Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.g.e. 155) Dosya kapsamından ve aldırılan bilirkişi raporlarından şirketin 2015 ve 2016 yıllarında şirketin zrara etmesi nedeniyle dağıtılabilir bir karın bulunmadığı, 2017 ve 2018 yılında elde edilen karların ise 2013 ve 2014 yıllarında şirketin zarar etmesi nedeniyle geçmiş dönem zararlarına mahsup edildiği, sonraki dönemlere şirket zararının devredildiği davacı tarafça talep edilen kar payı hakkının doğma şartı olan dağıtılabilir bir kar bulunmaması nedeniyle davacının talebinde isabet bulunmamaktadır. "...Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu icra takibinin, kurucu hisse sahibi olan davacıların 1997-2000 yılları kâr payı ile işlemiş faizinin tahsili amacıyla yapıldığı, kurucu hisse sahiplerinin kâr payı alabilmeleri için öncelikle bankanın kâr etmiş olması gerektiği, söz konusu dönemde ......

    Davacı vekilince, hükme esas alınan bilanço tarihinin hatalı olduğu, davalı şirketin sahibi olduğu taşınmazın değerinin piyasa rayicinin çok altında belirlendiği, davalı şirket tarafından işletilen dershanenin marka değeri gibi gayri maddi mal varlıklarının şirketin öz varlığının hesabında dikkate alınmadığı, müvekkilince dosyaya sunulan belgelerin bilirkişilerce değerlendirilmediği belirterek bilirkişi raporlarına yönelik ciddi itirazlarda bulunulmuştur. Davacının çıkma ve kar payı alacağının tespiti için görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, davalı şirketin 30.11.2012 tarihli bilançosu esas alınıp hesaplama yapılmış ancak mahkemece 30.6.2014 tarihinde karar verilmiştir. Davanın niteliği gereği, davalı şirketin karar tarihine en yakın tarihteki öz varlığı ile mali tabloları gözetilip çıkma payı ve genel kurulca dağıtılmasına karar verilmişse çıkma payından ayrı olarak kâr payı alacağının hesaplanması zorunludur....

      feragat nedeni ile reddi gerekmiş ve böylece, Ayrılma akçesi verilmesine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, davacıların, miras bırakanları şirket ortağı ... nedeni ile davalı şirket ortaklığından haklı sebeple TTK mad. 638 gereğince çıkma taleplerinin kabulüne, davacıların kar payı talebinin kısmen kabulü kısmen reddi ile, 2.009,35 TL kar payının davalı şirketten alınarak davacılara miras payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Bu dava dosyasında talep; davacının, davalı şirkette sahip olduğu kurucu intifa hisse senetlerinin güncel değeri üzerinden davalı tarafından satın alınması, bu dosyanın tefrik edildiği mahkememizin ... esas sayılı dosyasında ise talepler; davacının, davalı şirkette sahip olduğu aynı kurucu intifa hisse senetleri nedeni ile davalı şirket tarafından kar payı olarak görülmemesi için yapıldığı iddia edilen yatırımların, iştiraklerin, bağışların, personel vakıf ödemelerinin, sosyal sorumluluk kapsamında yapılmış harcamaların ve benzeri harcamaların kar payı olarak dikkate alınıp, kar payına ilave edilmek suretiyle 1977 yılından itibaren davacıya ödenmesi gerekip ödenmeyen kar payı miktarının tespiti ile faizi ile birlikte tahsili, kar payı dağıtılmayarak sermaye ilave edilmesi nedeni ile davacıya verilmesi gerekip verilmediği iddia edilen bedelsiz hisse miktarının tespiti ile davacıya hisse senedi veya ilmuhaber olarak düzenlenerek verilmesi olup, dava dilekçesinde dava konusu edilen her üç...

          Asıl davada uyuşmazlık, davalı şirketin haklı nedenle fesih koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının davalı şirketten alacağı bulunup bulunmadığı, birleşen davada ise uyuşmazlık, davacının limited şirket ortaklığından haklı sebep ile çıkma koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise çıkma payı alacak miktarı, ödenmeyen kar payı alacağı bulunup bulunmadığı, var ise kar payı alacak miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır. 6102 sayılı TTK'nun 636/3. maddesi "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." hükmünü içermektedir. Türk Ticaret Kanunu'nda limited şirketin feshinde haklı sebebin tanımı yapılmadığı gibi haklı sebeplerin neler olabileceğine madde metninde yer verilmemiştir....

          itibari itibariyle davalı şirketten 3.193.019,86TL alacaklı olduğunu, ayrıca İİK 308/h maddesi gereğince konkordato projesine ret yönünde oy kullanan müvekkilinin alacağına konkordato talep tarihinden itibaren, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi kar payı mahrumiyeti uygulanmak suretiyle alacağın tespiti gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda konkordato projesinde yer alan %5 faiz oranının uygulanması da hukuka aykırı diğer bir durum olduğunu, davalı şirket aleyhine ------ Sayılı dosyasıyla takip başlatılmış ve borçlu şirket tarafından-------....

            nin kurucu ortakları olduğunu, davacının şirket defter ve kayıtlarını inceleyebilmek için sürekli talepte bulunduğunu ancak bu talebinin davalı tarafından yerine getirilmediğini, davalının şirket adına yaptığı işlerden dolayı müşterilerine gerçek bedelin altında fatura kestiğini böylece hem şirketi hem de devleti zarara uğrattığını, müvekkilinin şirketin kurulduğu günden bu güne kadar kar payı almadığını ileri sürerek şirketin kurulmuş olduğu 30 Ocak 2012 tarihinden itibaren davacının davalı şirketteki gerçek kar payı alacağının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL kar payı alacağının 16 Haziran 2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Dava konusu kar payı dağıtımına ilişkin, davacının şirket genel kuruluna herhangi bir başvurusu ve bu konuda verilen genel kurul kararı bulunmadığı, TTK 523/1 Maddesi gereğince " Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez. " Ancak kar payı ödemesi genel kuruldan talep üzerine TTK 616/1- e maddesi gereğince genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olup, genel kurulda bu konuda karar alındıktan sonra ancak alınan kararın aleyhine yargı yoluna gidilmek suretiyle kar payı ödenmesi hususu sağlanabilir. Bu nedenle davamızın konusu olmayan ve genel kurula bu konuda herhangi bir başvuru yapılmayan ve kar payı dağıtımının genel kurulun devredilmez görev ve yetki alanında kalması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı koşulları oluşmaması sebebiyle kar payı dağıtılması/ ödenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

              Dava konusu kar payı dağıtımına ilişkin, davacının şirket genel kuruluna herhangi bir başvurusu ve bu konuda verilen genel kurul kararı bulunmadığı, TTK 523/1 Maddesi gereğince " Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez. "Ancak kar payı ödemesi genel kuruldan talep üzerine TTK 616/1-e maddesi gereğince genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olup, genel kurulda bu konuda karar alındıktan sonra ancak alınan kararın aleyhine yargı yoluna gidilmek suretiyle kar payı ödenmesi hususu sağlanabilir. Bu nedenle davamızın konusu olmayan ve genel kurula bu konuda herhangi bir başvuru yapılmayan ve kar payı dağıtımının genel kurulun devredilmez görev ve yetki alanında kalması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı koşulları oluşmaması sebebiyle kar payı dağıtılması/ ödenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi yönünden; Mahkemece verilen ilk hükümde tasfiye konusu şirketin sadece kar payı yönünden davalının %5 hissesi olduğu kabul edilerek belirlenen artık değer katılma alacağına hükmedilmiş, bu hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Bozma sonrası verilen ikinci hükümde ise; şirketin sermaye artışından kaynaklanan miktar yönünden ve kar payına ilişkin olarak da davalının %90 hissesi olduğu kabul edilerek belirlenen artık değere katılma alacağına hükmedilmiştir. Mahkemece verilen ilk hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, şirket yönünden sadece kar payı yönünden katılma alacağı hesaplaması ve davalının hisse oranı yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu