Somut olayda, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; zamanaşımı itirazı yanında yenileme işleminin hatalı ve mümkün olmadığını bildirerek kaldırılmasını da şikayet konusu yapmıştır. Taraf vekillerinin beyanlarından ve...... İcra Müdürlüğü'nün 19.12.2013 tarihli cevabi yazısından şikayete konu 2000/350 Esas sayılı dosyanın tüm arşiv araştırmalarına rağmen bulunamadığı belirtilmiştir. Bulunamayan dosyanın yukarıda izah edilen usule uygun ihyası sağlanmadan yenileme dilekçesinin kabulü ve devamında işlem yapılması mümkün değildir. Borçlu vekili şikayetinin bu nedenle kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 2)Sanıklardan ..., ... ve ... hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; Sanıkların eyleminin 2004 sayılı İİK'nın 338/1....
Yerel mahkemece, öğrenme tarihinden 1 yıl, şikayet dilekçesine konu olayların üzerinden beş yıllık süre geçtiği ve davanın zamanaşımına uğradığı kabul edilmiştir. Borçlar Yasası'nın 60/2. maddesi gereğince zarara yol açan eylemin, aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğmuş olması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresidir. Dava konusu olay, olay gününde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 285. maddesinde tanımlanan iftira suçu niteliğinde olup uygulanacak ceza zamanaşımı süresi, aynı Yasası'nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıldır. Davalı Cumhuriyet Başsavcılığı'na 23.02.2005 günü şikayet dilekçesi verdiğine ve eldeki dava 08.02.2010 günü açıldığına göre 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 102/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık (uzamış) ceza zamanaşımı süresi geçmeden eldeki davanın açıldığı kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ... hakkında açılan kamu davasının şikayet yoklunğundan düşürülmesine, sanık ... için mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Tayin edilen ceza miktarına göre sanıklar savunmanının duruşma isteminin REDDİNE; Sanık ... hakkında katılan sanık ... ’a yönelik yaralama eylemi nedeniyle zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi uygun görülmüştür....
Borçlunun 04.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. Kaldı ki, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının, takibin şekline göre yasal süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Borçlunun İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre yasal 5 günlük süre içerisinde itiraz etmediği ve takibin bu haliyle kesinleştiği görülmüştür. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığına yönelik şikayet, herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir....
Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir.(Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Kaldı ki somut olayda icra takibine konu borç, şikayetçi borçlu tarafından değil, icra kefilince ödenmiştir. İcra kefili ....'ın, İİK'nun 106-110. maddeleri uyarınca süresinde satış istenilmediği gerekçesi ile haczin kaldırılması istemiyle ilgili olarak İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25.03.2015 tarih, 2015/360 E.-2015/268 K. sayılı ilamı ile verilen karar, borçlunun zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 08/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mal beyanında bulunmamak ve İİK.nun 333/a maddesine muhalefet suçlarından şikayet edilen sanıklar ... ve ...'in yapılan yargılamaları sonunda; Mal beyanında bulunmamak suçundan beraatlerine dair TARSUS İcra Ceza Mahkemesinden verilen 9.2.2006 gün ve 2005/718 esas 2006/79 karar sayılı hükmün süresi içinde, Yargıtay’ca incelenmesi müşteki vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından 19.6.2006 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü: İİK.nun 333/a maddesine muhalefet suçundan zamanaşımı süresince karar verilmesi mümkün görülmekle, bu konuda her hangi bir hüküm kurulmaması eksikliği bozma nedeni yapılmamıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.ŞİKAYET Borçlular şikayet dilekçesinde; ödeme emrinin şikayetçilerden ...'...
İİK 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek sureti ile cetvel mündericatına itiraz edilebileceği, itirazın alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunacağına yer verilmiştir. İİK'nun 142.maddesinin son fıkrası uyarınca sıra cetveline ilişkin itiraz yalnız sıraya ilişkin ise şikayet yolu ile tetkik merciine arz olunur. İtiraz sıraya dahil olmakla birlikte alacağın esas ve miktarına da ilişkinse bu durumda şikayet yolu ile tetkik merciinde ileri sürülemez. Alacaklının itirazı, itiraza konu ettiği alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp sadece sırasına ilişkinse, bunun şikayet yolu ile icra tetkik merciine arz olunması gerekir....