Şikayetçiler vekili istinaf başvurusunda özetle; murise yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda çekişme bulunmadığını, mirasçıların öğrenme tarihinden itibaren usulsüz tebligata ilişkin şikayet hakkının bulunduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile yetkiye, borca ve zamanaşımına dair itirazların çerçevesinde takibin iptaline karar verilmesini, aksi halde murisinin ağır hastalığının bulunması, takibe itiraz imkanı olmaması nedeniyle geçikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, borçlu icra mahkemesine ....04.2015 tarihinde yaptığı başvuruda; kayden maliki olduğu 369 ada 48 sayılı parseldeki ... numaralı bağımsız bölümün haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak, meskeniyet iddiasına ilişkin yargılamanın devamı sırasında alacaklı icra müdürlüğüne verdiği ....05.2015 tarihli dilekçesiyle mahcuz taşınmazın borçlunun haline uygun meskeni olduğunu beyan ederek haczin kaldırılması isteminde bulunmuş ve anılan talep doğrultusunda ....05.2015 tarihinde taşınmaz üzerine konulan haciz fekkedilmiştir. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda mahkemece, şikayet tarihinden sonra davaya konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak "şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurulması gerekirken; bu husus, göz ardı edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin ....01.2013 gün ve 2012/6822 Esas, 2013/237 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, şikayet olunanın başlattığı takip sırasında, borçlunun satılan taşınmazlarının bedelinin dağıtımına ilişkin sıra cetvelinde, şikayet olunanın alacağının birinci sırada yer aldığını, şikayet olunan dosyasındaki ödeme emrinin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edilmesine ve bu tebliğ işleminden sonra ilanen tebligat yapılmasına rağmen, haczin kesinleşme tarihinin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebligata göre belirlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin birinci sırasının iptaline, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. " hükmünü içermektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve 6100 sayılı HMK'nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda; ...'nün 2012/614 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamlı takibe dayanak ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05.02.2002 gün ve 2001/258 Esas, 2002/36 Karar sayılı boşanma ilamında borçlu ...'ın vekil ile temsil edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda vekile tebliğ yapılmadan takibin kesinleştirilemeyeceği, 02.05.2012, 03.06.2013 ve 08.07.2013 tarihlerinde verilen haciz kararlarının usulsüz olması nedeniyle, Mahkemece hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi yerinde ise de, haczin kaldırılması kararı ile yetinilmesi gerekirken, borçlu vekilinin 25.11.2013 tarihli dilekçesinde talebini sınırlandırdığı gözardı edilerek takibin de iptaline karar verilmesi doğru değildir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ilamsız icra takibinde yetki itirazı ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bodrum 1....
sahip bir şirket adına yapılan icra takibinde, alacaklı tarafından müvekkilinin vergi numarasının bildirilmesi neticesinde müvekkilinin mal varlığına haciz uygulandığından, bu hacizlerin kaldırılması talebinin reddi kararının şikayet konusu edildiğini, icra dosyasına bakıldığında da dosyada senedi düzenleyen ve borçlu olan şirketin T1 San....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Şikayet, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin iddia ile, borçluya ait taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Bu yöndeki şikayet, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....
Bingöl Merkez / BİNGÖL" adresine gönderildiğini ve Tebligat Kanunu 21.madde doğrultusunda tebligat yaptırılmak suretiyle takibin usulsüz olarak kesinleştirildiğini ve haciz işlemlerine geçildiğini, yapılan takibin, ödeme emrinin gönderildiği adresin bilinçli olarak yanlış gösterilmesinin, usule aykırı bir biçimde ilk tebligatta TK 21.madde uygulanmasının istenmesinin açıkça kötü niyetli bir tavır olduğunu, İcra memurunun başlangıçtan itibaren tüm işlemlerinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, gerek takibin kabulü ve ödeme emrinin gönderiliş şekli, usulsüz tebligatın kabul edilmek suretiyle takibin kesinleştirilmesi ve bu işlemlerin düzeltilmesine yönelik talebin reddinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin usulsüz bir biçimde icra edildiğini, ödeme emrinin müvekkili şirketin kullanmadığı bir adrese gönderildiğini, ekte sunulan ticaret sicil gazetesi incelendiğinde görüleceği üzere müvekkili şirketin adresinin "Yenişehir Mah....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; şikayete konu icra takibinin, şikayetçinin murisi hakkında başlatıldığı ve muris hayatta iken itirazın iptali kararı üzerine takibin kesinleştiği, şikayetçiye gönderilen ödeme emrinin borca itiraz hakkı vermeyip bunun muhtıra olarak kabulü gerektiği, kaldı ki ödeme emri tebliğ tarihine göre şikayetin 7 günlük süre içerisinde de yapılmadığı ve takipte kamu düzeni yönünden de bir aykırılık bulunmadığı, şikayetçinin mirası reddettiğine dair bir iddiası olmadığından haczin kaldırılması talebinin yerinde görülmediği, istirdat davasının ise genel mahkemede yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddi gerektiğinden bahisle ödeme emrinin iptali talebinin süreden, haczin kaldırılması ve istirdat talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, haciz talebinin kabulüne ve haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra memur işlemlerinin iptali istemine ilişkindir....