Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete (protesto işleminin yapılmadığı iddiası ile) ve takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa iddiası ile, İİK. 'nun 71. Maddesi uyarınca takibin iptali istemine ilişkindir. İİK. 'nun 71. Maddesinde; " Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Dava, kambiyo takibinde borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 71/2. maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nın 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir....

HUKUK DAİRESİ Dava, kadastro tespiti kesinleşen taşınmaz hakkında, kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonraki harici satın almaya dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 2019/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olmakla beraber daha önce Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın görevsizlik kararı ile dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın 6723 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 22.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesi'nin önceki tarihli hükmün bozulmasına dair 26.12.2006 tarih ve 2006/4845 Esas, 2006/8175 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, dava; kadastronun kesinleşmesinden sonra tapu kaydında yapılan düzeltmenin hatalı olduğu iddiası ile açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup bu hali ile kadastrodan sonraki nedenlere dayanmaktadır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız Çek Keşide Etmek HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 11/12/2003 tarihli hükmün kesinleşmesinden sonraki kanun değişikliği nedeniyle yapılan uyarlama sonucu verilen 18/10/2010 tarihli kararın 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98. maddesi kapsamında ve aynı Kanun'un 101/3.maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olması karşısında, itiraz konusunda yetkili ve görevli merciince karar verilmesi için dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE, 13/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Uyuşmazlık; genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takipte takibin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen zamanaşımı itirazına ilişkindir....

        Mirasçı şikayetçilerin takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetlerinin ise değerlendirilmediği görülmektedir. O halde mahkemece, zamanaşımı itirazının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile imza itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mirasçı şikayetçinin takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinin ise değerlendirilmediği görülmektedir. O halde mahkemece, zamanaşımı itirazının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile imza itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Borçlular, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde icra mahkemesine başvurarak borcun kısmen ödendiğini ileri sürdüklerine göre, bu itiraz itfa itirazı niteliğindedir. O halde mahkemece, icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınıp,borçluların istemlerinin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hukuki tavsifinin yanlış yapılması sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Ceza Mahkemesince, uyarlama yargılamasında müştekinin şikâyetten vazgeçmesi sebebiyle, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca davanın düşürülmesine karar verilmiş ise de 5237 sayılı Kanun'un 73/4. maddesinde yer alan "Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün kesinleşmesinden sonraki uyarlama yargılamasında, sadece lehe kanunun tespit edilerek uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde davanın düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir....

                UYAP Entegrasyonu