Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki devrede alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, herhangi bir süreye bağlı olmayıp İİK'nın 71/2. maddesi uyarınca her zaman icra mahkemesinde ileri sürülebilir. Mahkemece, ödeme emrinin tebliği işleminin usulüne uygunluğu ve buna bağlı olarak takibin kesinleştiği tarih denetime elverişli şekilde tespit edildikten sonra, davacı borçlunun başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı şikayeti olup olmadığı belirlenerek, sonucuna göre bu talep yönünden inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

Ancak; 1-5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, 5237 sayılı Yasaya göre hırsızlık suçunu oluşturan eylem nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 61. maddesi gözetilerek, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi ve bireyselleştirmenin yapılması için duruşma açılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Hükümlü müdafii tarafından kararın kesinleşmesinden sonra hükümlünün ceza ehliyetinin bulunmadığının iddia edildiği, yine Kahramanmaraş Devlet Hastanesinin 6.4.2004 tarihli heyet raporuna istinaden, Kaharamanmaraş Aile Mahkemesi'nin 28.04.2004 tarih, 2004/363-420 karar sayılı kararı ile hükümlünün TMK'nun 335/2. maddesine göre Velayet altına alındığının anlaşılması karşısında, hükümlünün ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılarak hakkında 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda...

    Başvuru bu hali ile İİK.nun 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine yönelik itfa itirazıdır. İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Borçlu tarafından sunulan adi nitelikteki belge altındaki imzanın alacaklı tarafından inkarı halinde, icra mahkemesince imza incelemesi yapılması mümkün değildir. Böyle bir durumda sunulan belge anılan madde kapsamında kabul edilemeyeceğinden itirazın reddi gerekir....

    Bu durumda davacı yanın isteminin takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dosyaya yapılan ödemeler ile borcun itfa edildiğine ilişkin olduğu, dava konusu muhtıranın da borcun itfa edilmesi sebebiyle iptalinin talep edildiği ve bu yöndeki taleplerin süresiz olarak ileri sürülebileceği açıktır. Mahkemece yapılan yargılamada bilirkişi raporu alınmış, ancak şikayete konu memur işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede dava açılmadığı gerekçesi ile süre aşımından dava reddedilmiştir. İİK'nın 33/2. Maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki itfa talepleri ve ödeme sebebiyle borcun bulunmadığı iddiası her zaman ileri sürülebilir nitelikte olduğundan ilk derece mahkemesince davanın esasının incelenip karar verilmesi gerekirken süre aşımından reddine karar verilmesi isabetli değildir....

    Kendi kusurlu davranışı ile işin icraya düşmesine ve icranın sürüp gitmesine yol açan davacı, bu savsaması nedeniyle yapılmış olan icra giderlerini, hükmün kesinleşmesinden sonraki sürenin faizini, artan icra giderlerini ve hükmün kesinleşmesinden sonra geçen sürenin faizini isteyemez. Çünkü sözü edilen giderlerle davalının eylemi arasında uygun sebep sonuç bağı yoktur. O halde mahkemece yapılacak iş; icra giderleri, hükmün kesinleşmesinden sonra işlemiş olan faiz, artan icra giderleri ile hükmün kesinleşmesinden sonra geçen sürenin faizine ilişkin istek bölümünün hesaplanıp reddine karar vermekten ibarettir. Belirtilen nedenlerle isteğin tümünün hüküm altına alınmış bulunması usul ve yasaya aykırı olup ayrı bir bozma nedenidir. 4- Borçlar Yasası'nın 43. maddesi gereğince yargıç, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şümulünün derecesini tayin eder. Bunu yaparken de hal ve mevkiin icabını göz önünde tutması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte örnek 10 ödeme emrinin borçluya 20.06.2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra çekin zamanaşımına uğradığı iddia edilerek icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, takibe konu çekin (3) yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu, anılan zamanaşımının ise geçmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/5. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden...

        nun 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 01.06.2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin mükerrirlik açısından önemli bulunmadığı, sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunduğu, 5237 sayılı T.C.K.'nun 58. maddesinde öngörülen süreler henüz tamamlanmadan sonraki suçu işlediği ve önceki mahkumiyetinin tekerrüre esas olduğu ve T.C.K.'nun 58/3 maddesi gereğince hapis cezasının seçilmesi gerektiği anlaşılmış ise de aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni olarak sayılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık hakkında TCK’nın 157/1, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan Gerede Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2012 tarih ve 2011/97 E, 2012/476 K sayılı ilamı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra beş yıllık denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlenmesi nedeniyle 2013/293 sayılı esas üzerinden yeniden duruşma açılması üzerine, atılı suçtan sanığın mahkûmiyetine dair hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca, hükmün açıklanabilmesi için, sonraki suçun, denetim süresi içinde işlenmesi gerektiği, sanık hakkında hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun hükmün açıklanması geri bırakılması kararı verilmeden önce 07/07/2012 tarihinde işlendiğinin anlaşılması karşısında, şartları mevcut...

            Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *davalı kadın lehine taktir edilen nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşeceği tarihe kadar tedbir nafakası; boşanma hükmü kesinleşmesinden sonraki dönem de ise yoksulluk nafakası olarak devam edeceğinin tabi olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 625.00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.06.2009 (pzt.)...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 05/05/2016 tarih, 2016/1071 Esas - 2016/13433 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun isteminin, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, senetlerin vade tarihine bakılmaksızın zamanaşımının şikayet tarihinde dolmadığı anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu