"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : Davanın şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa atılı 765 sayılı TCK'nın 459/2 maddesinde öngörülen cezanın süresi itibariyle anılan Kanunun 102/4. maddesinde belirlenen zamanaşımının, sanığın sorgusunun yapıldığı 28.09.2005 tarihi ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün BOZULMASINA, CMUK'un 322. maddesine istinaden sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 20.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : Şikayet yokluğu nedeniyle davanın düşmesine Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa atılı 765 sayılı TCK'nın 459/2 maddesinde öngörülen cezanın süresi itibariyle anılan Kanunun 102/4. maddesinde belirlenen zamanaşımının, sanığın sorgusunun yapıldığı 07.04.2005 tarihi ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün BOZULMASINA, CMUK'un 322. maddesine istinaden sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 20.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kararın şikayet eden-borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayet eden borçlu dava dilekçesinde; takibe dayanak ilam usule aykırı bir tebligat dikkate alınarak kesinleştirildiğinden ... bu kesinleşme şerhinin usule aykırı olduğunu, ilamın icraya konulamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiştir. II....
Bedelli ...no'lu çeklerin keşide tarihlerinin 2012 yılı olduğu 6102 sayılı TTK'nın ilgili hükmü uyarınca çek üzerindeki bedelin talebi için yasal zamanaşımı süresinin geçtiğini, taraflarına tebliğ edilen ödeme emrine konu edilen çeklerdeki bedelin ödenmesi için talep hakkının ortadan kalktığı, yasal zamanaşımı süresi geçmesiyle açıkça anlaşıldığından işlemin kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Kararı, şikayetçi vekili ile şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. 1- Şikayet olunan ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle sıra cetveline itirazın süresinde olduğunun anlaşılmasına göre, şikayet olunan ... vekilinin aşağıda (c) no'lu bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. b) Şikayetçi tarafça, ...'nün ilk sırada bulunan alacağının yasal dayanağının bulunmadığı, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, sıra cetvelinde ...'ne ayrılan payın belirtilen miktar kadar olmadığı, borçlu ...'un şahsi borcunun 40.000,00 TL olduğu, kalan kısmın eşi ...'un şahsi kefaletinden kaynaklandığı, kefaletin, haciz tarihinden sonra konulduğu ileri sürülerek, sıra cetvelinin iptali talep ve şikayet edilmiştir....
Diğer taraftan zamanaşımı gerçekleştikten sonra şikayet öncesinde ya da sonrasında dosyaya rızai ödemeler dışında cebri icra yoluyla yapılan tahsilatlar zamanaşımını kesmeyeceği gibi zamanaşımı şikayetini konusuz bırakmaz. Davacının şikayette hukuki yararı vardır. Ödenenlerin İİK'nın 72. maddesine göre istirdat edilip edilemeyeceği ya da ne şekilde istirdat edileceği icranın geri bırakılması şikayetinin konusunu teşkil etmez. Diğer taraftan borçlunun takip sırasında yapılan bir kısım hatalı işlemleri şikayet konusu etmemiş olması zamanaşımı nedenine dayalı icranın geri bırakılması şikayeti sırasında bu işlemlerin geçerli olup olmadığının incelenmesine engel değildir. O halde, takibin kesinleşmesinden sonraki evrede 10 yıllık süre içerisinde alacaklı tarafça zamanaşımın kesen işlemler yapılmadığından ilk derece mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetlidir....
ın velayeti altında bulundurulmasına karar verildiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 73/2. maddesinde "Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar." şeklinde yer alan düzenlemedeki şikayet süresinin müştekinin Samsun 1....
Ltd.Şti. unvanlı firmaya verdiği, bu firmanın da çeki sanığın sahibi olduğu şirkete ciro ile teslim ettiği, katılanın çekin bedelini ödediği, buna ilişkin 20.000 TL ödeme yaptığına ilişkin dekont sunmasına rağmen çekin İstanbul 13 İcra Müdürlüğünün 2009/4546 Esas sayılı dosyası marifeti ile icraya konulmak suretiyle bedelsiz kalan senedi kullanmak suçunu işlediği iddia edilen olayda, Sanığın üzerine atılı şikayete tabi bedelsiz senedi kullanma suçu için TCK.nun 73/1. maddesinde öngörüldüğü üzere altı aylık şikayet süresinin -zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla-şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlayacağı yönündeki düzenleme dikkate alındığında; katılanın, bedelsiz kaldığı iddia olunan senedin tahsiline yönelik başlatılan icra takibinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 27/02/2009 tarihinden itibaren katılanın 6 aylık yasal şikayet süresi geçmesinden sonra 18/08/2011 tarihinde şikayette bulunduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde...
Müdürlüğü'nün alacağının satış tarihi itibariyle 6183 sayılı Yasada öngörülen 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin dolduğunu, şikayet olunan ... ve ...'nın haczinin üzerinden 2 yıllık bir zaman geçmesi nedeniyle düştüğünü, bu nedenle sıra cetvelinde 2. sırada yer almasının hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunanlar, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanlardan sadece ...'ya ödeme yapıldığı, bu nedenle diğer davalılar yönünden şikayetçinin sıra cetveline itiraz davası açmada hukuki yararı bulunmadığı, ...'nın alacağı prim alacağı olup, 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve satış tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı, özel bir alacağın kamu alacağına iştirak edemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir....
nin beraatine, katılan sanık ... hakkında ise şikayet yokluğundan kamu davasının düşmesine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Katılan sanık ... hakkındaki düşme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; 765 sayılı TCK'nın 459/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddeleri gereğince şikayet yokluğu nedeniyle verilen düşme kararında isabetsizlik bulunmadığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2-Sanık ...'nin mahkumiyetine, ...'nin beraatine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Sanıklara isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 765 sayılı TCK’nın 459/2 maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç aynı Kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir....