Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - DAVA : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 10/07/2020 YAZIM TARİHİ : 04/08/2020 Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya Asliye .....

    Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h ve 115 md.). Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. 3.3....

      İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/248 Esas KARAR NO : 2022/167 DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ : 10/11/2022 KARAR TARİHİ : 14/11/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin ''..." markalı ürünlerinin Davalının '' ... bulunan ... isimli mağaza .." adresindeki iş yerinde inceleme yapılarak markalara tecavüzün bulunup bulunmadığının, markanın ürünlerde kullanılıp kullanılmadığının, satışının yapılıp yapılmadığının bilirkişi marifetiyle tespitini, taklit ürünlerden birer adetinin dosyaya alınmasına, taklit Ürünlerin kaçırılma yok edilme olasılığı göz önüne alınarak tedbiren yedd-i emine teslimine, taklit ürünlerin detaylı olarak fotoğraflanmasına, olayın gerektirdiği güvenlik tedbirlerinin alınması için emniyet birimlerinden yardım alınması hususunda bilirkişiye...

        yevmiye numaralı vekaletnamesinin incelenerek, suça konu belgelerin temsil yetkisinin kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi, vekaletnamede yazılı yetkileri sona erdiren sebeplerden birinin veya vekaletnamenin geçerliliğini etkileyen başka bir sebebin bulunup bulunmadığının, temsil yetkisinin geri alınması söz konusu ise bu durumdan sanıkların haberdar olup olmadığının belirlenmesi, sanıkların zarar verme bilinç ve iradesiyle hareket edip etmediğine ilişkin delillerin kararda gösterilip, sahtecilik kastının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi; Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması, 2-Kabule göre; a) ......

          ın da ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, 29.040,00 Euro karşılığı 52.272,00 TL alacağın ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, bu ortaklığın mevzuata uygun geçerli bir ortaklık niteliğinde bulunduğunu, davalı şirketin Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olan, bu kurul ve diğer ilgili tüm resmi makamlar ile özel denetçiler tarafından faaliyetleri denetlenen çok ortaklı halka açık anonim şirket olduğunu, ...'nın 329. ve 405. maddeleri gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, davalı şirketin tasfiye halinde olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalı ...’a husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

            un beraatine ve İİK'nın 89/4. maddesince talep edilen tazminatın reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Bozma ilamından önce alınan 15.05.2009 tarihli bilirkişi raporunda “bankaya yatırılmak üzere ...'a verilen paraların şirket kasasına ödenmiş gibi gösterilerek tekrar ... tarafından kasadaki diğer paralarla birlikte şirket kasasından çekilmiş olarak gösterilmiş olduğu dolayısıyla şirket ortaklarının borç toplamı olan 95.000 TL paranın şirket kasasına değil, şirket ortağına ödenmiş olduğu bu nedenle adı geçen ortakların şirketten aldıkları para kadar borcunun devam etmesi gerektiği” belirtilmesine rağmen, bozma ilamından sonra düzenlenen 22.01.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda sanık ...'...

              nun beraatine ve İİK.89/4 maddesince talep edilen tazminatın reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Bozma ilamından önce alınan 15.05.2009 tarihli bilirkişi raporunda “bankaya yatırılmak üzere ...'a verilen paraların şirket kasasına ödenmiş gibi gösterilerek tekrar ... tarafından kasadaki diğer paralarla birlikte şirket kasasından çekilmiş olarak gösterilmiş olduğu dolayısıyla şirket ortaklarının borç toplamı olan 95.000 TL paranın şirket kasasına değil, şirket ortağına ödenmiş olduğu bu nedenle adı geçen ortakların şirketten aldıkları para kadar borcunun devam etmesi gerektiği” belirtilmesine rağmen, bozma ilamından sonra düzenlenen 22.01.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda sanık ...'...

                Somut olaya gelince; toplanan delillerden dava konusu muhdesatın üzerinde yer aldığı 4559 parsel sayılı taşınmazda davacı ... ve Rahime oğlu ...’un paydaş olmadığı gibi İznik Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen ortaklığın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda dava konusu 4559 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verildiği ve anılan parsel yönünden verilen hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 12.07.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Şu halde görülen davada davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığının kabulü gerekir. Bu durumda davacı tarafın taşınmazdaki muhdesat nedeniyle eda nitelikli sebepsiz zenginleşme davası açabileceği kuşkusuzdur. .../.....

                  Ltd.Şti'nin talepte bulunduğunu ve bu taleplere istinaden kıymet takdir kararı alındığını beyanla davanın husumetten ve esastan reddini savunmuş, davalılardan ...vekili ise, ortaklığın giderilmesi davasında muhdesatın davacı şirkete ait olduğunu kabul ettiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ortaklığın giderilmesi davasında, muhdesatın davacıya ait olduğunun kabul edildiği, bu haliyle muhdesatın aidiyeti konusunda çekişme bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, Muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere, muhdesatın tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan paydaşlara karşı açılır. Somut olayda; 1-Davalılardan ... Ltd.Şti. ile taraflar arasında, ... 3....

                    Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad. 114/1-h, 115) . Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Dosyanın incelenmesinde; davanın açıldığı tarihte derdest bir ortaklığın giderilmesi davası yoksa da, ilk derece mahkemesinin karar tarihinden önce, 17.03.2017 tarihinde davacı tarafça dava konusu 200 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi isteğiyle dava açıldığı, bu davanın Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/247 Esas numarasına kaydedildiği, bu durumun mahkemeye bildirildiği, buna göre davacı tarafın muhdesatın tespiti davası açmaktaki hukuki yararına ilişkin dava şartının tamamlanmış olduğu anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu