Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olayda, davacının ortağı olduğu limited şirket hakkında usulüne uygun olarak tahakkuk eden amme alacağının şirketten tahsil edilemediğinden bahisle şirket ortağı sıfatıyla dava ödeme emirlerinin düzenlendiği, mahkemenin ise dava konusu ödeme emrini kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emri kapsamında 02/02/2011 tarihli ortaklar kurulu kararıyla şirket müdürlüğü görevinden ayrılan davacının kanuni temsilcinin sorumluluğu bulunmadığına dair değerlendirme yaparak hüküm tesis ettiği, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin tamamının bu kapsamda ele alınarak kanuni temsilci olarak değil ortak sıfatıyla ele alarak değerlendirmesi gerekmektedir Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin kanuni temsilci olarak nitelendirilip hüküm kurulmasında hukuka uyarlık bulunmadığından Vergi Dava Dairesi kararının ... sayılı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasının da bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararının...

    YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına, … Ticaret Limited Şirketi'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarihli ve …/…, …, …, …, … ve … ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı adına şirket ortağı sıfatıyla ödeme emri düzenlenmeden önce asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve mal varlığı araştırması yapılmadığı anlaşıldığından, şirket adına usulüne uygun olarak kesinleştirilmiş bir kamu alacağı bulunmadığından, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Bu durumda, mahkemece HMK'nın 26. maddesi uyarınca taraf talebiyle bağlı kalınması gerekirken, davacının talebinden fazlasına hükmedilmesi isabetli olmamış olup, bu nedenle kararın davalı şirket yararına bozulması gerekmiştir. 3- Kabule göre de, mahkemece davanın kabulü ile davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, 93.769,60 TL çıkma payı alacağının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, ancak alınması gereken 35,90 TL harcın peşin yatırılan 724,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 706,60 TL harcın talep halinde davacıya iadesine karar verilmiştir....

        Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava şirket ortağı olan davacının davalı şirkete verdiği borç paraların geri tahsili istemine ilişkin olarak Bursa 20. İcra Dairesinin 2019/... sayılı dosyasında başlatılan takipte davalı borçlunun ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Davacı davalı şirketin %50 paylı ortağı olduğunu, fabrika binasının yapımı aşamasında ve şirketin devam ettiğ muhtelif dönemlerde şirkete borç para vererek finansal destek sağladığını, şirketin bugüne kadar borçlarını ödemediğini, bunun üzerine eldeki takibi başlattığını ileri sürmüştür. Borç ve alacak durumunun tespiti için şirket kayıtlarında bilirkişi incelemesi yapılması yerinde olacaktır. Buna göre davacının davalı şirkete bir kısım borç paralar verdiği ve şirketten alacaklı olduğu belirlenmiştir....

          Öyleyse, bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; mirasbırakanın, “ortağı” ve “yasal temsilcisi” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve mirasbırakanın şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi; amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise; bu halde davacıların borca batıklığın tespiti istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi; değil ise, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu yönler araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

            ın şirkette bulunan hisselerinin, şirketin toplam hisselerinin % 50'sine karşılık gelen kısmını noter onaylı ... tarih ve ... yevmiye numaralı hisse devri sözleşmesi ile davacıya devrettiği, devir bedelinin tamamının nakden ödendiği, payın devri işleminden sonra asıl borçlu şirket adına tahakkuk ettirilen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket hakkında vergi/ceza ihbarnamesi ve ödeme emirleri düzenlendiği, ödeme emrine rağmen ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla şirket mal varlığından tahsili cihetine gidilerek amme alacağının şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine amme alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır....

              İNCELEME VE GEREKÇE Talep , davacıların murisine ait davalı şirketteki 2018-2019 yılı kar payının tahsili, davalı ortağa yapıldığı iddia edilen haksız ödemelerin tespiti ile buna göre kar payı hesaplanarak tahsili, murisin şirketten olan alacaklarının tespiti ile tahsili, şirketin üçüncü kişilere kiralanan taşınmazlarının 2019 yılı kira bedellerinin murisin hissesi oranında tespiti ile tahsili, 02/05/2018 tarihli hisse devri bedelinin ödenmediği iddiasıyla tahsili, 02/12/2018 tarihli hisse devrinin devredenin fiil ehliyetinin bulunmadığı iddiasıyla hisse devrinin yoklukla ve mutlak butlanla malul olduğunun tespiti ile mirasçılar adına miras payları oranında pay defterine kaydedilmesi istemine ilişkin açılan esas dava içinde talep edilen ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararın istinafına ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

                Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu ...Ltdi Şti'nin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur....

                  Bakanlığına olan borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu... İnş. Müh. Müt. Taah. San. ve Tic. Ltd Şti. vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur....

                    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; kamu alacaklarının tahsili için, asıl borçlu şirket adına takip yollarının tüketilerek kamu alacağının kesinleşmesinin ardından, limited şirketin vergi borcunun öncelikle şirketin mal varlığından tahsiline çalışılması, yapılacak malvarlığı araştırması sonucunda şirketten kısmen veya tamamen tahsil olanağı kalmadığının somut bir şekilde ortaya konulması hâlinde ise şirketin kanuni temsilci ve ortaklarından tahsili yoluna gidilmesi, adına ödeme emri düzenlenecek kişinin borcun ilişkin olduğu dönemde şirket ortağı olması gerektiği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu