incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli sunduğu dilekçesinde özetle; müvekkili -------olup ----- şirketlerinden biri olduğunu, ---- kapsamında yemek hizmetleri sözleşmeleri imzaladığını, ---- açılan ihalelere her bir projeye ayrı olarak ve sadece o ihale kapsamında adi ortaklık sözleşmesi imzalayarak ihalelere girdiğini, ihalelerde pilot ortağın müvekkili şirket olduğunu, ----yatırılması gibi hususların müvekkilinin sorumluluğunda olduğunu, davalılardan ----- imzalanan proje gerçekleştirme amaçlı üç adet adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu, bu üç adi ortaklığın adresinin müvekkili şirket olan ----adresi...

          Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı-3.kişi ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Davacı alacaklı, üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğunu, her iki şirketin bir birinin devamı olduğunu, haciz mahallinde borçlu şirket yöneticisinin hazır bulunduğunu ve borçlu şirkete ait evrak ele geçirildiğini, üçüncü kişi şirket yetkilisi Muhammet'in 3.kişi şirket kuruluna kadar borçlu şirket çalışanı olduğunu açıklayarak davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            T.C kimlik numaralı ...' ın denetçi kayyım olarak atanmasına, davalı şirket yöneticisinin kararlarının denetçi kayyımının onayına tabi tutulmasına, kayyıma yapacağı iş ve mesai karşılığında aylık 1.500,00 TL ücret takdirine, kayyımlık ücretinin davalı şirket aktifinden karşılanmasına, kayyımca her ay şirket ile ilgili rapor düzenlenmesine ve mahkememize sunulmasına..." karar verilmiştir. İTİRAZ: Davalılar vekili 28/10/2021 tarihli dilekçesiyle özetle; mahkemenin vermiş olduğu denetçi ara kararının hatalı olduğunu, atanan kayyıma davalı şirket yöneticisinin kararlarının denetçi kayyımın onayına tabi tutulmasına şeklinde karar verildiğini, bu hususun denetçi kayyımlıkla çeliştiğini, ayrıca denetçi kayyıma ödenen giderin davayı açan tarafça karşılanması gerektiğini, denetçi kayyım için verilen ücretin de fahiş olduğundan bahisle maddi hataların giderilmesini mahkeme aksi kanaatte olursa dilekçenin istinaf başvuru dilekçesi olarak nazara alınmasını talep etmiştir....

              ın şahsi hesabına alındığı, buradan çok cüzi bir miktarının şirket hesabına aktarıldığının, kalanın ...'ın zimmetinde bırakıldığının anlaşıldığı, Örneğin davalı ... 'ın şirketin alacaklısı olduğu 6.000.000,00 TL bedelli senede karşılık yapılan ödemenin 1.000.000 TL sini şirket hesabına aktarılırken kalanın davalı ...'ın zimmetinde bırakıldığının görüldüğünü, davalı ...'ın şirket genel kurul kararı olmadan kira gelirlerinden indirim yaptığı, şirket borçlarının ödenmediğinin anlaşıldığını belirterek; Davalı şirkete ait gayrimenkuller üzerine devir ve temlikini önleyecek tedbir kararı konulmasını, davalı ...'ın şirket hissesi dahil mallarına ve banka hesaplarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                Mahkemece, borçlu şirketin haciz adresinden nakil aldığı iddia edilen tarihten sonraki tarihleri taşıyan belgelerin haciz adresinde bulunması, işyerinin önce borçlu şirket yöneticisinin kayınpederine daha sonra da davacıya devrinin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işlemler olduğu, kaldı ki işyeri devrinin İİK’nun 44.maddesine uygun yapılmadığı gibi BK’nun 179.maddesi gereğince de devir alan davalının sorumluluğu bulunduğundan bahisle, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. ../... -2- 2009/4157 2009/7392 Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.086.00....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/448 KARAR NO :2023/27 DAVA:Ticari Şirket Yöneticisinin Azli DAVA TARİHİ:07/04/2022 KARAR TARİHİ:19/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan ticari şirket yöneticisinin azli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı tarafından birlikte iş ve işlemlerini yürütmek ve işletmek amacıyla ...Şirketi(Ticaret Sicil No: ...-5)'nin kurulduğunu, davalı tarafından ... firmasına birtakım vaadler ve sermaye taahhüdü verildiğini, ancak bunlar yerine getirilmek bir yana işletmeyle hiç ilgilenilmediğini, şirket sermayesine bugüne kadar hiçbir katkı sağlanmadığını, tüm sermaye ve şirket kuruluşunun tüm giderlerinin davacı tarafından yapıldığını, davalının işletmeye fayda sağlamadığı gibi müvekkilinden sürekli şahsi olarak nakit borç istediğini, müvekkilnin de kredi dahi çekerek kendisine borç verdiğini, bu süreçte şahsi olarak verdiği borçtan ayrı olarak şirketle ilgili tüm masrafları...

                    UYAP Entegrasyonu