Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a aktarıldığını, davalı şirketlerin hileli işlemler ile alacağın tahsilini imkansız hale getirdiğini belirterek iflas talebinin ilanına ve muhafaza tedbirlerinin alınmasına, davalı şirketlere alacağın faizi ile birlikte ödenmesi için muhtıra gönderilmesine, ödenmesi halinde İİK'nın 37 ve 117 maddeleri uyarınca iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı ... Ltd.Şti vekili cevabında; davacının alacak iddiasını, müvekkili şirketin eski ortağı ... ile arasında yapılan hisse devri sözleşmesine dayandırdığını, alacaktan eski ortağın sorumlu olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, eski şirket ortağının da şirket hissesini bedelini alarak devrettiğini ve müvekkili şirketle ilişkisinin kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Ltd....

    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bankaya yazılan müzekkere cevabında davacının eşine ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki için 463.000 TL ödenmesi gerektiğinin bildirildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22. maddesinde öngörülen cezai şartın ifaya ekli cezai şart niteliği taşıdığı gerekçesiyle cezai şart talebinin kabulü ile 463.000 TL cezai şart bedelinin 05.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ifa bedeli talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davacının eşi adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması davalılar tarafından üstlenildiği halde bu yükümün yerine getirilmemesine dayalı ifa ve cezai şart istemine ilişkindir....

      CEVAP:Davalılar vekili, taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen sözleşmenin, 07.09.2015 tarihinde tek nüsha olarak tanzim edildiğini, sözleşmenin aslının davacıda olduğunu, işbu dava konusu olan sözleşmede cezai şart öngörülmüş ise de sözleşmenin aslının davacı tarafta bulunması nedeniyle cezai şartın, tek taraflı olarak salt davacı lehine düzenlenmiş kabul edileceğini, sözleşmenin, tarafların eşit olarak ortak olduğu AŞ hisselerinin devrine yönelik olduğunu, hisse devri yapan ortakların imzalarının mutlaka noter tarafından onaylanması gerektiğini, Noter marifetiyle yapılmayan hisse devri sözleşmelerinin hukuken geçerliliği olmadığını, davaya konu sözleşmede, yasanın ve mevzuatın aradığı şekle uygun bir hisse devir sözleşmesi olmadığından dolayı buna bağlı olarak düzenlenen cezai şartın geçersiz olduğunu, tarafların eşit olarak ortak olduğu ......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/220 KARAR NO : 2022/914 DAVA: Cezai Şart Alacağı(Tedarikçi Sözleşmesine Aykırılık Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 30/05/2022 KARAR TARİHİ : 14/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Cezai Şart Alacağı(Tedarikçi Sözleşmesine Aykırılık Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı şirketin kendisine borçlu olduğundan bahisle ------ Sayılı dosyasında dava açıldığını, davanın derdest olduğunu, davalının tedarikçi sözleşmesine aykırı davranması sebebi ile cezai şart talep ettiklerini, taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin 2.2 ve 3....

          Somut olaya gelince; davalı yüklenicinin 8.8.1995 günlü sözleşmeyle üstlendiği edimleri tüm olarak yerine getirmediği yapıda halen eksikliklerin bulunduğu öte yandan projesine göre ortak alan olarak bırakılan yapıdaki bazı yerlerin niteliğinin değiştirildiği, bütün bunlardan ayrı arsa sahiplerinin yüklenici aleyhine açtıkları davada cezai şart alacağının hüküm altına alındığı görülmektedir. Hiç şüphesiz yüklenicinin halefi olan kişi arsa sahiplerinden hak iddia ediyorsa tıpkı yüklenici gibi onun borçlarını bu arada ödenmesi hükmü altına alınan cezai şart alacağını da ödemek zorundadır. Mahkemece bu ilkeden hareketle arsa sahiplerinin cezai şart alacağı ödenmek üzere yüklenicinin halefi davacıya mehil verilmiş, ancak cezai şart alacağı depo edilmemiştir. Kendi edimini yerine getirmeyen yüklenicinin halefi konumundaki davacı sözleşmeyle kararlaştırılan arsa payı devrini arsa sahiplerinden isteyemeyeceğinden sonuçta davanın reddedilmesi doğrudur....

            Davalı vekili, dava konusu hisse devir sözleşmesinin yapıldığını ancak, şirketin faaliyet alanındaki devre mülk sözleşmelerinin alıcıları tarafından iptal edildiğini, bu nedenle de taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi gereği bedelden indirim yapılması gerektiğinden davalının borçlu değil alacaklı durumda bulunduğunu, ayrıca davacının dava dışı şirket hesabından para çektiği miktarın ve hisse devri öncesi doğan ve devrinden sonra ödenen, davacı tarafından gider olarak gösterilmeyen miktarın da hisse devri bedelinden mahsubu gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir....

              Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur” şeklindedir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere limited şirketlerde esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanması ile ortaklar genel kurulunun devre onay vermesi şart olup devir bu onayla geçerli olur. Dolayısıyla şirket ortaklığının devri için tescil ve ilan zorunlu mahiyette olmayıp yalnızca açıklayıcı niteliktedir....

                ifaya eklenen cezai şart'ın ifanın cezai şart alacağının saklı tutulmadan kabul edilmesi halinde istenilemeyeceğini, davacı tarafın faturaların ödenmesi aşamasında faiz ve cezai şarta ilişkin herhangi bir saklı tutma beyanının mevcut olmadığını, ödemelere ses çıkarmayarak müvekkili şirkete bir güven yarattığını, davacı tarafın faiz ve cezai şart talebinde bulunmasının hakkı kötüye kullanması anlamına geldiğini, yaklaşık 4 yıl boyunca davacının cezai şart talep etmemesinin sözleşmenin zımni olarak davalı şirket lehine değişiklik olarak kabul edilmesi gerektiğini savunmuş, davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  a 35.000,00TL peşin ödeme yaptığını, iş bu ödemenin yapıldığı davalı-karşı davacı tarafından ikrar edildiğini, müvekkilinin 07.12.2016 tarihli limited şirket hisse devri vaadi sözleşmesinin 3 numaralı maddesi tarafların yükümlülükleri başlığı altında açıkça düzenlendiği üzere iş bu sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte 35.000,00 TL'yi peşinen davacı-karşı davalıya ödediğini, müvekkili aleyhine başlatılan takibe ait takip talebinde açıkça sözleşme gereği 35.000,00TL'nin ödendiğinin beyan ve kabul edildiğini, yasada aranan noterden onay geçerlilik şartı olmayan sözleşmeye dayalı hisse devri vaadi sözleşmesi geçersiz olduğunu ve limited şirket genel kurulu devre onay vermediğinden gerçekleşmeyen sözleşmeden kaynaklı açılan davanın reddedilmesi gerektiğini, borçlu olmadığımız ve sözleşmeye dayalı şirketin hisse devri onay şartı gerçekleşmediği halde aleyhimize icra takibi ve mahkemenizdeki 2022/......

                    ye ödenen 10 Milyon USD tutarındaki bedel cezai şart olarak ... A.Ş.'...

                      UYAP Entegrasyonu