Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; her iki tarafın edimlerini yerine getirmede kusurlu davrandıkları, davalı arsa sahibinin tapudan arsa payı devrini yapmaması ve açtığı davanın reddedilmesinin davacılardan yükleniciye tek başına cezai şart talep hakkı sağlamayacağı, sözleşme feshedildiğinden cezai şart isteminden örtülü olarak vazgeçildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, fesihle birlikte cezai şart talep edilemeyeceğine göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirketin İskenderun Sarıseki Tesisleri'nin işletme hakkı devri sözleşmesi ve eki niteliğindeki sözleşmeler gereğince davalıya teslim edildiğini, bu sözleşmenin damga vergisinin de aynı noterliğe işlem sırasında taraflarca ödendiğini, sözleşmenin konusunun kira sözleşmesi olduğunun belirtildiğini, sözleşmenin imzasından sonra geçen süre zarfında davalı şirketin sözleşme ve eklerine aykırı davrandığı sözleşmenin feshedildiğini, fesih işlemi davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının söz konusu tesisleri müvekkiline teslim etmediğini ileri sürerek, davalının işletme hakkı devri sözleşmesine konu bütün taşınır ve taşınmazlardan tahliyesine ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart ve diğer alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
cezai şart talep edebileceği dikkate alınmalı ve hasıl olacak sonuç doğrultusunda, asıl dosya ve birleştirilen dosyadaki talepler hakkında hüküm kurulmalıdır....
ndeki %20 hissesini 70.000 TL bedelle müvekkiline devretmeyi üstlendiğini, müvekkilinin bu sözleşme kapsamında düzenlenen bonolar karşılığı 45.000 TL ödeme yaptığını, ancak davalının hissesini devretmeyip sözleşmeden caydığını, aynı sözleşmede 25.000 TL cezai şartın da öngörüldüğünü ileri sürerek 17.12.2010 tarihli sözleşmenin feshini, hisse devri karşılığında ödenen 45.000 TL'nin ve cezai şarta karşılık 25.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
----------- Limited Şirket hisse devri sözleşmesi ile davacının ------hisselerini davalı -------devrettiği 27/01/2011 tarihinde ise davacı ve davalı gerçek kişiler ile dava dışı ----- hisse devri ile ortaklık tasfiye sözleşmesinin imzalandığı konusunda her hangi bir uyuşmazlık yoktur.Uyuşmazlık; hisse devri ile tasfiye sözleşmesi kapsamında tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve var ise davacının alacak kalemleri ile miktarı hususundadır.Ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu aldırılmıştır. 24.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda; "Davalı şirkelin ticari defterlerinde yapılan incclemede davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacaklarla ilgili olarak yukarıda çıkarılan tabloda taraflara arasındaki sözleşme tarihi 27.01.2011 tarihi itibariyle tutarlar, kayıtlar karşılaştırmalı olarak yapılmış ve 15.01.2015 dava tarihi itibariyle toplam tahsilat tutarmın 6.964,80 TL olduğu,Davacının, evi üzerindeki ipoteğin...
iskan bedeli ile birinci sözleşmenin ifa tarihinden ikinci sözleşmenin tanzim tarihine kadar geçen süre için kira kaybı taleplerinden vazgeçmiş ve kira kaybı talebini 11.139,30 TL, cezai şart talebini 16.954,50 TL, tazminat talebini 10.200,00 TL ve işlemiş faiz türünü ticari faiz olarak ıslah etmiştir....
Belediye Başkanlığı'na ait hisse bulunmasına ve bu hissedarın sözleşmeye katıldığının veya muvafakat ettiğinin davacı tarafından iddia ve ispat olunmamasına göre, sözleşmenin geçersiz olduğunun kabulü gerekeceği ve geçersiz sözleşme nedeniyle cezai şarta hükmedilmesinin mümkün olmadığı, mahkeme kabulüne göre de; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 1. maddesinde öngörülen cezanın dönme cezası olduğu, gecikme cezası ve cezai şart alacağının müspet zarar kapsamında kaldığından, sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça sözleşmeden dönen tarafça istenemeyeceği, davacılar sözleşmeden ilk dönen taraf olduğundan dönme cezası mahiyetindeki cezai şart isteyebilmelerinin açıklanan nedenlerle mümkün olmadığını, cezai şart alacağından hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle cezai şart miktarı belirlenmesine rağmen, hakkaniyet indirimi sonucu kabul edilmeyen kısım nedeniyle davalı lehine vekalet ücretini hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine...
GEREKÇE : Dava, sözleşmenin bayi tarafından haksız, davacı tarafından haklı feshedildiği iddiası ile cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı ile taahhüt edilen miktarda alım yapılmaması nedeniyle cezai şart alacağı davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, sözleşmenin hangi tarafça feshedildiği, feshin haksız olup olmadığı, cezai şart ve kar mahrumiyeti talep edilebilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı ve cezai şart ile kar mahrumiyeti tutarı noktasındadır. Taraflar arasında, 24/01/2012 tarihinde 5 yıl süreli LPG istasyonu bayilik sözleşmesi ve bayilik sözleşmesine ek protokol imzalanmıştır. Davacı tarafından davalı muhataba çekilen Beyoğlu 10....
GEREKÇE :Dava, sözleşmenin bayi tarafından haksız, davacı tarafından haklı feshedildiği iddiası ile cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı ile taahhüt edilen miktarda alım yapılmaması nedeniyle cezai şart alacağı davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, sözleşmenin hangi tarafça feshedildiği, feshin haksız olup olmadığı, cezai şart ve kar mahrumiyeti talep edilebilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı ve cezai şart ile kar mahrumiyeti tutarı noktasındadır.Taraflar arasında, 24/01/2012 tarihinde 5 yıl süreli LPG istasyonu bayilik sözleşmesi ve bayilik sözleşmesine ek protokol imzalanmıştır. Davacı tarafından davalı muhataba çekilen Beyoğlu .... Noterliği'nin 02/10/2014 tarih ve ......
Bunun yanında tüm sözleşmelerde, sözleşme maddelerine uymayan tarafın, diğer tarafa cezai şart ödemesi hüküm altına alınmış ve davadaki istek kalemleri arasında bu kalemden doğduğu ileri sürülen alacak da yer almıştır. Ne var ki, 08.11.2002 günlü sözleşmenin 7. maddesi, 01.02.2003 ve 26.04.2003 günlü sözleşmelerin ise 6. maddelerinde düzenlenen ve davada tahsili istenilen cezai şart, hukuki niteliği itibariyle BK’nın 158/I. maddesinde yer alan “seçimlik ceza” olup, alacaklı, aksine bir mukavele olmadıkça ya akdin icrasını ya da cezanın ödetilmesini isteyebilir. Eldeki davada ise, davacı yaptığı işe nazaran ödenmeyen alacağını ve gecikme tazminatını isteyerek tercihini ifa yönünde kullandığından (BK.106/II.m) artık kararlaştırılan seçimlik cezai şartın da ayrıca tahsilini talep edemez....