Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" hükmü yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve bu adrese tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur....

    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, icra dosyasından gönderilen ödeme emri tebligatında tebligat parçasına "adreste bizzat kendisine teslim" kaşesi vurulmuş ise de, borçlu müvekkiline ait herhangi bir imza bulunmadığını, bu durumda ortada geçerli bir tebligat bulunmadığından şikayetin süreye tabi olmadığını, tebligatın yok hükmünde olduğunu, TK'nun 32. maddesinin uygulanamayacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebligat iddiasına dayalı şikayet davasıdır....

    Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır" hükmü gereğince kanuna muhalif işlemlerden dolayı öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde şikayette bulunması gerektiği, TK 32. maddesi: "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır." hükmü gereğince davacı vekilinin icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde ödeme emri ve takipten 11.04.2018 tarihinden haberdar oldukları, mahkememize 20.04.2018 tarihli şikayet başvurusunun İİK 16/1. maddesi gereğince 7 günlük şikayet süresinin geçtikten sonra yapıldığı anlaşıldığından şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine, tensip ara kararı ile verilen tedbir kararının kaldırılmasına, usulsüz tebliğ nedeniyle süresinde yapılan şikayet olmadığından davacının hacizlerin iptal edilmesi ve mevcut hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, davalı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin dava konusunun usulsüz tebligat ve hacizlere yönelik şikayet olması nedeniyle" şeklindeki gerekçe...

    Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ve tüzüğün 18. maddesi uyarınca tüzel kişilere tebliğ, yetkili mümessillerine ve bu kişilerin bulunmadıkları tebligat memuru tarafından tevsik edildiği takdirde hazır olan şirket memur ve müstahdemlerine yapılması gerekir ( HGK.'nun 1988-12-266 E., 11034 K. sayılı kararı) Somut olayda, dava dışı borçluya Adana 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/7732 sayılı dosyasından çıkarılan ilk ödeme emrinin “gösterilen adres kapalı olup, işyerinin taşındığı” belirtilerek bila tebliğ iade edildiği, aynı adrese ikinci kez çıkarılan ödeme emrinin "şirket yetkilisi bulunmadığından daimi işçi ...’ya" tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tebligatı alan ...’nun borçlu şirketin daimi işçisi olmadığı Sosyal Sigortalar Kurumu'nun 25.11.2010 tarihli yazısı ile anlaşılmaktadır....

      İcra Müdürlüğü'nün 2021/1068 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Şikayet davası açıldıktan sonra ihtiyati haciz şerhlerinin kaldırılması nedeniyle, şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve icra dosyasına şartlı olarak ihtiyati haciz miktarının depo edildiğini, bu sebeple mahkemece teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebiyle ilgili karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, borçlunun İİK'nun 266. maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkili aleyhine Konya 3....

      İcra Müdürlüğü'nün 2021/1068 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Şikayet davası açıldıktan sonra ihtiyati haciz şerhlerinin kaldırılması nedeniyle, şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve icra dosyasına şartlı olarak ihtiyati haciz miktarının depo edildiğini, bu sebeple mahkemece teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebiyle ilgili karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, borçlunun İİK'nun 266. maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkili aleyhine Konya 3....

      ya gittiğini, tebliğ tarihinde ikametgahında bulunmadığını, takipten 09.07.2021 tarihinde haberdar olduğunu, TK 21/1. maddeye ve yönetmeliğin 30. maddesine uygun tebligat yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği icra takibinden 09.07.2021 tarihinde haberdar olduklarından bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunulduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde adresin o an kapalı olması nedeniyle komşusu...'...

        Davalı alacağı temlik alan T4 A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ''...Uyuşmazlık; usulsüz tebliğ ile icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileri, zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir....

        Bozma gerekçesinde, tahakkuk ettirilen cezanın ödenmemesi nedeniyle haciz konulduğunu, konulan haczin kaldırılmasında verilen cezanın haklı olup olmaması değerlendirilmediğinden idari yargının görevli olmayacağı belirtilmiştir. Türk hukuk sisteminde, alacakların tahsili 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile düzenlenmiştir. İcra ve İflas Kanunu'na göre konulan bir haczin kaldırılmasının adli yargının görev alanına gireceğinde tereddüt yoktur. Kamu alacaklarının tahsili İcra ve İflas Kanunu'na göre değil, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunu'na göre yapılır....

          İcra Müdürlüğünün 2015/26 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 13.03.2018 tarihli sıra cetvelinde, şikayetçi haczinin 1. sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. II. CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde özetle, ilk kesin haczin şikayet olunanın takip dosyasından konulduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi için İİK’nın 168/2 maddesine göre 10 günlük sürenin geçmesi gerektiği, şikayetçi dosyasında 05.06.2017, 06.03.2017 ve 09.03.2017 tarihlerinde ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, şikayetçinin ise İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2015/7911 Esas sayılı dosyasında ilamsız takip yaptığı ve bu dosyadan 25.01.2016 tarihinde kesin haciz konulduğu, ilk kesin haczin anılan dosyadan olduğu belirtilerek, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. IV....

            UYAP Entegrasyonu