Hukuk Dairesi Alacaklı tarafından başlatılan bono alacağına dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Maddesi gereği süresinde yetkili icra dairesine gönderilmesini talep etmediklerinden yeniden haç yatırdıklarını ve yeni talep tarihinde zamanaşımının tekrar kesildiğini, yeni süre işlemeye başladığında zamanaşımına uğrasa dahi 60 gün içerisinde yetkili icra dairesine gönderilmesi talebinde bulunduklarını, takip dosyasına yeniden harç yatırıldığından takibin açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği gibi zamanaşımı kesildiğinden ve süre yeniden işlemeye başladığından zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verilemeyeceğini, davacının kötü niyetli olduğunu ve davasında haksız olduğunu, bu nedenle kanuna aykırı ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte zamanaşımı itirazı ile kambiyo vasfına ilişkin şikayet niteliğinde olduğu görüldü....
süresi öngörüldüğü nazara alındığında, müştekinin hakkında yayınlanan haberi öğrendiği tarih ile şikayet tarihi arasında 6 aylık şikayet süresinin dolmadığının gözetilmemesinde isabet görülmemiştir" denilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 16.04.2012 gün 2012/902 Esas 2012/2872 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, borçlu şirket hakkında takibe geçtiklerini ve icra müdürlüğünce yapılan sıra cetvelinde, şikayet olunan idarenin haczinin daha önce olduğu gerekçesiyle, haczedilen aracın satım bedelinin şikayet olunan idareye ödenmesine karar verildiğini, oysa ki müvekkilinin alacağının imtiyazlı işçi alacağı olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda şikayetin reddine karar verilmiş, şikayetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine mahkeme kararı Dairemizin 16.04.2012 gün 2012/902 Esas 2012/2872 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda zamanaşımı süresinin geçtiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istediği, mahkemece, çekte tahrifat yapıldığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile İİK.nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, süreye tabi değildir (HGK'nun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E. - 1998/797 K.)....
Üyelik süresince zamanaşımı işlemez.''...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hükümler şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıkların üzerine atılı “alacaklısını zarara sokmak kastiyle mevcut eksiltmek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, mevcut eksilttiği iddia olunan taşınmazın 30.11.2010 tarihinde üçüncü kişiye devredildiği ve şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 03.10.2013 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanıklar hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde şikayet hakkının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince...
Sanığa yüklenen taahhüdü ihlal suçu İİY.nın 340. maddesinde düzenlenmiş olup, maddede yazılı cezanın türü ve üst sınırı itibariyle TCY.nın 102/5. maddesi uyarınca iki yıllık asli ve 104/2. maddesi gereğince en fazla 3 yıllık dava zamanaşımı süresine tâbidir. İncelenen dosya içeriğine göre; Dosya içerisinde bulunan Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2003/2310 sayılı takip dosyasında, telefon aboneliği nedeniyle 242.588.102 liralık borç için yürütülen icra takibi sırasında, borçlunun evinde haciz uygulanması esnasında 20.09.2004 tarihinde 455.000.000 lira tutarındaki borcu tüm ferileri ile birlikte ödeme taahhüdünde bulunduğu, ancak herhangi bir ödemede bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre suç tarihi 21.09.2004 günüdür. Bu itibarla suç tarihi nazara alındığında asli dava zamanaşımı süresi olan 2 yıllık süre henüz dolmamış bulunduğundan Yargıtay C.Başsavcılığının itirazı yerindedir. Ancak, Yargıtay 16....
Sanığa yüklenen taahhüdü ihlal suçu İİY.nın 340. maddesinde düzenlenmiş olup, maddede yazılı cezanın türü ve üst sınırı itibariyle TCY.nın 102/5. maddesi uyarınca iki yıllık asli ve 104/2. maddesi gereğince en fazla 3 yıllık dava zamanaşımı süresine tâbidir. İncelenen dosya içeriğine göre; Dosya içerisinde bulunan Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2003/2310 sayılı takip dosyasında, telefon aboneliği nedeniyle 242.588.102 liralık borç için yürütülen icra takibi sırasında, borçlunun evinde haciz uygulanması esnasında 20.09.2004 tarihinde 455.000.000 lira tutarındaki borcu tüm ferileri ile birlikte ödeme taahhüdünde bulunduğu, ancak herhangi bir ödemede bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre suç tarihi 21.09.2004 günüdür. Bu itibarla suç tarihi nazara alındığında asli dava zamanaşımı süresi olan 2 yıllık süre henüz dolmamış bulunduğundan Yargıtay C.Başsavcılığının itirazı yerindedir. Ancak, Yargıtay 16....
Bononun vade tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 690. maddesinin yollaması ile uygulanması gereken aynı Yasa'nın 661/1. maddesi gereğince, bonoda, keşideciye karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Somut olayda takibe dayanak bononun tahrifattan önceki hali ile vade tarihinin 04.03.2013 tarihi olduğu, takibe konu senedin vade tarihi olan 04.03.2013 tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 07.03.2018 tarihi itibariyle takip başlatılmakla takip tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu ve şikayet dilekçesinde de borçlu tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu görülmekle, davanın İİK'nun 169/a-4 maddesi gereğince takip öncesi zamanaşımı itirazı olarak değerlendirilip itirazın süresi içerisinde yapıldığı da gözetilerek, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, İİK 'nun 170/a maddesi kapsamında değerlendirilmek suretiyle takibin iptaline karar verilmesi yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir....