ne (veya davalıyı davada temsil eden vekilinin olduğuna yönelik vekaletnamenin de olmaması dikkate alınarak vekiline) tebliğine ilişkin tebligat evrakı dosya içerisinde yer almamakta olup, adı geçen davalıya karar tebliğinin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tebligat evrakının veya yapıldığına ilişkin belgelerin temin edilmesi, yapılmamış ise davalı şirketin belirlenen veya belirlenecek adresinde karar ve temyiz dilekçesinin Tebligat Kanunu'nun hükümlerine göre usulen tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi, 2-Borçlu davalı şirket hissedarı davalı ... hakkında hissedarı oldukları borçlu şirket vergi borcundan ötürü takip yapılıp yapılmadığı ve takip yapılmış ise vergi borcunun tahsili için yapılan takip evraklarının, hakkında dava açılıp da iptal edilenler hariç olmak üzere halen iptal edilmemiş ve kesinleşmiş ödeme emirlerinin suretinin ve bu ödeme emirlerindeki toplam miktarının, haciz varakalarının ve vergi borçlarının ödeme...
UETS DAVA : Tespit DAVA TARİHİ : 06/01/2021 KARAR TARİHİ : 16/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Özsermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Özsermaye tespiti isteyen vekili dilekçesinde özetle; davacı şirket hissedarı olan ...nun 1/2 oranında maliki olduğu...kayıtlı olan 26 nolu bağımsız bölümün bodrum katı ile 1/2 oranında maliki olduğu 26 nolu bağımsız bölümün zemin katını sermaye artışında kullanılmak üzere şirkete ayni sermaye olarak koyacağından Mahkememizce görevlendirilecek bilirkişiler marifetiyle değer tespitinin yaptırılmasını talep etmiştir....
Mahkemece, davalı şirket ve aracı kurumunun yürürlükteki SPK mevzuatına uygun işlem tesis ettiği, kanun maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilmiş olmasının yapılan işlemleri geçersiz kılmayacağı, iptal kararının geri yürümeyeceği, davacının davalı şirket hissedarı olduğunun tespiti yönündeki talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacının terditli olan diğer talebine gelindiğinde davacının mülkiyeti Yatırımcı Tazmin Merkezi'ne intikal eden sermaye piyasası araçlarının Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından satılmış olduğundan hisse bedelini Yatırımcı Tazmin Merkezinden talep etme hakkı bulunduğu, davacının yargılama aşamasında bu konuda Yatırımcı Tazmin Merkezine başvurduğu davacının davalı şirketten hisse bedeli talep etmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Yığılan 2. davanın incelenmesinde ; davacı taraf, yığılan 2. davasını terditli olarak açmış, terditli 1. talebin tapu iptali ve tescil talebi olduğu, terditli 2. talebin ise (10.000 TL.'lik) alacak talebi olduğu anlaşılmıştır. Tapu iptali ve tescil talebinin değerlendirilmesinde; dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre, taşınmazın bu dava açılmadan önce dava dışı Tayfun Karsavuran'a devredilmiş olduğu, geçmişte de davalı şirket ile bu taşınmazın hiçbir ilgisinin bulunmadığı, tapu iptal ve tescil davalarının son tapu malikine karşı açılmasının gerektiği, davalının tapu maliki olmadığı belirlenmiş, terditli 1. talep olan tapu iptal ve tescil talebi, taşınmazın davalı şirkete ait olmaması nedeniyle pasif husumet yokluğundan reddedilerek, terditli 2. talep olan alacak talebinin incelenmesine geçilmiştir....
Şti'nin hissedarı olan ...'ın, davalı ...Ş.nin vergi borcunu ödememek için muvazaalı olarak kurduğu borçlu şirketin hizmet verdiği şirketlerle sözleşmeleri iptal ederek muvazaalı olarak kurulan şirketle sözleşme yapıldığı ve ödemelerin bu şirkete yapıldığını iddia etmektedir. Konusu aynı olan bir çok dosya Dairemizde incelenmiştir. Dosya içerisinde bulunan 20.12.2013 tarih, 8219 sayılı ticaret sicil gazetesinden ...nin 07.12.2012 tarihinde tescil edilerek kurulduğu, kurucusunun ... olduğu, 23.12.2013 tarih, 8470 sayılı ticaret sicil gazetesinden de şirketin tek ortaklı bir anonim şirket olduğu, hissedarının da sadece davalı ... olduğu anlaşılmıştır.Dava dışı borçlu ... Denetim Danışmanlık ve Yeminli Müşavirlik Ltd. Şti'nin hissedarı olan davalı ..., yeni kurulan davalı ...nin de sorumlusu ve hissedarı olması nedeni ile iki firmanın hissedarı ve faaliyet alanları aynı olan iki firma arasında organik bağ mevcuttur.Davalı ... Ltd. Şti, dava dışı ......
a ait olduğunu, bu ortaklıktan elde edilen kazançlarını yatırıma dönüştürdükleri taşınmazların tapu kayıtlarının resmiyette ... üzerinde olduğunu, bugüne kadar hisseleri oranında tescil yapılmadığını ilerleyen süreçte bu durum problem yaratacağından davalıdan taşınmazların hisseleri oranında tescilinin yapılmasını talep ettiklerini, davalının kendilerini oyaladığını, bu arada davalının diğer davalı ... Emlak Ltd. Şti. 'yi kurarak bir kısım taşınmazları bu şirkete devrettiğini öğrendiklerini belirterek davalı adına kayıtlı olan ... firmasının yarı hisssesinin davacı ... ...'a, dörtte birinin davacı ...'e ait olduğunun tespiti ile ortaklıklarının bu şekilde tespitine, bu ortaklık kazancı ile edinilen dava dilekçesinde yazılı taşınmazların yine aynı oranlarda tapularının iptal edilerek adlarına tesciline yine aynı oranlarda davalı şirkette şirket hissedarı olarak ortaklıklarının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu taleplerini duruşmada tekrarlamışlardır....
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın satışının rayiç değerinin üzerinde yapıldığını, davalı şirketin borçları nedeniyle tapu kaydına çok yüksek tutarlara ulaşan haciz konulduğunu ve ipotek şerhi işlendiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER :Davalı şirketin ticaret sicil özeti bilgileri, tapu kaydı, mahkememizin 2019/40 esas sayılı kararı ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE :Dava, davalı şirkete ait taşınmaz satışının dayanağı olan yönetim kurulu kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı taraf, davalı müflis şirketin faaliyet konusu değiştirilmediğinden TTK'nun 529....
Yine genel kurulda şirket yönetim kurulu üyesi olarak seçilen ... ...'un şirket hissedarı olduğu, seçilmesine ana sözleşmede ve yasal düzenlemede bir engel bulunmadığı, şirket ana sözleşmesine göre yönetim kurulunun tek kişiden de oluşabileceği dikkate alındığında seçilemeyeceği yönündeki itiraz ve seçildikten sonra alınan kararın iptali istemi de haklı görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Somut olayda, Gaiplik kararının kaldırılması ve aynı kişi olduğunun tespiti ve veraset ilamı verilmesi talebine ilişkin olarak açılmış, tensip ile aynı kişi olduğunun tespiti talebi tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiş davacı Kayyım Bürosu Başkanlığına ait Vakıflar Bankası Cağaloğlu Şubesinin 05131128 nolu hesabında mevcut 11.892.858,02 TL ile kamulaştırma bedeli olan 2.156.000- TL İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, Ohannes oğlu Kirkor adına tapuda kayıtlı hisselerine ( davalı adına intkal yapıldı ise davalı T5 hisse paylarına ) ait tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, iptal davasının bu kararların alınmasından itibaren üç ay içerisinde açılması gerektiği, davanın bu süre geçirildikten sonra açıldığı, gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, çağrısız genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Çağrısız genel kurulun yapılabilmesi için tüm ortakların genel kurula katılmış ve itirazlarının bulunmaması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davacı genel kurula katılmadığını, hazirun cetvelinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını, ileri sürmektedir. Bu durumda, mahkemece ileri sürülen hususlar tespit edilmeksizin iptal davası için 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....