"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun borca itiraz ettiği, alacaklının başvurusu üzerine itirazın iptaline karar verildiği, borçlu tarafından icra dairesine yapılan başvuru ile, itirazın iptali kararının tehiri icra istemli olarak temyizi ile dosya borcunun tamamını karşılar nakdi teminatın icra dosyasına sunulması nedeniyle borçluya ait mallara ve banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasının istendiği, icra müdürlüğünce talebin reddine karar verildiği, borçlunun icra müdürlüğünün bu işleminin kaldırılması için şikayet...
İcra Müdürlüğü’nün 2013/11847 Esas sayılı dosya ile takip başlattıklarını belirterek takas ve mahsup taleplerinin kabulüne, müvekkili şirketin alacağının daha fazla olması nedeniyle dosyanın infaz edilmiş sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili, İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/11847 Esas sayılı dosyasına borca yetecek kadar teminat mektubu sunduklarını, 11.HD’nin 19.06.2013 tarihli kararı ile icranın geri bırakılması kararı aldıklarını, bu nedenle takas mahsup yapılamayacağından itirazın reddini talep etmiştir. Mahkemece, 01.05.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda borçlunun faiz itirazının kabulü ile, 12. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12297 Esas sayılı dosyasında işlemiş faiz miktarının takip tarihinde 105.2149,64 USD olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin faizin iptaline, takas mahsup talebinin kabulu ile borçlunun 12. İcra Müdürlüğü'nün 2013/12297 Esas sayılı takip dosyasındaki 965.489,77 TL borcundan alacaklı olduğu 23....
“İİK.nun 33. maddesinin 1. fıkrasında sayılan ...itiraz (icranın geri bırakılması) sebepleri (itfa, imhal ve zamanaşımı) sınırlıdır. Borçlu , bunlar dışındaki sebeplere dayanarak icra emrine itiraz edemez (icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyemez). Fakat, ilam borçlusunun mirasçısı sıfatıyla takip edilen kişi (borçlu) , mirası reddetmiş olduğunu bildirerek icra emrine itiraz edebilir.” (Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, ikinci baskı ,syf; 953) İİK.nun 33/1. maddesine göre itiraz süresi icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gündür. Somut olayda, ilam borçlusu Burhan Bağlıbel'in 03/07/2013 tarihinde öldüğü, Gaziantep 2....
Kabule göre de; İİK'nun 169/a-5.maddesi gereğince borçlunun takipten önceki zamanaşımı itirazının kabul edilmesi halinde, mahkemece itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır...) gerekçesiyle oybirliği ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır....
Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, İİK'nın 36. maddesinin uygulama şekline (icranın geri bırakılması için mehil vesikası verilmesi ve tahliye işleminin durdurulması talebinin reddine dair 07.12.2021 tarihli icra memur işlemini şikayet) ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nın 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nın 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 02.05.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi....
TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden vekili İİK 265, maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla 30/03/2022 tarihli dilekçesinde; ihtiyati haciz kararı tesis edilmesinin yargı organları eliyle hakkın kötüye kullanımına davetiye çıkardığını ve istinaf ve icranın geri bırakılması kurumlarının etkisiz bırakılması sonucunu yarattığını, müvekkili şirketin kanunen sahip olduğu hakların mahkemenin ihtiyati haciz kararı ile etkisiz hale getirildiği ve müvekkili şirketin icra baskısı altında kaldığını, ... tarafından yatırılan teminatın müvekkili şirketin zedelenen ticari itibari ve uğradığı maddi manevi zararlar karşısında hiçbir tazmin vasfı taşımadığının aşikar olduğunu, ...'nin İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ......
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin açtığı davada toplam 300.916.22 TL'nın tahsiline karar verildiğini, bu ilama dayalı olarak iflas (adi) yolu ile alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının kaldırılarak iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki alacak davasında verilen kısmi kabul kararına dayanılarak takibe girişildiği, davalı yanca temyiz edilse de ilamın konusunun ayni haklar, aile ve şahsın hukukundan kaynaklanmaması nedeniyle kesinleşmeden takibe konulabileceği, davalı tarafın İİK'nun 36 ve HUMK'nun 443. maddelerine dayalı olarak icranın geri bırakılması kararı getirmediği, borcun depo edilmesi için verilen sürede ilamlı takibe konu borcun ödenmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
A.Ş tarafından İİK.nun 36.maddesi uyarınca tehiri icra talepli olarak temyiz edildiği ve dosyaya yatırılan miktarın teminat mektubu olarak kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 36.maddesi uyarınca verilen icranın geri bırakılması kararı, ancak lehine tehiri icra kararı tesis edilen borçlu yönünden hüküm ifade etmekte olup, bu maddeye göre sunulan teminat mektubu da, teminat mektubunu ibraz eden borçlunu borcunun temin eder ve koşulların oluşması halinde ancak onun borcuna karşılık paraya çevrilebilir. Somut olayda şikayetçi borçlu tarafından İİK'nun 36.maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru, bu başvuru doğrultusunda verilmiş bir teminat mektubu ve dolayısıyla bunun sonucu olarak sunulmuş icranın geri bırakılması kararı bulunmadığına göre, adı geçen hakkında icra takibine devam edilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, sair şikayet ve itirazları ile birlikte, takibin kesinleşmesinden sonra takip dosyasının işlemsiz bırakıldığını ileri sürerek zamanaşımının oluştuğundan bahisle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın süreden reddine karar verildiği görülmektedir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalardan kaynaklı alacağın bulunduğunu, söz konusu fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takiplerinin yıllardır devam ettiğini, dosyaların beş farklı yargı mercine gönderilmesi nedeniyle içerisindeki evrakların kaybolduğunu, davalı tarafından İstanbul 5.İcra Mahkemesinin 2014/16 Esas sayılı dosyası ile aleyhlerine icranın geri bırakılması için dava açıldığını ve davanın kabul edilerek icra dosyalarına ilişkin icranın geri bırakılması kararı verildiğini, ancak alacağın faturalardan doğması nedeniyle 10 yıllık zaman aşımının dolmadığını ileri sürerek, 53.907,59 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....