Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : İlk Derece Mahkemesi Kararı Kaldırılması/İcranın Geri Bırakılması İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması şikayetine yönelik yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile zamanaşımı sebebiyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İİK nun 149/a-2 maddesine göre, icra mahkemesinin geri bırakılması hakkındaki talebi reddeden icra mahkemesi kararını temyiz eden borçlu veya üçüncü kişi takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de İİK'nun 16-18. maddeleri kapsamında şikayet ise genel kural olan İİK'nun 364/3.maddesi uyarınca temyiz istemi satışı durduracaktır. O halde, mahkemece ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilen....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04/06/2013 tarihli, 2013/54-65 sayılı dosyasına konu talebin ve temyiz konusunun şikayet mi yoksa icranın geri bırakılması mı olduğunun; ve dolayısıyla temyiz talebinin satışın durdurulması sonucunu doğurması yönünden takip konusu alacağın %15 oranında teminat yatması gerekip gerekmediğinin tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/239 esas sırasına yeni esas kaydı yapıldığını, müteveffanın 03/10/2017 tarihinde vefat etmiş olması hasebiyle mirasçıları olan müvekkillerine ilgili dosyadan bakiye borç muhtırası gönderildiğini, dosyanın üç yıldan fazla süreyle takipsiz bırakıldığını, alacaklı tarafça belirtilen süre aralığında dosyada zaman aşımını kesen hiçbir işlem yapıladığını, takibe dayanak senedin zaman aşımına uğradığını belirterek kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla başlatılan icra dosyasında dayanak senedin zaman aşımı süresi dolmuş olduğundan icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davanın davacılar tarafından icranın geri bırakılması talebi ile şikayet davası başlığı altında açıldığını, şikayet davalarında sürenin şikayet edenin şikayet konusu işlemi öğrendiği günden itibaren 7 gün olduğunu, Kocaeli 1....
İcra Dairesinin 2022/8143 Esas sayılı takip dosyasında 2.000,00 TL yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı alacaklı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş, ilk derece mahkemesince 06/02/2023 tarihli ek karar ile kararın miktar itibariyle kesin olması sebebiyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, ilk derece mahkemesince karar verilirken maddi hata yapıldığı, verilen kararın kesin olsa dahi maddi hatadan kaynaklı olarak kaldırılarak düzeltilmesi gerektiği belirtilerek ek karara yönelik istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamlı takipte takipten önceki dönemde gerçekleşen itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak araştırma yapılmış ve davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK 99. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu'nun 71. maddesinin ikinci fıkrasında; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yeralmaktadır. 33/a maddesinin birinci fıkrasında ise "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir....
İİK'nun 71/son maddesinde borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için takip konusu alacağın zamanaşımına uğramadığını ileri sürmesi halinde İİK'nun 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağını düzenlemekte olup, anılan maddenin 33/a 1. fıkrası uyarınca icranın geri bırakılması kararı verileceği öngörmektedir. Alacaklı tarafından, 28/11/2011 tarihinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu şirket adına çıkarılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 19/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu vekilinin 24/11/2015 tarihinde çeklerin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Takip borçlusunun dayanak çeke yönelik zamanaşımı iddiası bu durumda, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğindedir....
İİK'nun 16/2. maddesinde belirtilen süresiz şikayet halleri dışında, borçlunun icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet sebeplerini ya da İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca borcun zamanaşımına uğraması, imhal veya itfa edilmesi sebebiyle icranın geri bırakılması talebini icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Başvuru süresi icra emri tebliği ile başlayıp borçlunun daha önce takibi öğrenmesi süreyi başlatmaz. Somut olayda borçlu şirkete gönderilen icra emri bila tebliğ iade edilmiş olup, icra emrinin tebliğe çıkartılmış olduğu ve alacaklının (takipten feragat etmediği sürece) takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun şikayet hakkı vardır. O halde mahkemece, borçlunun takibe ve borca yönelik şikayet ve istemleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/50 Esas - 727 Karar sayılı dosyasında zaman aşımı yönünden itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, müvekkiline verilen senedin zaman aşımına uğraması nedeni ile ve icranın geri bırakılması üzerine davacı tarafından bu sefer İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün 2016/21587 esas sayılı dosyasında ilamsız takip yaptıklarını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının itiraz dilekçesinde teminat amaçlı olarak kendisine senedin verildiğinin kabul ettiğini, ek sözleşme kapsamına göre itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunun açık olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de re'sen dikkate alınmalıdır. Öte yandan, İİK'nun 149/a-2. maddesine göre, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararını istinaf eden borçlu veya üçüncü kişi takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de İİK'nun 16- 18. maddeleri kapsamında şikayet ise genel kural olan İİK'nun 363/4 ve 364/3 maddeleri uyarınca istinaf-temyiz istemi satışı durduracaktır. Somut olayda, takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, borçluya 6 örnek icra emri gönderilmek sureti ile takibe devam edildiği, Gebze 2....
İİK’nun 71/son maddesinde: “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır” düzenlemesi; aynı Kanun’un 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” düzenlemesi yer almaktadır....