Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin ortakları olan sanıklar hakkında 2009-2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, sanıklardan ... ile...’nun şirket işleriyle ilgilerinin bulunmadığını ve birbirlerini tanımadıklarını savunmaları karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sanıkların ortağı oldukları şirketin düzenlemiş olduğu faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığı belirlenip, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği...

    Dava, davacı Tasfiye Halinde ...... aleyhine takibe konu edilen çekteki imzanın sahteliği nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı ...'in de icra dosyası kefili olması nedeniyle bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece, çekin düzenleme tarihinde davacı şirketin yetkilisi olan şahsın imza örnekleri getirtilerek, imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespiti ve sonucuna göre davacı şirket hakkındaki dava ile ilgili bir karar verilmesi gerekir. İmzanın davacı şirketi bağlayıcı olmadığının tespiti halinde, icra kefili olan diğer davacının da sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Mahkemece bu yönde inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davacı şirketin de dosyada taraf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      İlk derece mahkmesince, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, 106.736,70 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı ve davalı şirket vekili istinaf etmiştir. Bölge adliye mahkemesince, uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada taraflar arasında görülmekte olan davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle davacı ve davalı şirket vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına, açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması, daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, bozma ilamı gereği tam olarak yerine getirilmeden eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulması, Yasaya aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin eski ortağı ve müdürü olan dava dışı ...’nın imzaladığı 270.000 YTL’lik çekin bankaya ibraz edildiğini ve karşılıksız çıktığını ileri sürerek bu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çekin 26.05.2006 tarihinde davacı şirketin yetkilisi ... tarafından müvekkilinin verdiği paraya karşılık imzalanarak verildiğini, ...’nın da aynı gün davacı şirketin Oyakbank Malatya şubesindeki hesabına yatırdığını, senetteki 06.03.2007 tarihinin borçlu davalı şirket yetkililerinin ısrarları ile 20.04.2007 tarihi olarak değiştirildiği ve paraf edildiği ve paranın ödenmediğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            tespiti ile icra takibinin iptalini, icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/765 esas sayılı dava dosyası getirtilip incelenerek, bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, 5) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; a) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması, b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden...

                lu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava; davacının 01.03.2005 tarihinden sonra 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 07.12.1995 tarihinden itibaren ...sigortalısı olarak tescil edildiği, ...ve Tic.Ltd. Şti.'...

                  ün eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket etmek suretiyle atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda; Sanık ...'in savunmalarında, suça konu senetlerin aralarındaki ticari alışveriş sonucunda diğer sanıklar tarafından kendisine verildiğini, senetlerin yanında imzalanmadığını, bu senetlerden bir tanesinin ödendiğini, ancak diğerlerine yönelik imza itirazında bulunulduğunu beyan etmesi, senetlerdeki keşideci şirket yetkilisi sanık ...'ün ise, suça konu senetleri kendisinin düzenlemediğini ve sanık ...'e vermediklerini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanıklara ait şirketlerin ticari defter, belge ve kayıtları getirtilerek suça konu senetlerin sanık ...'nın yetkilisi olduğu şirket tarafından sanık ...'e ait şirkete verilip verilmediğinin alanında uzman bilirkişi marifetiyle araştırılması, katılan ve sanık ...'...

                    Enerji A.Ş nin o dönem ki değeri 245.000,00 TL olup., 49 pay hissesinin, ... tarihli karar uyarınca davalıya devredildiğini, anılan kararın ... tarihinde noterce tasdik olunduğunu ve kararın kesin olduğunu, anılan kararın noter tasdikini izleyen zamanda işlem Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmediğini, müvekkili davacının halen Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü ve ilgili sicillerde hala şirket ortağı v yetkisi olarak gözüktüğünü, gereğinin yapılması hususunda davalı şirket yetkilisine karşı Antalya ...Noterliğinden ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça hiçbir işlem yapılmadığını beyan ederek, davanın kabulü ile, müvekkili davacının davalı firmanın ortağı olmasının tespiti ile bu şekilde tescilinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu