Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ :15/06/2022 NUMARASI :2021/349 Esas 2022/435 Karar DAVACILAR VEKİLİ DAVALILAR : DAVA : Ortaklık sıfatının ve müdürlüğün sona erdiğinin tespiti ve tescili DAVA TARİHİ : 02/06/2021 KARAR TARİHİ : 16/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2023 Taraflar arasındaki ortaklık sıfatının ve müdürlüğün sona erdiğinin tespiti ve tescili ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerin .... Şti. nezdindeki paylarının tamamını davalı ...'a devrederek 19.01.2017 ortaklıktan çekildiklerini, mezkur devrin 19.01.2017 tarih ve 2017/1 numaralı Ortaklar Kurulu Kararı ile hisse devri sonucu şirketin mevcut 2.000 payının tamamının ... T.C. Kimlik numaralı ...'...

    nezdinde ticari temsilcilik görevinin merkez ve şubelerde 16.01.2012 tarihi itibarıyla sona erdiğinin tespiti ve tespite konu kararın şirket merkezinin bağlı olduğu ---------- tarafından tescil ve ilanı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava, şirket müdürlüğü görevinin sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı ortağı ve müdürü olduğu davalı şirkette bulunan hisselerinin tamamını dava dışı 3. Kişiye devrettiğini, hisse devrinin şirkete bildirilerek şirketçe kabulü ile pay defterine işlenerek ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, ortaklıktan ayrıldığı için doğal olarak müdürlük görevinin de sona erdiğini, şirket muhasebecisinin ihmali nedeniyle müdürlükten ayrıldığına ilişkin ticaret sicil gazetesinde ilan yapılmadığını belirterek hisse devir tarihi itibarıyla müdürlükten ayrılmış olduğunun tespitini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere, davalı şirket ana sözleşmesine göre davalı şirkete dışarıdan müdür atanması mümkündür. Müdür olabilmek için şirket ortağı olma zorunluluğu bulunmamaktadır....

        un müdürlük görevinin sona erip ermeyeceği belirtilmiş diğer ortak ve müdür Mohamed Albloosh'un müdürlük görevinin sona erip ermemesi hakkında veya ibra edilip edilmemesi hakkında gündem dahi oluşturulmadığını, mahkemece ayrım yapılmaksızın müdürlerin müdürlük görevinin sonlandırılıp sonlandırılmayacağı gündem olarak belirlenmişken yalnızca müvekkile yönelik böyle bir gündem oluşturulmasının mahkeme hükmüne aykırı olduğunu, diğer müdürün görevinin sona erdirilip erdirilmemesi hususunda gündem oluşturulmadığını, bir diğer hususun gündem konusunda yeniden müvekkilin müdür seçilip seçilmemesi gibi hususlar belirlenmeden bu şekilde gündem oluşturulması da doğru olmadığını, gündem maddelerinden 5. madde de yer alan ... kişinin müdür olarak seçilip seçilmeyeceği hususunun neye göre belirlendiği belli değilse de ... adlı kişinin gündem konusu dahi edilmesi mümkün olmadığını, zira bu kişinin müdür olarak atanmasının istenmesi dürüstlük kuralına açıkça aykırı olduğunu, u kişi ile müvekkil arasında...

          A.Ş. yönetim kurulu tarafından şirket ana sözleşmesinden kaynaklanan yetkiye dayanılmak suretiyle, 06/09/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının genel müdürlük görevinin sona erdiğinin karar altına alınmış olduğu, bu hususun da Atasu Su ve Ürünleri San. Tic. A.Ş. tarafından tanzim edilen 07.09.2011 tarihli ihtarname ile davacıya tebliğ edilmiş olduğu, buna göre şirket ana sözleşmesindeki özel düzenleme uyarınca genel müdürün görevden alınmasına ilişkinin yetkinin de Atasu Su ve Ürünleri San. Tic. A.Ş yönetim kuruluna ait olduğu anlaşıldığından, genel müdürlük görevinin 3 yıl süre ile devam ettirilmesine ilişkin sözleşmedeki bu hükmün ifa olanağının bulunmadığı, davacının sıfatı, basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğü, dava dışı Atasu Su ve Ürünleri San. Tic....

            Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; derneğin kendiliğinden sona erme hallerini inceleme görevinin Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 87/son maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, TMK'nın 60/2. maddesi uyarınca fesih koşullarının oluşup oluşmadığını inceleme görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87/1. maddesi hükmü “İlk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması” aynı maddenin son hükmü ise “Her ilgili, sulh hakiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir” şeklindedir....

              Cami Yaptırma Yaşatma ve Hizmet Derneğinin ilk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmadığını ve zorunlu organlarını oluşturmadığını ileri sürerek 4721 sayılı TMK md. 87/b.2 uyarınca derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, çekişmesiz yargı niteliğinde bulunmayan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinde olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, ilk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapmayan ve zorunlu organlarını oluşturmayan derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir....

                nın 04.06.2007 tarihinde sanığı vekaletten azlettiği,sanığın 15.07.2006 ile 04.11.2006 tarihleri arasında mesul müdürlük görevi olmamasına rağmen şirket adına 106 çek keşide ettiği,sanığın görev yaptığı 2006-2007 yıllarında şirket muhasebesinden aldığı toplam 546.620,42 ABD doları tutarındaki parayı iade etmeyerek atılı eylemi gerçekleştirdiği iddia edildiği ve sanığın mahkemeye sunduğu kayıt ve belgelerle kullanılan çek ve avansların şirket işleri için kullanıldığını savunmasına göre,gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; sanık ve katılan tarafından suça konu avansların harcamaları ile ilgili kovuşturma aşamasında sunulan belgelerin gerçeğe uygun olup olmadığının anlaşılabilmesi için ... ülkesinde bulunan anılan şirkete ait defter, kayıt, belge ve ......

                  Davacı şirket ile avukat arasında ki vekalet sözleşmesinin hangi hallerde sona ereceği TBK'nın 512 ve 513. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddelerde belirtilen sona erme halleri vuku bulmamışsa vekalet sözleşmesi ilişkisi devam etmektedir. Davacı şirketi temsilen vekalet sözleşmesi imzalayan Yılmaz Civek'in müdürlük görevinin sona ermesi durumunda vekalet sözleşmesinin sona ereceğine dair yasada herhangi bir düzenleme söz konusu değildir. Dolayısıyla 03/10/2011 tarihli vekalet sözleşmesi davacı şirket ile avukat arasında halen devam etmektedir. Dava, Yılmaz Civelek tarafından açıldıktan sonra, ilgili avukat vekaletnamesini ibraz ederek davayı takip ederek duruşmalara katıldığına göre davada temsil sıfatı sorunu kalmamıştır....

                  Genel Kurul toplantısının iki defa üst üste yapılmaması halinde kendiliğinden sona ereceği ve her ilgilinin sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbitini isteyebileceği hükme bağlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu