Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı-karşı davalının çıkarılması ve hisse bedelinin şirket tarafından ödenmesi konusunda tarafların anlaştıkları, çıkarılma kararı dışında diğer davalar ile birleşen davaların ayrılmasına karar verildiği, dava tarihi itibariyle şirketin değerinin belirlendiği, davacı-karşı davalının payının %27 oranında olduğu, her ne kadar davalı ... davacı-karşı davalının payının %12,60 olduğunu, sermaye artırımına karar verildiğini savunmuş ise de artırılan sermaye artışının şirkete ödenmediği, artırılmamış sermaye payının esas alındığı, davacı-karşı davalının çıkma payının belirlendiği gerekçesiyle davacının davalı şirketin ortaklığından çıkarılmasına, 2.218.321,84 TL'nin davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, dosya kapsamında görülmekte olan diğer taleplerle ilgili dava ve karşı davaların ayrılmasına dair verilen kararın davalılar-k.davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizin 2012/10738 Esas, 2014/2387 Karar sayılı ilamıyla ilamda yer alan gerekçelerle bozulmuştur....

    Davacı ..., çekişmeli taşınmazların ...’den intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak 199 ada 1, 2, 4, 5, 6, 7 parsel sayılı taşınmazların ...’den intikal eden miras payının, 216 ada 4, 5, 6 parsel sayılı taşınmazların 1/4 payının tapularının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır....

      dahil edilmediğini, davalı tarafın bu çatı katından edinmiş olduğu kazanımların terekeye dahil edilmesi gerektiğini bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; ‘’ … öncelikle davada dayanılan hukuki sebep yönünden taşınmazın terekeye iadesi istenildiğine göre davada yer almayan miras bırakanın diğer mirasçısının davada temsilinin zorunlu olduğu kuşkusuzdur....

        Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacının talebinin terekenin tespitine ilişkin olmayıp hileli işlemle devredilen şirketin terekeye iadesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HMK.'nun 2/I. Maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda davacı, ölen babası ile davacının kardeşinin ortak olarak işlettikleri şirketin kardeşinin hileli işlemleri ile kendisine ait olan davalı şirkete devredildiğini belirterek davacıya miras kalan malların tespiti ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini, terdiden yapılan bir temlik varsa tenkisini talep etmiş olup uyuşmazlığın terekeye ait olduğu iddia edilen şirketin terekeye iadesi istemi olduğu anlaşıldığından, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          müsaade edilmesine, ortaklık payının hissesi oranında kendisine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İade, terekeye yapılır, davacı mirasçının miras payı oranında iade yapılmaz. Altsoya yapılan kazandırma aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmemişse karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabidir. Altsoya yapılan sağlar arası kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını davalı (altsoy) ispatlamalıdır. Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırma, karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir. Altsoy dışındaki yasal mirasçıya yapılan kazandırmanın Denkleştirmeye (iadeye) tabi olduğunu davacı ispatlamalıdır. Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır....

              Hal böyle olunca; mahkemece davacıya miras bırakanı ... terekesi adına mı tescil istediği yoksa sadece kendi miras payının adına tescilini mi istediği hususu açıkça sorularak davacının bu yöndeki talebi kesin olarak belirlenmeli, davacının miras bırakanı ... terekesi adına tescil talebinde bulunduğunu bildirmesi halinde dosya içinde terekeye mümessil tayinine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı gözetilerek davacının tek başına genel mahkemede tapu iptali ve tescil davası açıp bu davayı sürdürme yetkisi bulunmadığından, davacıya, terekeye temsilci atanması veya dava dışı diğer ... mirasçılarının muvaffakatlerinin alınması yoluyla dava şartının sağlanması için mehil verilmesi, bu şartın sağlanması halinde davanın esasına girilmesi, davacının kendi payı ile sınırlı olarak tescil isteminde bulunduğunu bildirmesi halinde elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesinde...

                Davacının talebi, mirasbırakana ait alacakların terekeye ödenmesidir. Davacı, mirasbırakana ait banka teminat mektuplarının terekeye iade edilmesi gerektiğini; mirasbırakana ait mevduata eksik faiz uygulandığını; mirasbırakanın borcu nedeni ile taşınmaz satışının usulsüz olduğunu belirterek mirasbırakana ait mevduata uygulanan eksik faizi, banka teminat mektuplarından kaynaklanan alacağı ve satılan taşınmazın bedelini talep etmiştir. Her ne kadar davacı, terekeye ilişkin tasfiye yetkisinin kendilerinde olduğunu belirterek davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinin usulsüz olduğunu iddia etmiş ve bu nedenle takip kapsamında satılan 154 ada 14 parsel ... taşınmazın satış bedelinin terekeye iadesini istemiş ise de; 1. Söz konusu takip, murisin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcuna ilişkindir. 2. Takip kapsamında satılan 154 ada 14 parsel ise murisin borcu için ipotek veren, dava dışı ... Özerdem'e aittir....

                  Aralık Sulh Hukuk mahkemesi ise, davanın miras payının belirlenerek aynen taksim, olmadığı takdirde bedel tahsili davası niteliğinde olduğu, ancak davalı hayvanların kendisine ait olduğunu iddia ettiğinden ortadaki ihtilafının çözümü için öncelikle mülkiyet konusunun halledilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı TMK.'nın 640/2. maddesinde “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler” hükmü yer almaktadır. Somut olayda uyuşmazlık, 17/11/2008 tarihinde vefat eden ortak muristen kaldığı iddia edilen ve tarafların elbirliği halinde malik oldukları hayvanların, davalı nezdinde bulunması nedeniyle, bunların miras payı oranında aynen taksimi, mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesi talep edildiğinden, nitelik itibariyle davanın, ortaklığın giderilmesine ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu