Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde ise, olağan genel kurul toplantısının iki defa üstüste yapılamaması...halinde her ilgilinin Sulh Hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti isteyebilir hükmünün yer aldığını belirterek, Özgürlük ve Dayanışma Partisi Babaeski İlçe Teşkilat adresinin hangi tarihten itibaren kapalı olduğunun, ilçe organlarının faaliyette bulunmadığının ve genel kurullarını en az iki defa üstüste yapmamaları nedeniyle parti örgütünün kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Maddesinde ise, olağan genel kurul toplantısının iki defa üstüste yapılamaması...halinde her ilgilinin Sulh Hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti isteyebilir hükmünün yer aldığını belirterek, Yurt Partisi Babaeski İlçe Teşkilat adresinin hangi tarihten itibaren kapalı olduğunun, ilçe organlarının faaliyette bulunmadığının ve genel kurullarını en az iki defa üstüste yapmamaları nedeniyle parti örgütünün kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Maddesinde ise, olağan genel kurul toplantısının iki defa üstüste yapılamaması...halinde her ilgilinin Sulh Hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti isteyebilir hükmünün yer aldığını belirterek, Genç Parti Babaeski İlçe Teşkilat adresinin hangi tarihten itibaren kapalı olduğunun, ilçe organlarının faaliyette bulunmadığının ve genel kurullarını en az iki defa üstüste yapmamaları nedeniyle parti örgütünün kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İlk derece mahkemesi tarafından siyasi partilerin veya il teşkilatlarının olağan genel kurulunu süresinde yapmaması nedeniyle sona erdiğinin tespiti görevinin Anayasa Mahkemesine ait olduğundan bahisle davanın yargı yolu yönünden reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava; Liberal Demokrat Parti Batman İl Teşkilatı, Merkez İlçe Teşkilatı ve Hasankeyf İlçe Teşkilatı'nın, olağan genel kurul kongresini tüzükte belirtilen sürede yapmadığı gerekçesi ile 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesi yollaması ile TMK'nun 87/5. maddesi gereğince kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay 20....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakfın Sona Erdiğinin Tespiti, Malvarlığının Devri Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.05.2018 gün ve 2017/6707 Esas, 2018/13375 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, ...'nın sona erdiğinin tespiti ile mal varlığının devrine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair karar, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararının davacı vekili tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir. Dava, vakfın sona erdiğinin tespiti ile mal varlığının devri istemlerine ilişkindir....

    ortadan kaldırılmasına, buna ilişkin şirket ana sözleşmesinin ilgili maddesinin iptali ile karar kesinleştiğinde müvekkilinin şirket yetkilisi olarak tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı, davalı şirkete 04.10.2011 tarihli ve 2011/1 sayılı karar ile dışarıdan müdür olarak atandığını, 04.11.2011 tarihinde istifa ettiğini, istifanın 04.11.2011 tarihli ve 2011/2 sayılı şirket kararı ile kabul edildiğini, ancak bu kararın davalı şirket tarafından tescil ve ilan ettirilmediğini, daha sonra şirketin 28.08.2017 tarihli kararı ile kendisinin önceki müdürlüğü görevi devam ediyormuş gibi bu toplantıda alınan kararla son bulduğu tespit edilerek bu kararın 08.07.2014 tarihli ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, aslında görevinin 04.11.2011 tarihinde istifa suretiyle sona ermesine rağmen sahte imzalarla alınan 28.06.2014 tarihli kararla müdürlük görevi sona ermiş gibi gösterilerek tescil yapıldığını ileri sürerek, 28.06.2014 tarihli kararın imzalarının sahte olduğunun tespitine, ayrıca tescilinin iptaline, 02.11.2011 tarihli ve 2011/2 sayılı ortaklar kurul kararının ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İstanbul...

        Müdürlüğünden terkinin yapılması aksi halde bu konuda dava açılacağının bildirildiğini, ancak gerekli bildirimin davalı şirket tarafından yapılmadığı gibi gönderilen ihtarnameninde iade edildiğini, oysa ki tebligatın yapıldığı adresin şirketin sicil adresi olduğunu, Müvekkilince vergi dairesine yapılan başvurunun ise şube müdürlüğü görevinin sona erdiğine ilişkin ticaret sicil müdürlüğüne başvuru yapılması gerektiği bildirilerek sonuçsuz bırakıldığını, 6102 sayılı TTK'nun 27 ve devamı maddeleri ile ... Yönetmeliğinin 21. ve devamı maddeleri uyarınca, ... Şirketlerde tescil için sicile başvurabilecek kişilerin şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınan kişiler olduğunun belirlendiğini, davalı şirket yetkililerince başvurularına karşın bu gerekliliğin yerine getirilmediğini belirterek, Müvekkilinin davalı şirketin ... şube temsilcisi olmadığının tespiti ile kararın ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilamına karar verilmesini talep etmiştir....

          Davacı, davalı şirkete 04.10.2011 tarihli ve 2011/1 sayılı karar ile dışarıdan müdür olarak atandığını, 04.11.2011 tarihinde istifa ettiğini, istifanın 04.11.2011 tarihli ve 2011/2 sayılı şirket kararı ile kabul edildiğini, ancak bu kararın davalı şirket tarafından tescil ve ilan ettirilmediğini, daha sonra şirketin 28.08.2017 tarihli kararı ile kendisinin önceki müdürlüğü görevi devam ediyormuş gibi bu toplantıda alınan kararla son bulduğu tespit edilerek bu kararın 08.07.2014 tarihli ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, aslında görevinin 04.11.2011 tarihinde istifa suretiyle sona ermesine rağmen sahte imzalarla alınan 28.06.2014 tarihli kararla müdürlük görevi sona ermiş gibi gösterilerek tescil yapıldığını ileri sürerek, 28.06.2014 tarihli kararın imzalarının sahte olduğunun tespitine, ayrıca tescilinin iptaline, 02.11.2011 tarihli ve 2011/2 sayılı ortaklar kurul kararının ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM: Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasında zorunlu olarak atanan müdafii hükmü temyiz etmiş ise de, hüküm açıklama yargılaması sırasında 22.10.2015 tarihli duruşmada, 18 yaşını doldurduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun, savunmasını kendisinin yapacağını beyan etmesi ve mahkemece de zorunlu müdafiin görevinin sona erdiğini belirtir şekilde, 18 yaşını doldurduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında zorunlu müdafii atanması kararının kaldırılmasına yönelik ara karar verilmesi nedeniyle zorunlu müdafiin görevinin sona erdiğinin, yüzüne karşı verilen karara yönelik suça sürüklenen çocuğun temyiz isteminde de bulunmadığının anlaşılması karşısında; görevi sona eren zorunlu müdafiin suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin...

            UYAP Entegrasyonu