Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gerektiği, alım taahhüdü kapsmaında son 2.5 yıl için Davalı tarafından hiç alım yapılmadığı bu nedenle 2.500 m3 alım taahhüdü miktarının m3 başına 80 USD: cezai şart tutarı ile 2.500 m3 x 80 USD = 200.000-USD cezai şart hesaplanabilceği, yukarıda hesap ayrıntısı gösterilen alım taahhüdü kapsamındaki cezai şart alacağı toplam tutarının 28.240,00-USD + 200,000,00-USD = 228.240,00-USD olduğu tespiti ve hesabı yapılmıştır....

    Esas sayılı) dosyasının bulunduğunu ve bu nedenle iş bu davanın açıldığını belirtmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalı şirket yetkilisi tarafından inanç sözlemesinden dayalı olarak taşınmazın 3. Kişiye satılması nedeniyle alacak davasının açıldığı, 14.02.2013 tarihli protokolün delil olarak sunulduğu, protokolün 1. maddesinde " Taraflar arasında kurulan bayilik ilişkisi neticesinde .... 'nın .... 'a kalan borcunun 82.400 TL olarak kabulü konusunda taraflar mutabık kalmışlardır," 5. maddesinde "1. maddede bahsedilen alacak miktarı dışında .... , ... 'dan hiçbir ad altında bayilik sözleşmesinden kaynaklanan hiçbir talepte, alacak iddiasında, tazminat talebinde, cezai şart ve ferileri talebinde bulunmayacaktır. Bakırköy ... Noterliğinin 14.04.2011 tarihli ihtarnamesinde geçen ve tahakkuk ettiği belirtilen cezai şart da bu kapsamda olup .... tarafından talepte bulunulmayacaktır," şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür....

      Böyle bir cezai şart hükmü, Borçlar Kanununa göre talep konusu yapılabilecek olan sözleşmenin kalan süresine ait ücret isteğinden farklıdır. Bu durum, konuya dair yasal düzenlemenin tekrarı mahiyetinde de değildir. Gerçekten tarafların iradesi özel biçimde cezai şart düzenlemesi yönünde ortaya çıkmış olmakla, iradeye değer verilmeli ve cezai şart hükümlerine göre çözüme gidilmelidir. Borçlar Kanunun 182/son maddesinde ise, fahiş cezai şartın hâkim tarafından tenkis edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. İş hukuku uygulamasında işçi aleyhine cezai şart düzenlemeleri bakımından konunun önemi bir kat daha artmaktadır. Şart ve ceza arasındaki ilişki gözetilerek, işçinin iktisadi açıdan mahvına neden olmayacak çözümlere gidilmelidir. İşçinin belli bir süre çalışması şartına bağlanan cezalardan, sözleşme kapsamında çalışılan ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak indirime gidilmelidir....

        DAVA :Alacak DAVA TARİHİ :30/12/2022 KARAR TARİHİ :18/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili ile .... Ltd. şirketi hissedarları olan davalı ve dava dışı... arasında akdedilen 16.04.2018 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davacının adı geçen şirkette % 56 pay oranına sahip olduğunu, belirtilen sözleşmenin 8.8. maddesinde, hissedarların şirkette pay sahibi olmaya devam ettikleri süre boyunca kendilerine ait taşınmazlara ilişkin kira sözleşmesini sürdürmek zorunda olduklarının hüküm altına alındığını, buna rağmen davalının kira sözleşmesini feshetmek sureti ile pay alım satım sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini, bu itibarla sözleşmenin 10. maddesi uyarınca taahhütlere aykırı davranan davalının cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Noterliği'nin 15/10/2014 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilmek suretiyle davalı şirket tarafından bayilik sözleşmesinin süresinden önce haksız bir nedenle feshedildiğini, bayilik sözleşmesinin 45. maddesinin (d) bendinde belirtilen cezai şart talep etme haklarının doğduğunu, bayilik sözleşmesinin başlangıç tarihi olan 12/01/2012 tarihinden bayilik sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız olarak feshedildiği 15/10/2014 tarihine kadar ki dönem için KDV dahil 20.000,00.TL ile yine davalı şirket tarafından bayilik sözleşmesinin fesih edildiği 15/10/2014 tarihinden bayilik sözleşmesinin süresinin sona erdiği 12/01/2017 tarihine kadarki dönem için ise, şimdilik 30.000,00.TL olmak üzere toplam 50.000,00.TL kâr mahrumiyeti ve cezai şart alacaklarının taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine bağlı olarak aylık %2 akdi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Sözleşmede cezai şart --- yıllık ücret tutarı olarak kararlaştırılmış olup, bürüt ücrete göre cezai şart miktarının ---- olduğu ve iş bu dava kısmi alacak davası olarak açılmış ve davacı ıslah ile ---- cezai şart talep edilmiş olmakla, -------- tutar dikkate alındığında ,davalının işçi olduğu, işverenin sözleşmede karşı bir edim üstlenmediği olguları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, ---- maddesi uyarınca cezai şart tutarında takdiren indirim yapılarak ----- üzerinden hüküm kurulması gerektiği, ----- miktardan dolayı davalı yararına vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, --- davalının ihtarname ile temerrüde düştüğü ----- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebinin reddine karar verilmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/23 esas, 2017/457 karar sayılı 05.10.2017 tarihli kararı ile müvekkili şirket lehine karar verildiğini, bu davadaki yargılama süreci içinde davalının aynı faturalarla ilgili ek 17.866,07 TL cezai şart uyguladığını ve 12.01.2017 tarihinde tahsil ettiğini, ıslah yoluyla ek talepte bulunduğunu ancak mahkemece "dava tarihinden sonra gerçekleştirilen cezai şart işlemine dayalı kesintiye yönelik talep ayrı bir dava konusu" olduğu gerekçesiyle bu alacak hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davalının 09.01.2017 tarih B.13.2.SGK.4.35.20.02/326- 421 sayılı cezai işlem yazısı ile 10.000 TL cezai şart uygulandığının bildirildiğini ve 12.01.2017 tarihinde faiziyle birlikte toplam 17.866,07 TL müvekkil şirketten tahsil olunduğunu, bu tahsilatı bağlantılı olan İzmir 10....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/311 E. sayılı davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin asıl davada davalı şirketin ortağı ve müdürü olarak göründüğünü; müvekkilini şirketin ortağı ve müdürü olarak gösteren tüm işlemler sahte bilgi ve imzaya dayalı olduğundan geçersiz olduğunu, davalının ise hisse devri sözleşmesini düzenleyen noter olduğunu, davalı noterin düzenlediği hisse devri sözleşmesinin altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek Bayer Sağlık Hizmetleri hissesinin davacıya devri ile ilgili Kadıköy 15. Noterliğince düzenlenen 11.11.2009 tarihli ve 37334 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1.Asıl davada davalı şirket, davaya cevap vermemiştir. 2. Birleşen İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/250 E. sayılı davada davalı, davaya cevap vermemiştir. 3.Birleşen İstanbul Anadolu 13....

                DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, bakiye sözleşme alacağı ile cezai şart alacağının tahsili talebine ilişkindir....

                  Yüksek Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları bu yönde olup, yüksek yargıtayın yerleşik uygulamasına göre düzenlenmiş olan bilirkişi raporuna göre davalı şirket tarafından alınmayan mal için davacı şirketin 53.953,04-USD cezai şart talebinde haklı olduğu kabul edilmiştir. Davacı şirket fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak iş bu davada 10.000,00-USD cezai şart talep etmiştir. Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2020/2531-5524 E.K. sayılı 30/11/2020 tarihli emsal ilamı uyarınca davalı şirketin yargılamanın herhangi bir aşamasında sözleşmede kararlaştırılan cezai şart tutarının ekonomik mahvına sebep olacağını savunmadığı ve buna dair ticari defter ve kayıtları bilirkişi incelemesine sunmadığından mahkememizce tespit edilen cezai şart tutarlarından takdiri indirim yapılmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu