taahhüt altına sokacak olan ve şirketin iştigal konusuna giren diğer tüm işlemlerde şirket ünvanı altında 5 yıl süre ile şirket Müdürü olan ... ve ...'...
Davalılar vekili, müvekkilinin müdürlük görevini şirket anasözleşmesine ve ticari teammüllere uygun olarak yerine getirdiğini, azli gerektirir bir durumun mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava olarak da; davacı-karşı davalının sermaye artırım borcunu ihtarlara rağmen ödemediğini ileri sürerek, davacı-karşı davalının şirketten ihracını talep ve dava etmiştir....
Ünver’in ise şirketin müdürü olduğunu, adı geçen davalının müdür olarak seçildikten sonra şirketi şahsi işletmesi gibi keyfi yönettiğini, müvekkilini dışladığını, şirket işleyişi hakkında müvekkiline bilgi vermediğini, şirketi kötü yöneterek şirketin zararına sebep olduğunu, müvekkiline haber vermeden ortaklar kurulunu topladığını ve kararlar aldığını, usulsüz işlemler yaptığını ileri sürerek, davalının şirket müdürlüğünden azli ile şirkete kayyım tayin edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkilinin müdürlük görevini şirket anasözleşmesine ve ticari teamüllere uygun olarak yerine getirdiğini, azli gerektirir bir durumun mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava olarak da; davacı-karşı davalının sermaye artırım borcunu ihtarlara rağmen ödemediğini ileri sürerek, davacı-karşı davalının şirketten ihracını talep ve dava etmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın 16.10.2014 tarihinden bu yana davacı şirketin %35 ortağı olduğunu, davacı şirketin diğer ortakları Yaşar Eşmekaya ve Çağrı Eşmekaya tarafındna kendisine devir ve temlik edilen 1320 adet hisse, 33.000,00TL nakdi sermaye ve 33.000,00 TL ödenmiş sermayesi bulunduğunu, davalının davacı şirket muhasebe kayıtlarına göre 2019 yılı itibariyle şirkete olan 1.026.328,06 TL anapara ve 146.222,62 TL işlemiş adat faizi olmak üzere toplam 1.172.550,68 TL borcu bulunduğunu, borcun ifası amacıyla davacı tarafın davalıya 22.07.2019 tarihinde noter vasıtasıyla bir ihtarname gönderildiği ve 2019 yılı itibariyle şirkete olan borçların ödenmesinin ihtar edildiğini, 24.07.2019 tarihinde de davalıya tebligat yapıldığını, yapılan ihtara rağmen davalının borcunu ödemediğini, bu sebeple TTK’ya göre 18.11.2019 yapılan olağan genel kurul toplantısında davalının ortaklıktan çıkarılma kararı alındığını, davalının davacı şirkete olan borçlarının tahsili için...
yi doğrudan doğruya ilgilendirileceği, husumetin doğrudan doğruya davalı şirket ile birlikte hasım gösterilerek yönetilmesi gerektiği, 6100 sayılı HMK.114-1-d maddesi gereğince husumetin doğru hasma yöneltilmesi dava şartı niteliğinde bulunduğu, gerekçesiyle dava şartı yokluğundan HMK.115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, 6102 sayılı TTK'nin 660/2. maddesine istinaden açılan limited şirket müdürünün haklı sebeplerin varlığı nedeniyle azli istemine ilişkindir. Mahkemece, husumetin müdür dışında ayrıca şirkete de yöneltilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, TTK'nin 630/2 maddesi ve Dairemizin yerleşmiş kararlarında da benimsendiği üzere (11. H.D 25.03.2002 tarih 10398/2664 sayılı kararı), haklı sebeple azil davasında husumetin azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/07/2014 tarih ve 2012/336-2014/225 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortaklarından olup, ortaklara tanınan mali ve idari haklarını kullanmadığını, yönetime katılmadığını, ortaklığa ilişkin tüm haklarının şu an ayrı yaşadığı eşi tarafından kullanıldığını, şahsına ait kredi kartlarından borçlandırıldığı için şirket borçlarını ödemek zorunda kaldığını, bu nedenlerle şirketten ayrılmak istediğini ileri sürerek, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep ve dava...
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 26/01/2023 KARAR TARİHİ : 17/01/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı asil dava dilekçesinde özetle;Eski eşi ... ile evliliği devam ederken kendisinden aldığı ve imzalattığı belgelerle bilgisi olmadan limited şirket kurduğunu ve kendisini de tam olarak bilmediği bir pay ile %1 ya da %5 ortak ettiğini, boşanma sonrası kendisine defalarca şirket ortaklığından çıkması için gerekli işlemleri yapmasını talep etmiş ise de bugüne kadar talebinin karşılık bulmadığını, davalı şirketin halen faaliyetine devam ettiği gibi, geçmişteki bazı faaliyetleri, hataları ve sorumlulukları sebebi ile hukuki açıdan mağdur olduğunu, davalı şirketteki ortaklıktan çıkabilmesi için ortaklığın giderilmesi hususunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ....Esas sayılı dosyasında bilirkişi raporu alındığını, ayrıca şirket yönetimindeki yolsuzlukları ve şirket aktiflerini kendi zimmetine geçirmesinden dolayı yapmış olduğu haksız menfaatlerin tahsili için Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin..... Esas sayılı dosyasında şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasının açıldığını, bu sebeplerle şirketin feshi için haklı nedenlerin oluştuğunu, kendisi ile eşit hissedar olan müvekkili ortağa herhangi bir kar payı ve şirketin işleyişi ile ilgili bilgi verilmediğini ileri sürerek TTK'nın 636/3. Maddesi gereği şirketin haklı nedenle feshi ve şirket yönetimine atanacak kayyım tarafından kar dağıtımının yapılması için şirket genel kurulunun toplanması hususunda yetki verilmesi ve şirket genel kurul kararı ile ortaklara kar dağıtımı yapılmasına karar verilmesi istemleriyle açılan davada şirket müdürü olarak devam eden dava dışı ...'...
İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Esas davada davalı, dava dışı şirketin müdürü ..., müdürün azli ve şirket feshine ilişkin birleşen dava da ise tarafların ortağı olduğu şirket davalıdır. Limited şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin esas davada davalı müdürün şirketi temsil ve ilzam yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin tedbir talebi yönünden; Şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin davada TTK 644. maddesi yollamasıyla uygulanacak TTK 553. maddesi vd.maddelerinde geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389. vd.maddeleri uygulanmalıdır....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, limited şirket müdürünün azli davası olup, davada husumetin azli istenen müdüre yönetilmesi gerekli ve yeterli olduğundan davalı şirkete yönelik davanın husumet yönünden reddi gerekirse de, davalı şirket aleyhine açılan davanın reddi kararı sonucu itibariyle doğru bulunduğundan davacı vekilinin davalı şirket yönünden tesis edilen hükme yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin davalı şirket müdürüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davacı diğer iddialarının yanında davalı müdürün şirkette çalışmayan kişileri sigortalı olarak gösterdiği, bu nedenle davalı müdür'ün Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/151 Esas sayılı dosyasında yargılandığını ileri sürmüş ve delil olarak bu dava dosyasına dayanmışsa da mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır....