Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin kaşesi kullanılarak icra takibine konu senede imza atılmış ise de atılan imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu da bulunmadığını ileri sürerek, müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin ortağı olarak kendini tanıtan senet borçlusu...'un şirketinde kullanmak üzere senet meblağı kadar parayı borç olarak müvekkilinden aldığını ileri sürerek davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

    Tic Ltd şirketinin ortağı ve yetkilisi olan sanığın, yüklenicisi olduğu iş için aldığı hazır beton karşılığında keşidecisi...olarak görülen ......

      Şirketi yetkilisi ve bu şirketin ortağı olan sanığın, keşideci şirket ... Şirketi'nin hesabından verilen ancak şirket yetkilisince imzalanmamış olan 10/06/2007 tarihli 3.750 TL. bedelli ve 25/06/2007 tarihli 4.250 TL. bedelli sahte çekleri, ilk ciranta olarak kaşeleyerek şikayetçi ... A.Ş'ye verdiği, bu çeklerin karşılıklarının ödenmediği, bu şekilde sanığın çekteki keşideci imzasının sahte olduğunu bilerek kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanık savunmasında suça konu çekleri keşideci şirketten mal karşılığı aldığını belirterek mal satışına dair fatura ibraz edilmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; çek hesabı sahibi ......

        İş Mahkemesi Dava, yapılandırma başvurusunda bulunan davacının şirket hissesi oranında yapılandırmadan yaralanarak borcunu ödemesi sebebiyle dava dışı şirketin tüm yapılandırma borcundan dolayı Kuruma borçlu olup olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine, dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesinin davacı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

          Her ne kadar davacı kendisinin haberi olmadan ve ------ tarihinde vermiş olduğu vekalete istinaden adına şirket açıldığını beyan ederek şirketin ortağı olmadığını iddia etmekte ise de; Şirketin sicil kayıtlarına göre davacının bizzat noterde hazır bulunmak sureti ile hisse devri aldığı, daha sonra bu hisse devrinin ortaklar kurulu kararı ile onaylanarak pay defterine işlendiği ve bu kararın noterde onaylandığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacının kendi iradesi dışında davalı şirkette ortak olduğu iddiası ispatlanamadığından şirkete karşı ortak olmadığının tespiti davasının reddine, şirketin eski ortakları olan davalı şahısların ise bu davada taraf sıfatları bulunmadığından, davanın ortak olmadığının tespiti istenen şirkete karşı açılması gerektiğinden şahıslar yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            için şirkete ait belgeleri teslim almadan işyerine kilit vurduklarını, mal alım satımı yapmadıklarını, fatura düzenlemediklerini savunması; 2007/6-11. aylarda şirket ortağı ve kanuni temsilcisi olan ...'...

              Şti.ne ait ticari sicil kayıtlarının getirtilerek incelenmesi ve suç tarihi itibarıyla sanığın anılan şirketin ortağı ya da yetkilisi olup olmadığının belirlenmesi, katılanın suça konu edilen senet miktarları kadar borçlu olup olmadığının tespiti bakımından hem katılanın hem de ... Ltd....

                sözleşmesinde ...’in kefil olarak imzasının bulunduğu, şirketin kuruluşuna ilişkin vergi dairesine verilen “Şirket Kuruluş Dilekçesi Bildirim Formu”nda şirket ortaklarından ..., ... ve ...’ın yerine ...’un imzasının bulunduğu, sanık ...’nin şahsi mükellefiyeti ve ortağı/yetkilisi olduğu şirketler hakkında sahte fatura düzenleme fiili nedeniyle vergi tekniği raporlarının bulunduğunun belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; 1....

                  nin hissedarı olduğunu, bu şirketin davalıya devredildiğini, davalının "... isminde bir ortağı olmadığını, ancak ... isminde bir ortağı olduğunu" bildirdiğini, isimlerin özensiz olarak kayda geçirildiğini ileri sürerek müvekkilinin murisi ...'in davalıya devredilen ...'nin hissedarı olduğu hususunun tespitini, murisin hisseleri karşılığı tahakkuk etmiş olan ve bugüne kadar ödemesi yapılmayan kâr paylarının tespitini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere tespit edilecek kâr paylarının faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kayıtlarda ... isminde bir ortağın tespit edildiğini, ancak davacının murisinin ... olduğunu belirttiğini, davacının murisinin şirket hissedarı olduğunun tespiti halinde dahi, müvekkilinin kâr payı dağıtımı yapmadığını, elde edilen kârların sermayeye eklendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                    Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Yukarıda yapılan özetten de anlaşıldığı üzere davacı, şirket ortağı olmadığı ve davalılarca kendisinden dolandırıcılık suretiyle para alındığını ileri sürmüştür. Her ne kadar mahkemece davacının, davada taraf olmayan ... İnşaat Tarım ve San. Tic. A.Ş.'...

                      UYAP Entegrasyonu