WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK.nun 143. maddesi uyarınca düzenlenen kesin aciz vesikası zamanaşımını keser ve aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca aciz vesikasına bağlanan borç, borçluya karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Somut olayda, icra müdürlüğünce 08.01.2003 tarihinde İİK.nun 143. maddesine dayalı olarak kesin aciz vesikası düzenlendiği görülmüştür. Aciz vesikasının icra müdürlüğünce İİK.nun 143.maddesine göre düzenlediğinin belirtilmesi karşısında, bu madde uyarınca verilmiş kesin aciz vesikası olduğunun kabulü zorunludur. Taraflardan her hangi birinin şikayeti sonucu icra mahkemesince iptal edilmediği sürece de geçerliliğini koruyacaktır. Bu durumda kesin aciz vesikasının düzenlendiği tarihe kadar TTK.nun 726. maddesinde öngörülen 3 yıllık zaman aşımı süresi geçmediği ve aciz vesikasının düzenlendiği tarihten şikayet tarihine kadar da İİK.nun 143/6. maddesinde düzenlenen 20 yıllık sürenin dolmadığı görülmektedir....

    talep ve dava etmiştir....

      B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, üniversitenin ihale ile bir kısım işleri taşeron firmalara verdiğini, davacının da bu kapsamda çalıştığını dolayısıyla üniversitenin işçisi olmadığını ve ilave tediye alacağı bulunmadığını, ayrıca talebin zaman aşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda, dava dilekçesinde davacının işe giriş tarihi 19.08.2009 olmasına rağmen hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının zaman aşımı defi dikkate alınarak 26.12.2007 tarihinden dava tarihine kadar hesaplama yapılmıştır....

        B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, üniversitenin ihale ile bir kısım işleri taşeron firmalara verdiğini, davacının da bu kapsamda çalıştığını dolayısıyla üniversitenin işçisi olmadığını ve ilave tediye alacağı bulunmadığını, ayrıca talebin zaman aşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda, dava dilekçesinde davacının işe giriş tarihi 03.01.2011 olmasına rağmen hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının zaman aşımı defi dikkate alınarak 02.11.2010 tarihinden dava tarihine kadar hesaplama yapılmıştır....

          B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, üniversitenin ihale ile bir kısım işleri taşeron firmalara verdiğini, davacının da bu kapsamda çalıştığını dolayısıyla üniversitenin işçisi olmadığını ve ilave tediye alacağı bulunmadığını, ayrıca talebin zaman aşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda, dava dilekçesinde de bildirildiği üzere davacının işe giriş tarihi hizmet döküm cetveline göre 25.04.2008dir. Buna karşılık hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının zaman aşımı defi dikkate alınarak 01.01.2008 tarihinden dava tarihine kadar hesaplama yapılmıştır....

            B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, üniversitenin ihale ile bir kısım işleri taşeron firmalara verdiğini, davacının da bu kapsamda çalıştığını dolayısıyla üniversitenin işçisi olmadığını ve ilave tediye alacağı bulunmadığını, ayrıca talebin zaman aşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda, dava dilekçesinde de bildirildiği üzere davacının işe giriş tarihi hizmet döküm cetveline göre 11.11.2009 dur. Buna karşılık hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının zaman aşımı defi dikkate alınarak 26.12.2007 tarihinden dava tarihine kadar hesaplama yapılmıştır....

              B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, üniversitenin ihale ile bir kısım işleri taşeron firmalara verdiğini, davacının da bu kapsamda çalıştığını dolayısıyla üniversitenin işçisi olmadığını ve ilave tediye alacağı bulunmadığını, ayrıca talebin zaman aşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda, dava dilekçesinde davacının işten çıkış tarihi 30.10.2012dir. Buna karşılık hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının zaman aşımı defi dikkate alınarak 26.12.2007 tarihinden 26.11.2012 tarihine kadar hesaplama yapılmıştır....

                Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 10.12.2013 gün ve 2013/13401-32620 sayılı BOZMA kararında; dava dilekçesinde, davacının 04.01.2007 – 16.11.2009 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı bildirilmesine karşılık hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının zaman aşımı defi dikkate alınarak 01.04.2008 tarihinden 31.10.2010 tarihine kadar hesaplama yapıldığı, bu nedenle fazla hesaplama içeren bilirkişi raporuna itibarla ilave tediye alacağının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilmesine ve hükme dayanak 17.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda yerinde olarak 1.824 TL miktarın el yazısı...

                  Dosya kapsamından davacının iş kazası sonucu %7,30 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ve davacı sigortalının %50, davalının %50 oranında kusurlu oldukları, davacının kaza geçirdiği tarihin 25/12/2003 tarihi olduğu, buna ilişkin olarak 15/12/2005 tarihinde incelemeye konu maddi ve manevi tazminat davasını açtığı, yine hesap raporu doğrultusunda davacı tarafın maddi tazminat istemlerini 25/07/2014 tarihinde ıslah ettiği, bu ıslah dilekçesinin davalı vekiline 21/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin ise 28/08/2014 tarihinde ıslaha karşı zamanaşımı defi ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Dava konusunun iş kazasından kaynaklanan zararların tazminine ilişkin olduğunun kabulü sonrasında işbu davada uyuşmazlık konusu olan öncelikli husus, ıslah istemine ilişkin olarak gerek 818 sayılı B.K.’nun 125. maddesinde, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır....

                    Dava konusunun iş kazasından kaynaklanan zararların tazminine ilişkin olduğunun kabulü sonrasında işbu davada uyuşmazlık konusu olan öncelikli husus, bu tür davalarda, gerek 818 sayılı B.K.’nun 125. maddesinde, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır. Hal böyle olunca, ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat istemine ilişkin olarak davalı tarafça süresi içinde zamanaşımı defi ileri sürüldüğü anlaşıldığından, bu zamanaşımı defi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı'ya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacı'ya yükletilmesine, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu