Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel kurul kararlarının hükümsüzlük hâllerinden butlan, 6762 sayılı Kanun'da ayrıca düzenlenmemiştir. Ancak 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 20 nci maddesinde düzenlenen butlan yaptırımı, genel kurul kararlarının butlanı hakkında da uygulanmaktadır. Bu itibarla emredici hukuk kurallarına, ahlaka aykırı veya imkânsız olan genel kurul kararları da batıl sayılmaktadır. Öte yandan 6102 Kanun'un 447 nci maddesi ile genel kurul kararlarının butlanı açıkça düzenlenmiştir....

    Genel kurul kararlarının hükümsüzlük hâllerinden butlan, 6762 sayılı Kanun'da ayrıca düzenlenmemiştir. Ancak 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 20 nci maddesinde düzenlenen butlan yaptırımı, genel kurul kararlarının butlanı hakkında da uygulanmaktadır. Bu itibarla emredici hukuk kurallarına, ahlaka aykırı veya imkânsız olan genel kurul kararları da batıl sayılmaktadır. Öte yandan 6102 Kanun'un 447 nci maddesi ile genel kurul kararlarının butlanı açıkça düzenlenmiştir....

      Kooperatife ait belgeler, rapor ile sair kayıtlar çerçevesinde; Uyuşmazlığın temelini teşkil eden ve davalının savunmasına dayanak, 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında ve davalının peşin ödemeli ortak olarak aidat ödemelerinden sorumlu olmayacağına ilişkin alınan kararların geçerli kabul edilip edilemeyeceği önem taşımaktadır. Bilindiği üzere ilgili genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti talebinin reddine dair Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E.-... K. sayılı dosyasından verilen kararın istinafı üzerine dosya Dairemizde olup henüz karar verilmemiştir. Ancak aynı talebe (30/06/2000 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduklarının tespiti) ilişkin Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E.-... K.sayılı dosyasından, davanın reddine dair verilen kararın Yargıtayca onanmış olması, yine Dairemizin incelemesinden geçerek Yargıtayca onanan Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E.-......

        Davacı şirket davacı yöneticilere, yurt dışında bulunan taşınmazların satışı izin izin verilmesine dair kararın geçersiz olduğunu, bu nedenle------ çıkarıldığı, bu vekaletnameye istinaden de 2015 yılı Şubat ayı içinde taşınmazın devrinin yapıldığını ileri sürerek vekaletnamenin geçersiz olduğunun tespitini talep etmektedir. Davanın davacı şirket tarafından hasımsız olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı şirket,---, o nedenle 07/03/2015 tarihli genel kurul kararlarının geçersiz olduğunu, o nedenle de şirket yöneticilerinin -------- satışını sağlaması için verdiği vekaletnamenin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek bu durumun tespitini talep etmiştir. Öncelikle eldeki davada, vekaletnamede vekil tayin edilen kişinin vekil olmadığı iddia edildiğine göre, vekaletnamede taraf olan kişilere karşı husumet yöneltilmeden davanın hasımsız olarak görülmesine imkan yoktur. Dava dilekçesinde adı geçen kişilerin yakalamalı şahıslar olması aleyhlerine dava açılmasına engel değildir....

          nin kurucu ortağı ve pay sahibi olduğunu, 31/07/2007 tarihinde yapılan genel kurul tutanakları ve eklerinin şirket tarafından toplantı sırasında yapılan video çekimleriyle elde edilen CD'lerin ve tüm toplantı evraklarının tetkikinden ve Bakanlık Komiserlerinin toplantı tutanaklarına yazdırmış oldukları açaklamalardan, davaya konu Genel Kurulların yasalara ve mevzuata aykırı yapıldığını, genel kurullarda Yasalara, ana sözleşmeye ve afaki iyi niyet esaslarına aykırı kararlar alındığını, bu nedenlerle 31.07.2009 tarihinde alınan tüm kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline, 01.05.2008-30.04.2009 Özel Hesap Dönemine ait yıllık olağan genel kurulunda gündemin 4,5,6,7,8,9. maddelerinde alınmış bulunan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            tescil ettirildiği anlaşılmakla, diğer katılanların çoğunluğu oluşturup oluşturmadığına bakılmaksızın sahteliğin butlan sebebi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 20/05/2013 tarihindeki genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir....

              ın üyeliğinin, 09.06.2010 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğunun ve davalıların kooperatif üyesi olmadıklarının tespiti istemlerine ilişkindir. Davacıların 2004 yılında kooperatiften istifa ettikleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık mevcut değildir. Davacıların davalı kooperatiften istifa ettikten sonra davalı kooperatifle üyelik ilişkilerinin devam ettiğine ve zımnen üyeliğe kabul edildiklerine ilişkin bir delil sunulmadığından, mahkemenin üyeliğin devam ettiğine ilişkin kabulü yerinde değildir. Davacılar ancak, kendileri hakkında karar alınması durumunda genel kurul kararı aleyhine dava açabilirler. Bu durumda, davacı ...'ın üyeliğinin tespitine karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacıların üye olmaması nedeni ile genel kurula çağrılmamalarında ve yokluklarında karar alınmasında da isabetsizlik bulunmamaktadır. Aynı şekilde, kooperatif üyeliği sona eren davacıların, davalıların kooperatif üyesi olmadıklarını iddia etmeleri de olanaklı değildir....

                ın kooperatif üyesi olduğunun, davalı kooperatifin 09.06.2010 tarihli genel kurulunda alınan kararların yokluk ile malül olduğunun, davalıların kooperatif üyesi olmadıklarının tespitine dair verilen karar davalı Kooperatif vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...... vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.05.2012 tarih 2012/715 Esas ve 2012/3661 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez, davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir. 2-Dava, davacı ...'ın üyeliğinin, 09.06.2010 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğunun ve davalıların kooperatif üyesi olmadıklarının tespiti istemlerine ilişkindir. Davacıların 2004 yılında kooperatiften istifa ettikleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık mevcut değildir....

                  Hukuk Dairesince, kanuna göre görevlendirilen bakanlık temsilcisinin gelmemesi üzerine mahalli idare amirine durumun bildirilmesi, temsilcinin bu bildirime ve bir saat beklenmesine rağmen yine gelmemesi halinde toplantıya başlanması gerektiği,bu prosedür uygulanmadan alınan kararların yok hükmünde sayılacağı, dolayısıyla genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmek için ret oyu kullanılması ve muhalefet şerhi yazdırılması koşullarının aranmayacağı, ancak mahkeme hükmünde“...genel kurulunun (alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine) iptaline” şeklinde sonuçları farklı iki ibareye yer verilmesinin çelişkili olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm verilmesi ile genel kurul toplantısında alınan kararların batıl olduğunun tespitine, davalı vekilinin diğer hususlara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

                    in müvekkili ... imzalamış gibi ortaklar kurul karar defterini imzalandığını, sahte genel kurul kararı düzenlendiğini, sahte olarak düzenlenen genel kurul kararını noterden onaylatıldığını, sahte genel kurul kararı ile İTO'na başvuru yapıldığını ve alınan şirket kararlarının tescil ve ilan ettirdiklerini, müvekkilinin imza atmasının mümkün olmadığını ancak ...'in ....A.Ş.' ye müdür olmasını sağlayacak şirketi temsil etmek üzere imza sirküleri düzenlediğini, müvekkili adına sahte imza ile ...'in kendisini müdür tayin ettiğini, aynı şeklide sanki müvekkili imza atmış gibi imza attığını ve oğlu ...'i müvekkilinin %99 hissedarı olduğu ...A.Ş. 'ye müdür yaptığını, ... ve ...'in sahte imzalar ile şirkete müdür olduğunu, ... karar nolu, 15/12/2014 tarihli toplantıya katılanların ... ve ... olan ... 37 Noterliğince onaylanan ... tarihli ... yevmiye numaralı ... nolu toplantı tutanağı üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, ... ve babası ...'...

                      UYAP Entegrasyonu