Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2018/41855 Esas sayılı icra dosyasından ilamsız takip başlatıldığını ve ödeme emri usule aykırı olarak tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat sebebi ile taraflarınca açılan dava İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/39 Esas 2019/281 Karar sayılı ilamının kabul edildiğini, tebligatın usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin 10/01/2019 olduğunun tespit edildiğini, bu karar doğrultusunda dosyada yapılan hacizlerin kaldırılması amacıyla açmış oldukları talep ilgili icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini, bu karara ilişkin olarak memur işlemini şikayet yolu ile yine açmış oldukları dava İstanbul 16....

İcra Müdürlüğünün 2013/5347 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğini ve bu nedenle bu dosyada haczin kesinleşmediğini, davalı ile aynı gün ihtiyati haciz tatbik edilmiş olması nedeni ile garameten paylaşım yapılması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ... İcra Müdürlüğünün 2013/5347 esas sayılı dosyası ile sıra cetveli düzenlendiği, davacının tebligat usulsüzlüğü yönünde bir iddia ile sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığı, TK. 32 maddesine göre tarafların tebligatlardan haberdar olduğu, ( usulsüz tebligat olmasına rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğu, şikayet ve itirazda bulunmadığı buna bağlı olarak tebligatın usulsüzlüğü takibin tarafı olmayan diğer şahıs davacı tarafından ileri sürülemeyeceği ) gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır....

    Kooperatifi icra mahkemesine başvurusunda, haciz tarihinde henüz arsa tahsisi yapılmamış olması nedeniyle borçluya ait binanın gecekondu niteliğinde olmasından dolayı menkul hükümlerine göre haczedildiğini, ancak sonradan borçlu adına arsa tahsisi yapılmış olduğunu ve 775 sayılı Kanun'un 34. maddesi gereğince tahsisten itibaren 10 yıl süreyle haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını, kabul edilmediği takdirde ise artık menkul hükmünde olmadığından İİK'nun 94. maddesi gereğince taşınmaz hükümlerine göre yeniden haczinin yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece, taşınmazın borçlu kooperatife tahsis tarihinin 02.12.2004 olduğu ve 775 sayılı Kanun'da öngörülen 10 yıllık süre dolmadan 27.10.2014'te konan haczin usulsüz olduğundan bahisle şikayetin kabulü ile şikayete konu 1 Parsel sayılı taşınmaza konan 27.10.2014 tarihli haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....

      İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, şikayetçi borçlu T1 adına kayıtlı şikayete konu taşınmazın tapu kaydına takip konusu dosya sebebiyle 08/02/2019, 28/10/2019 ve 20/01/2020 tarihlerinde haciz şerhi işlenmiştir. Oysa ki, borçlunun şikayet dilekçesinden, taşınmazın tapu kaydından, mahkemenin kabulünden ve takip dosyası içeriğinden de anlaşılacağı üzere, borçlu şikayetçinin taşınmaz kaydına işlenen son haczin 20/01/2020 tarihli olduğu ve bu haciz nedeniyle borçluya icra dosyasından gönderilen bir 103 davetiyesi bulunmadığı ve bu haczin daha önce öğrenildiğine dair dosya içerisinde bir belge bulunmadığına göre, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır....

      kayıtlı araç ve taşınmazlara konan haczin kaldırılması gerektiğini, Kemalpaşa icra müdürlüğünün yetkisiz olup, yetkili icra müdürlüğünün Ortaca/ Muğla icra müdürlüğü olduğunu, senetlerdeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, tüm alacak kalemlerine, faiz oranlarına açıkça itiraz ettiklerini belirterek usulsüz yapılan tebliğatın yapıldığı tarihin 08/04/2019 olarak kabulüne, araç ve taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılmasına, yetki itirazının ve imzaya itirazlarının kabulüne, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/469 ESAS 2021/173 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat ve Haczin Kaldırılması) KARAR : Adana 2....

      Trabzon İcra Müdürlüğünün 2022/35 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; borçlu vekilince usulsüz tebligat şikayeti gereği takibin durdurulmuş olması nedeniyle, dosyamızdan alacaklıya ödenen miktarın iadesi için muhtıra gönderilmesini ve bekleyen tahsilatların kendilerine iadesini talep etmiş olduğu Trabzon İcra Müdürlüğünce ilgili talep hakkında, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2014/9415 Esas,2014/12051 Karar sayılı ve 2016/3551Esas ve 2016/17359 Karar sayılı kararları ile "İİK'nın 361. madde hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması işlemi İİK'nın 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli değildir....

      , TK 14. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için tebligat yapılacak kimsenin, tebligatın yapılacağı zaman diliminde asker kişi sıfatını haiz olması şart ve yeterli olduğunu, asker kişinin yakınlarına yapılacak bir tebligatın TK 14. maddesi hükmü karşısında geçersiz olacağını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil olan borçlunun mal varlığına ve banka hesaplarına konulmuş olan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz kesinleşmemiş olduğunu belirterek, müvekkili adına çıkartılan ödeme emrinin iptalini, hacizlerin kaldırılması ile iade edilmiş ise teminatın dosyaya yeniden yatırılmasını talep etmiştir....

      İstinaf Sebepleri Şikayetçi üçüncü kişi vekilince, dava dilekçesini tekrarla, haczin henüz takip kesinleşmeden yapıldığını ve usulsüz olduğunu, müvekkilinin mahcuzların maliki olduğunu, aktif husumet yokluğuna dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23....

        UYAP Entegrasyonu