Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında Davalı vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; davalı vekili tarafından mahkemece alınan ara kararın ihsası rey niteliğinde olduğu, hukuka uygun olarak mal rejimine ilişkin olarak açılan davanın bekletici mesele yapılmasına dair ara kararın varlığına rağmen; kendilerine tebliğ edilmeyen ve taranmayan karşı taraf vekilin talepleri doğrultusunda ara karardan dönüldüğü, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, terekeye dahil olan şirket payının ödenmesi talebinin kabul edileceğine dair görüş ile menfaat çatışması bulunmadığına yönelik görüşün ihsası rey niteliğinde olduğunu beyan ettiklerini belirterek açıklanan nedenlerle hakimin reddi kararının reddine...
Dosyanın incelenmesinden; yükümlü şirketin haksız alındığı Vergi Mahkemesi kararı ile de tespit edilen … TL su katılım payının yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açtığı bu davanın; davalı idarece, yükümlü şirket adına … tarih ve … sayılı Belediye Encümen kararı ile … TL para cezası verildiği, bu miktarın … tarih ve … sayılı ödeme emri ile istenildiği ve kesinleştiği, davalı Belediye Başkanlığı tarafından yükümlü şirket müraacat ettiği takdirde, iadesi gereken … liranın karşılıklı olarak mahsubunun yapılacağının ve geri kalan miktarın tahsil edileceğinin bildirilmesi üzerine, bu mahsup işleminin Yasa gereği olduğu gerekçesiyle Vergi Mahkemesince reddedildiği anlaşılmıştır....
Davacı ..., 22.7.2003 tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın 2/4 payının ... oğlu ... mirasçılarına, 1/4'er den 2/4 payının ise ... ... oğulları ... mirasçıları ile ... ... mirasçılarına ait olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının ... oğlu ..., 1/4 payının ... ... oğlu ..., 1/4 payının ... ... oğlu ... ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; aralarındaki paylaşmaya uygun olarak çekişmeli 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının ..., 1/4 payının ... ve 1/4 payının ... ... ile ölümlerinden sonra mirasçıları tarafından en az 50 yıldır kullanıldığı; yapılan kadastro ve tescil işleminin isabetsiz olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin değerlendirmesi dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır....
Miras ortaklığını oluşturan mirasçılar, terekedeki malvarlığı değerleri üzerinde elbirliği halinde mülkiyet hükümleri gereğince malik oldukları için, kural olarak tek başlarına veya birkaçı birlikte hareketle terekeye dahil hakkın biri üzerinde tasarrufta bulunamazlar. Somut olayda, davacı, muris ...'ın mirasçılarından biridir. Davalı şirket vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında, ... ve ... isimli kişilerin muris ...’ın oğulları olduğunu, Kooperatif Üyelik Hakkı Devir Sözleşmesinden oğulların haberdar olduğunu savunmuştur. Hal böyle olunca, tüm mirasçıların terekeye dahil olan bir hak veya malın terekeye iadesi için birlikte dava açmaları veya hazır olmayanların usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri veya TMK’nın 640. maddesi gereğince miras ortaklığına temsilci atanması gerekir....
CEVAP Davalı vekili, iddia edilen taşınmazlar müvekkilin payının tamamının mirastan gelmediğini, sözleşmenin varlığını kabul etmediklerini, ayrıca davacının hukuka aykırı olarak diğer mirasçılar adına da talepte bulunduğunu, davada zamanaşımının dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip oldukları ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler düzenlemesinin yer aldığı, mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının olduğu ve ancak birlikte dava açabileceği veya aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği, ......
Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut Çatalca 1. Noterliğinin 16/03/2020 tarih 4157 yevmiye numaralı mirasçılık belgesine göre muris Hacer Tural'ın 28/02/2020 tarihinde vefatı ile terekesi 5 pay kabul edilerek 1'er payının Nahide Öztürk, Hadiye Çetinkaya, Zekai Tural, T1 ve Sezai Tural'a aidiyetine karar verilmiştir. TMK'nun 640. maddesine göre "Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır."...
Sayılı veraset ilamı ile terekesinin 3 eşit paya bölünerek 1 payının müvekkili Aynur’a bir payının diğer müvekkili Fahrettin’e, bir payı ise davalı Necmettin’e kaldığını, davalı T5 dava dışı Gülsüm Polat ile iştirak halinde vekalet görevini kötü kullanarak terekeden kaçırmış olduğu 69.800 Euro paranın terekeye faiziyle birlikte iadesi için açmış oldukları Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/791 E. 2019/363 K. Sayılı kararı ile neticelendiğini ve 69.800 Euro paranın terekeye iadesine karar verildiğini, davalı Necmettin ve dava Dışı Ziraatbankasındaki paraların mirasçı olan davacılara ödenebilmesi için, terekeye iadesine karar verilen 69.800 Euro ve Ziraatbankası Tokat şubesinde müteveffa adına kayıtlı hesapta bulunan 1.089 Euro ve varsa birikmiş faizlerinin elbirliği halinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesince davanın kabulüne dair karar verilmiştir....
den alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, 122 ada 31 parsel, 191 ada 46 parsellerin davalı ... adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile 240/3072 payının davacı adına tapuya tesciline, 122 ada 69 parsel, 191 ada 47 parsellerin davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile 240/3072 payının davacı adına tapuya tesciline, 122 ada 70 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile 240/3072 payının davacı adına tapuya tesciline, 195 ada 10 parsel, 141 ada 19 parsel ve 157 ada 78 parsel sayılı taşınmazların davalı ..., ... ve ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile 240/3072 payının davacı adına tapuya tesciline, 141 ada 8 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile 240/3072 payının davacı adına tapuya tesciline, 191 ada 44 parsel, 195 ada 11 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile 240/3072 payının davacı adına tapuya tesciline, 1.213,00 TL...
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi; dava, davalılar adına kayıtlı olan taşınmazların, muris terekesine iadesi, olmadığı takdirde tenkisi, tenkis mümkün olmaz ise bedelinin tahsili talebine ilişkin olup öncelikli talep terekeye iade olup davanın reddi üzerine hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiş olduğundan öncelikli talep olan terekeye iade davasının incelenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de terekeye iadesi istemiyle açılan tapu iptal tescil davası 01/04/1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına konu edilen ve uygulamada muris muvazaası olarak adlandırılan hukuksal nedene dayalı olarak açılmış olup iş bu davalarda davaya konu taşınmazların terekeye iadesi istenebileceği gibi mirasçılar adına miras hissesi oranında tapuya tescili de talep olunabilir. Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkin davada verilen kararın temyizi isteminin Yargıtay 1....
Türk Medeni Kanununun 644. maddesi gereğince; bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakiminin, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet edeceği, elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceği, terekeye dahil diğer hakların ve alacakların paylar oranında bölünmesi hususunda da yukarıdaki hükümler uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazda paylı malik olan muris ...'...