Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ödenmesine ve geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    a ödenecek tutarın (157.169,40 % 25-) Kurumlar Vergisi 39.292,35 TL düşüldükten sonra kalan (157.169.40- 39.292,35 ) 117.877,05 TL kar payı alacağı olduğu anlaşılmış, anılan durum karşısında taraflar arasındaki Adi Ortaklığın davalının kusuru ile eylemli olarak sona erdiğinin tespiti ile Taraflar Arasındaki 01/10/2017 tarihli Adi Ortaklığın fesih ve tasfiyesine, karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine karar verilerek aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur....

      hatırlatılmak suretiyle dinlenilerek, suç konusu faturaları düzenleyen şirket yetkililerine, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanıklarla muhatap olup olmadıklarının, ....ve...’e adi ortaklığın yetkili temsilcisinin kim olduğunun, suç konusu faturaların temin edilmesinde kimlerin düzenleyen şirketlerle muhatap olduğunun, sanıkların şirket idaresine fiilen katılıp katılmadıklarının sorulması; suç konusu faturaları düzenleyen .......

        Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.). Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Somut olaya gelince; davacı ... tarafından Korkuteli Sulh Hukuk Mahkemesinde 2006/240 Esas sayılı olarak açılan ve hukuki yarara esas ortaklığın giderilmesi davasında, davanın takipsiz bırakılarak işlemden kaldırıldığı ve HMK'nın 150/5. maddesi hükmü uyarınca da 07.01.2012 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

          FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO:2023/113 Esas KARAR NO:2023/118 DAVA:Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ: 25/05/2023 KARAR TARİHİ:31/05/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalı Şirket aleyhine açılacak hukuk davaları ile yapılacak ceza şikâyetlerine dayanak olmak üzere, Müvekkili Şahıs ve Müvekkil Şirket’in haklarını ihlal eden ve aynı zamanda Müvekkili Şahıs ve Müvekkil Şirket aleyhine haksız rekabet yaratan maddi olguların tespiti anlamında ve gecikilmesi ve/veya duruşma ve/veya tebligat yapılması halinde kaybolma ihtimali bulunan ----------internet sitesi domain isminde birebir Müvekkili Şirket’e ait ticari unvan ve tescilli markanın kullanıldığının, Müvekkili Şahıs’a ait tescilli markalarının kullanılması suretiyle Müvekkili Şahıs’ın marka hakkından doğan haklarına tecavüz oluşturulduğunun ve Müvekkil Şirket’e ait bir...

            ın da ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, 50.000 DM karşılığı 50.303,44 TL alacağın avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş; davacının davalı şirketlerin ortağı olduğunu, bu ortaklığın mevzuata uygun geçerli bir ortaklık niteliğinde bulunduğunu, davalı şirketlerin Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olan, bu kurul ve diğer ilgili tüm resmi makamlar ile özel denetçiler tarafından faaliyetleri denetlenen çok ortaklı halka açık anonim şirketler olduklarını, TTK'nın 329. ve 405. maddeleri gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, davalı ...’a husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Ortak tarafından açılacak dava, ortaklığın dava açabilmesi için alınması gerekli genel kurul kararına bağlı da değildir. Ortakların dava açma hakkı da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik gösterir. Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Başka bir anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Ancak, ortak dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabilir. İkinci durum ise, doğrudan zarar halidir. Bu ihtimalde yöneticilerin veya denetçilerin eylemleri sonucunda ortakların ortaklığın zararından müstakil olarak gördükleri zararlar söz konusudur....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/101 Esas KARAR NO : 2023/76 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 31/01/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin " ... Mah. ... Blv. ....Kısım N:... Başakşehir " adresinde bulunan .... Şirketi'nin %50 hissesine sahip ortağı olduğunu, İstanbul .... Noterliği'nin 28.01.2021 tarih ve .... sayı ile tasdikli, 27.01.202 tarihli 31 sayılı Genel Kurul Kararı ile şirket müdürü olarak, %50 hisseye sahip diğer ortak dava dışı ... ve yine %50 hisseye sahip müvekkil davacı ... seçildiğini yetki şekli müşterek olduğunu, müvekkil davacı ve dava dışı diğer ortak ..., 26.01.2022 saat 11:00'de olağan ortaklar kurulu toplantısı yapılmasına karar verdiklerini, buna ilişkin toplantı çağrı kağıdı dava dışı ....'...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın beraatine ilişkin hükümler, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, suça konu 26.11.2009 tarihli 6.800 TL bedelli sahte çeki, ciro ederek tahsil etmek üzere bankaya vermek suretiyle atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda; suça konu çekin, sahte olarak oluşturulduğunun ekspertiz raporuyla belirlendiği ve ilk ciranta olan sanık tarafından piyasaya sürüldüğünün anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, suça konu çekte keşideci olarak gözüken şirket temsilcisinin tanık sıfatıyla dinlenilmesi, sanığın ve keşideci şirket yetkilisinin yazı ve imza örneklerinin alınıp suça konu çekte kendilerine atfen yazı ve imzanın bulunup bulunmadığının tespiti ve resmi belgede sahtecilik suçuna konu teşkil eden...

                    Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir(HMK 114/1-h, 115 m.) Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/2143 Esas sayılı dosyası ile açılan ortaklığın giderilmesi davasında, 12.3.2009 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın 20.4.2009 kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, eldeki dava açısından hukuki yarar, yargılama sırasında ortadan kalktığından, Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir iken, davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu