Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı borçlunun ödeme emrine itirazında kısmi itiraz iradesi göstermesine rağmen icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği, icra dairesi işleminin şikayet yolu ile çözümlenmesi gerektiği halde, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında “...Bununla birlikte sözkonusu borca ilişkin olmak üzere belirtilen miktar derecesinde borcum olmadığından asıl borca ve ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle asıl borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiş, bunun sonucunda da icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; takip dosyasında haricen tahsil nedeniyle yapmış oldukları feragat sonucu 17.07.2020 tarihinde hacizler fek edilerek takip dosyasının kapatıldığını, icra dairesi vasıtasıyla tahsil sözkonusu olmadığından icra mahkemesinin görevli olmadığını, şikayetin süresinde olmadığını, işlemiş ve işleyecek faiz oranına itirazın borca itiraz niteliğinde olduğunu, beş gün içinde mahkemeye itiraz edilmesi gerektiğini, süresinde itiraz edilmediğinden takip sonrası faizin akdi faize dönüştüğünü, takip dosyası infaz edildiğinden takip talebi ve ödeme emrinin düzeltilmesine dair taleple ilgili verilecek kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığını, taraflar arasında belirlenen ve üzerinde ittifak edilen tutarın haricen ödenerek takibin sonlandığını, daha önce yapılan dosya hesabına itiraz edilmediğini, ödemeden sonra faize şikayetin dinlenemeyeceğini, tahsilatın İcra Müdürlüğünce yapılmaması nedeniyle fazla ödenen faizin iadesinin icra mahkemesinden istenemeyeceğini, istenen...

      İcra Müdürlüğünün 2019/8904 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takipte ödeme emri ile 103 davetiyesinin müvekkiline tebliği işleminin usulsüz olduğunu, her iki tebligatın da beyanı alınan komşuların isimleri tespit edilip imzaları alınmadan yapıldığını, takipten 17/02/2020 tarihinde haberdar olduklarını, takip konusu kambiyo senedinin açık olarak düzenlenmesinden kaynaklanan itiraz haklarını saklı tuttuklarını, faize ve tüm ferilerine itiraz etiklerini bildirerek öğrenme tarihi olan 17/02/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, faize ve tüm ferilere itirazlarının kabul edilmesine karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında, tebliğ işleminin yasaya ve usulüne uygun olması nedeniyle şikayetin reddine, mahkeme aksi kanaatte ise yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmemesine karar verilmesini istemiştir....

      Davacı vekili her ne kadar takipte faize faiz yürütülmesi yasağına aykırı talepte bulunulduğunu şikayet yoluyla ileri sürmüş ise de takibin şekline göre ilamsız takipte faize ilişkin ileri sürülen bu hususun borca itiraz nedeni olduğu, şikayet yoluyla icra mahkemesinde incelenmesine olanak bulunmadığı, esasen borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde takip dosyasına sunduğu 06/08/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile “borcun tamamına, işlemiş ve işleyecek faize, fahiş orandaki faiz oranına ve borcun fer’ilerine” itiraz ettiği, borçlu vekilinin borca ve ferilere itirazı üzerine İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğünün 2019/1302 Esas, 2019/1307 karar sayılı 12/11/2019 tarihli kararla itirazın 5.000,00.TL alacak yönünden kaldırılmasına karar verildiği, takip öncesi işlemiş faize yönelik olarak itiraz kaldırılmadığından faize faiz işletilmesi istemi yönünden itirazın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. İİK.nun 60/1....

      Mahkemece davacının esasen ödeme emrinde yer alan faiz oranı ve miktarına itiraz ettiği, takip bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü takip olduğu için borçlunun faize itirazlarını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içinde şikayet yoluyla ileri sürmesi gerektiği, davacı-borçlu takipten 18/04/2003 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğüne ve yasal süre içinde borca ve faize itiraz etmediğine göre iş bu davaya konu faiz oranı ve miktarının kesinleştiğini, alacaklının kötüniyetle takip yaptığına dair delil de sunulmadığı gerekçeleri ile hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        haberdar olduğunu beyanla ödeme emrindeki asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, itirazın kabulünü, tebligatın usulsüzlüğü ile takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Faize itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların temyizde nazara alınmayacağının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet, faize itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ve davalı taraflarından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Taraflar yönünden İİK'nun 4949 sayılı Kanun'la Değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2013 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 5.240,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince ......

            Davalı/temlik alacaklısı vekili cevap dilekçesinde; T1 davacı olarak dava dilekçesinde imzasının bulunmadığını ve bu nedenle davacı sıfatı taşımadığını, borçluların takibe itiraz etmediklerini, haciz işlemleri yapıldığını, davanın haksız olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davacıların itirazının süresinde olmadığı, takip tarihi, davacı borçlulara tebliğ tarihi dikkate alındığında maaş haczi ve meskeniyet davası ele alındığında davacıların bu takipten, alacak miktarı ve faizden çok önce haberdar olmalarına rağmen yedi günlük süre içerisinde şikayet yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı T3 istinaf dilekçesinde; takip sonrası işleyecek olan faize ve faiz oranına borçlunun her zaman itiraz hakkına sahip olduğunu, mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

            İİK 17.maddesinde "Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, Mahkemece, şikayetin kısmen kabulüne denildikten sonra hüküm "Davacı tarafın faize itirazının kısmen kabulü ile ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2005/7308 Esas sayılı dosyasında icra emrine dayanak ... . Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06/05/2005 tarih 2004/305 Esas, 2005/306 Karar sayılı ilamında hükmedilen asıl alacağa, karar tarihi 17/05/2014 ile kesinleşme tarihi olan 13/03/2012 arasında 3095 sayılı Yasanın 1. maddesindeki yasal faiz oranının kesinleşme tarihi olan 13/03/2012 tarihinden sonra Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen faiz oranlarının uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine '' şeklinde kurulmuştur. Mahkemece yapılcak iş faize ilişkin itiraz incelenerek denetlendikten sonra, şikayet olunan muhtıradaki miktarın düzeltilmesi şeklinde olması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              UYAP Entegrasyonu