Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 14/03/2018 KARAR TARİHİ : 14/03/2018 Mahkememizin 11/04/2016 tarih ve 2014/151-2016/380 E/K sayılı kararına karşı taraf vekillerinin temyizi üzerine dosya Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 19/02/2018 tarih ve 2016/8124 - 2018/1220 E/K sayılı ilamıyla bozularak mahkememizin 2018/370 esas sırasına kaydı yapılmış ve dosyanın incelenmesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı taraf dava dilekçesinde, davacının davalı şirkettte %5 oranında pay sahibi olduğunu, davalı şirketin 2003 yılından beri kar payı olarak 29.12.2011 tarihinde 11.500,00 TL kar payı ödeyip bunun dışında, 2003-2012 yılları arasında kar payı ödemediğinden; 10 yıllık süre için yıllık 1.000,00'er TL'den fazlaya ait haklarının saklı tutularak 10.000,00 TL'nin ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

    Maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerektiğini, Genel Kurul Toplantısının (8) numaralı “ 2018 yılı karının dağıtılmaması” kararının da dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, TTK. nun 508. Madddesi ile “ Şirket ana sözleşmesinde aksine hüküm yok ise kar ve tasfiye payı pay sahibinin sermaye payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı olarak hesap edilir…”hükmü ile TTK.nun 509. Maddesindeki “ Kar payı ancak net dönem karından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir.” hükmü ve şirket ana sözleşmesinin 20. maddesi ile “ şirketin net dönem karı yapılmış her türlü masrafların çıkartılmasından sonra kalan miktardır. Net dönem karından her yıl % 5 genel kanuni yedek akça ayrılır., kalan miktarın % 5’i pay sahiplerine kar payı olarak dağıtılır. Kar payı, pay sahibinin esas sermaye payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı olarak hesaplanır. Net dönem karının geri kalan kısmı Genel Kurulun tespit edeceği şekil ve surette dağıtılır....

      a devretttiğinin yazılı olduğunu, noterde düzenlenmediği için geçersiz olup şirket defterlerine geçmediğini, müvekkilinin sermaye koyma borcu dahil her türlü sorumluluğunu yerine getirdiğini, şirket kurulduğundan beri kar payı ödenmediğini, müvekkilinin kardeşleri tarafından şirketin kar etmediği söylenmiş ise de şirket üzerine birçok araç ve ev alındığını, kar payının tahsili için İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesine 2011/499E sayılı dosya ile dava açıldığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Dava, limited şirket ortaklığından haklı nedenlerle çıkmaya izin ve çıkma payı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır....

        yaptıkları noter ihtaratına olumlu bir cevap verilmemekle birlikte davacıya kar payı ödenmediğini ve bu amaçla ortaklar kurulunun toplanmadığını, davalı şirketin kuruluşundan beri kar payı dağıtmadığını, bu konuda ortaklar arasında uyuşmazlık çıktığını ve davalı şirketin direngen hale geldiğini, davacı ortağın kar payının tespit ve tahsilini mahkemeden isteme hakkı olduğunun kabulünün gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının dava konusu şirketten alması gereken birikmiş kar payı alacağına ilişkin olarak şimdilik 10.000,00-TL kar payı alacağının muaccel hale geldiği tarihten itibaren başlayacak en yüksek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Şti.ndeki 98/100 hissesindeki kar payı için 210.000,00 TL olmak üzere toplam 400.000,00 TL talep ettiklerini bildirmiş ve bu değer üzerinden harcı tamamlamış, karşı davanın reddini savunmuştur....

            Kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul gündeminin 5.maddesiyle alınan kararın iptali yönünden yapılan inceleme sonrasında; Kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususu her ne kadar şirket genel kurulun takdir yetkisinde ise de; elde edilen karın dağıtılmamasına ilişkin alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmaması gerekir....

              hakkı, şirket sözleşmesinde özel olarak düzenlenmişse, ortaklara ayrılma akçesi farklı biçimde ödenebileceği kararlaştırılabileceğini, mahkemece kar payı alacağı yönünden açıkça bir alacak isteminde bulunmadığımız ayrıca kar payı isteminin ancak genel kurulda görüşülerek bir karar verilmesi gerektiği, genel kurul kararı ile kar payı dağıtılmasına karar verilmedikçe kar payı isteminin yerinde olmadığı gerekçesi ile hukuka aykırı olarak talebinin reddine karar verildiğini, limited şirket ortağı ortaklıktan ayrılması halinde ayrılma akçesinin yanında kar payı kendisine ödenmemişse kar payının tahsilini de isteyebileceğini, ortak, ortaklıktan çıkma davasında haklı sebepleri ortaya koyduktan sonra mahkemeden dava süresince, ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına ya da durumunun teminata alınması amacıyla bazı önlemlere karar verilmesini isteyeceğini, bu önlemler istem üzerine olabileceği gibi mahkeme tarafından kendiliğinden takdir edilebileceğini, eğer...

              Davalı-karşı davacı ... vekili, tarafların 17.9.1994 tarihinde evlendiklerini, evlilik birliği içinde edinilerek davalı ... adına kayıtlanan pek çok taşınır ve taşınmaz mal varlığı ile banka mevduatı olduğunu ve ayrıca ...’ın ortağı olduğu şirket nedeniyle elde ettiği kar payı bulunduğunu, ...’ın bunların dışında vekil edeninin katılma alacağını azaltmak için vekil edeninin rızasını almaksızın yaptığı karşılıksız kazandırmalar olduğunu açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.1.2002 tarihinden önce edinilerek davalı adına kayıtlanan mallara karşılık toplam 20000 TL katkı payı alacağı ile 1.1.2002 tarihinden sonra edinilen mal varlığı için toplam 20000 TL katılma payı alacağının faizleri ile birlikte davalı ...’dan alınarak vekil edenine verilmesini ve 780 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde vekil edenine ait katkı payı alacağı ve katılma alacağı olması ve vekil edeninin üstün hak sahibi bulunması nedeniyle TMK.nun 226. maddesi hükümleri uyarınca davalı ...'...

                in 4 hisseyi müvekkiline devrettiğini, noterde hisse devri sözleşmesi yaptıklarını, bu tarihten sonra müvekkiline herhangi bir kar payı veya başka bir ödemenin yapılmadığını, hisse devrinin ticaret siciline bildirilmediğini, tescil ve ilan edilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin ortaklığının ve hissesinin tespitine, kar payının tespiti ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, şirketin eski ve yeni ortaklarına karşı açtığı birleşen dosyada ise, şirket ve şirketin ortağı olan davalı kişilerden alacaklarının ödenmesi isteminde bulunulmasına rağmen taleplerinin reddedildiğini iddia ederek şirket özvarlığının tespiti ile kar payının 28.09.2006 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                  Davacının 06.07.2018 tarihine kadar şirket yönetim kurulu üyesi olduğu görülmüştür.Davacı şirket yönetim kurulu üyesi iken görüldüğü üzere şirketin her sene düzenli olarak kar payı dağıttığı ve yöneticilere cüzi mahiyette huzur hakkı ödenmesine karar verildiği görülmüştür. Davalı şirketin mali durumu, şirketin geçmiş uygulamaları, ortaklık yapısı ve mali durum açısından davacı şirketle aynı-benzer durumda bulunan şirketlerin yöneticilerinin aldığı emsal ücretler nazara alındığında genel kurulda ortaklara kar payı dağıtılmasına karar verilmezken -------isimli yöneticiye yıllık 510.000 TL huzur hakkı ödenmesine ve 2020 yılı net karının %2 si kadar prim ödenmesine dair alınmış olan kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, fahiş olduğu, örtülü kar dağıtımı mahiyetinde olduğu kanaatine varılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu