Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu tebliğ evrakında belirtmesi gerekmekledir.Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır.Somut olayda; 3.8.2011 tarihinde ........ adresinde yapılan haciz sırasında hazır bulunan şikayetçi E K.'...
üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerine; ihtarname tebligatları usulsüz olsa da cevabi ihtarname ile usulsüz tebligata muttali olunduğu ve hesap kat ihtarnamesi tebliğ şartı gerçekleştiğinden takip talebine ihtarname aslının eklenmemiş olmasının icra emri gönderilmesine engel olmadığı gerekçeleriyle şikayetin reddine hükmedildiği, kararın borçlular tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, örnek 13 takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet ile borca itiraza ilişkindir. Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2020/114501 esas sayılı dosyasının tetkikinden; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında toplam 190.485,86 TL kira alacağının tahsili için adi kiraya ve hasılat kiralarına ait yolla icra takibi başlatıldığı, örnek 13 ödeme emrinin davacı borçluya 18/12/2020 tarihinde TK'nın 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, tebliğden şikayet tarihi itibarı ile haberdar olunduğu bildirilerek usulsüz tebliğ şikayetinde bulunarak borca itirazlarını ileri sürerek 28/02/2022 tarihinde icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır....
No: 2'de bulunan adrese yapıldığını öğrendim" şeklindeki beyanı, katılan vekilinin 29.03.2012 günlü duruşmada sanığın, icra dosyasındaki alacaklı lehine başkalarına da çıkartılan tebligatları benzer şekilde farklı adreslere yaptığını beyan etmesi ve dosya kapsamından katılanın tebligata konu evinin bulunduğu mahalde Belediyece numarataj çalışmaları ile yeniden adres oluşturulmasının sözkonusu olduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; ilgili Belediyeden suça konu tebligata konu katılana ait ev adresi kapı numarasının yapılan numarataj çalışmaları sonucunda değişip değişmediği ve suç tarihi itibariyle değişmiş ise tebligata konu adreste herhangi bir karışıklığın olup olmadığının sorulması, mahallinde zabıta araştırması yaptırılarak suça konu tebligatta yer alan adreste tebligat tarihinde kimin oturduğunun tespitinin istenmesi, katılanın tebligat tarihi itibariyle evinde kiracı olarak oturduklarını belirttiği F.. ve K..K.... tanık...
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile, davanın reddine dair verilen ilk kararının davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 05.03.2018 tarihli ve 2018/534 Esas, 2018/5308 Karar sayılı ilamı ile; “...davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürerek usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediğine göre, Mahkemece şikayete ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenmeden karar verilmesi doğru olmadığından, istinaf başvurusunun esastan kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda; ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/208 Esas, 2017/257 Karar sayılı ilamının, ......
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde davalı aleyhine yapılan icra takibinin usulsüz tebligat nedeniyle ... 21. İcra Hukuk Mahkemesi'nde şikayet davası açarak durdurulduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde genel itirazlarda bulunmuş bir itirazdan sözetmemiştir. İcra dosyası içerisinde takibe itiraz edildiğini gösterir herhangi bir başvuru olmadığı, takip dosyası içerisinde de icra müdürlüğünce de takibin durduğuna ilişkin herhangi bir karar alınmadığı görülmüştür. Mahkemece karar gerekçesinde "İcra Dosyası incelendiğinde borçlu itirazına dair kayda rastlanmadığı" belirtilmiştir....
Niksar İcra Müdürlüğü'nün 2018/218 talimat sayılı dosyasının incelenmesinde; 11/11/2019 tarihinde davacı T1 yapılan tebligata "bizzat kendisine teslim edildi" ibaresi düşüldüğü, bu nedenle satış ilanının usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nın 16/1 maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerektiği, şikayetçinin, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemeyeceği, satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında...
İcra Müdürlüğü'nün 2017/21402 Esas sayılı dosyasından müvekkiline mirasçı sıfatıyla yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz iken ve tebligatın usulsüz olduğuna dair nedenlerin yasal dayanaklı tüm delillerinin dosyada mevcut iken mahkemece delillerin takdirinde hataya düşülerek tebligatın usulüne uygun yapıldığından bahisle tebligata ilişkin şikayet yönünden davanın reddine karar verildiğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayet yönünden verilen red kararının kaldırılarak davanın usulsüz tebligatın şikayeti yönünden de kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; vekil her ne kadar gecikmiş itiraz hakkında şikayet olarak nitelendirse de Hâkim hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığından ilgili davanın usulsüz tebligat şikayeti olduğu görülmüştür. Dava ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayet davası niteliğinde olup, ilgili icra dosyası incelendiğinde şikayet eden tarafın ilgili tebligatı daha önce öğrendiğine dair herhangi bir taraf evrakı bulunmamaktadır. İcra müdürünün re'sen yapmış olduğu işlemler karşı tarafın bu işlemleri öğrendiği anlamına gelmemektedir....
GEREKÇE: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu vekilince ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette ve kambiyo hukukuna ilişkin şikayette bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince şikayetin kısmen kabulü kısmen reddi ile, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak bildirilen (tashihen) 23/07/2018 olarak düzeltilmesine, Kambiyo hukukuna ilişkin şikayetin reddine, şikayet eden (davacının) tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı (alacaklı) vekili süre tutum dilekçesiyle istinaf yasa yoluna başvurmuş olup, mahkemenin gerekçeli kararı davalı vekiline 02.06.2019 tarihinde tebliğ edildiği halde davalı vekilinin süresinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunmadığı, süre dolduktan sonra 17.06.2019 tarihinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355. maddesindeki; “inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....