Alacaklı süresinde satış talep edip, satış avansını yatırmış olduğu için şikayete konu haczin düşmemiş olduğu açıktır. Yukarıda açıklanan nedenlerle usulüne ve kanuni süreye uygun olarak talep edilmiş olan satış ve satış avansının yatırılması dikkate alınarak, konulmuş olan haczin düşmemiş olması sebebi ile, ŞİKAYETİN REDDİNE '' karar verilmiştir....
Haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, müvekkilinin kapısına haber kağıdı yapıştırılmadığını, tebligatın kime yapıldığının belli olmadığını, Tebligat Kanunu Madde 21/ 1 ve 21/ 2 çerçevesinde de açıkça usulsüz bir tebligat olduğunu, 89/2'ye ilişkin tebligatın 11.11.2019 tarihinde aynı konutta ikamet eden demek suretiyle isim belirtmeden tebliğ edildiğini, tebligatın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklı T3 tanımadığını ve alacaklıya borcu da bulunmadığını, müvekkili T1'nin kimlik bilgileri ve numarası usulsüz bir şekilde ele geçirilerek kendisine haciz ihbarnamesi yollandığını, borçlu gösterilmek suretiyle araçlarına ve banka hesaplarına haciz işlemi yapıldığını, tebliğ memuru tarafından gerekli araştırma yapılmadan söz konusu tebligatın muhatabın adresinde ismi belirtilmeyen bir şahsa bırakıldığını ve komşusuna haber verilmek suretiyle denilerek usulsüz bir şekilde haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle İİK Madde 89/1 ve 89/2 haciz...
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; murise gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacıların gecikmiş itirazlarının yersiz olduğunu davacıların davadan çok evvel takipten haberdar olduklarını, murisin sözleşmedeki edimini yerine getirmediğini ve para borcunu ifası gerektiğini para borçlarında alacaklının ikameti icra dairelerinin yetkili olduğunu mirasçılardan Ayşe Çelik'in müdahale dilekçesinin kabulünün usulsüz olduğunu, Ayşe Çelik'in davayı takip etmediğini hakkındaki davanın düşmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini istemiştir. Başvuru; genel haciz yolu ile ilamsız takipte tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayet, takibe itiraz ve hacizlerin kaldırılması şikayetine ilişkindir....
Özal Cad No: 43/1 Beylikdüzü/İstanbul adresine gönderilmesi ve burada D: 2 de ki bayandan sorulduğunda tanınmadığından bahisle iade gelmesi üzerine ticaret sicil adresine 27/08/2020 tarihinde TK 35.maddesi gereği tebligat yapılmış ise de aynı alacaklının bu sefer takip talebinde ki adres olan Zafer Mah Doğan Araslı Bulvarı City Center Outlet Avm no: 181 Esenyurt/ İstanbul adresine gidip haciz yapması haciz mahallinde yetkili olmamamı nedeni ile yediemin olarak İbrahim Koğuş'a bırakılması işleminde TK. 10 maddesine açıkca aykırı hareket edildiği yani davalı borçlunun bilinen adresine tebligat gönderilmeden ve haczin bilinen adrese tebligat yapılması nedeni ile bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olup bu nedenle şikayetçinin usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile TK 32....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki haczin kaldırılması şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile şikayet edenin hissesine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Üçüncü kişi vekili şikayet dilekçesinde; satın aldığı 46439 ada 1 parselde kayıtlı 24 numaralı bağımsız bölüm üzerine ... 29....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi DAVATÜRÜ:Kıymet Takdirine İtiraz, Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine ve mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı borçlu vekili, ... 12. İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı dava ile; ilam gereği teslim yükümlülüğü altında bulunulan malın haczedilemeyeceği, 25/06/2014 tarihli haciz tutanağının usulsüz olması nedeniyle iptali, vekalet ücret alacağına haciz konulamayacağından haczin iptalini talep etmiş ve haczedilen makinenin kıymet takdirine itiraz etmiştir.Davalı alacaklı vekili, şikayet başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.... 12....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlu Ayhan Otluoğlu'nun ölümünün öğrenilmesi ile birlikte mirasçılara yöneltilen takipte yasal sürelerin beklenmesi amacıyla taraflarına tebligat yapılmadığını, mirasın reddi hususunda kanunda yazılan 3 aylık sürenin geçmesinin beklendiğini, icra dosyasında icrai işlemlerin yapılmadığını, icra dosyasında yalnızca tedbir niteliğinde bir işlem olan ihtiyati haczin uygulandığını, icra takibi ile ihtiyati haczin farklı düzenlemeler olduğunu, ihtiyati haciz tedbir niteliğinde olduğundan icra takibinin sonuçlarını doğurmayacağını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanunu yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir....
Şikayet olunan vekili, tebliğin usulsüz olduğu hususunun ancak borçlu tarafından ileri sürülebileceğini, yapılan tebliğin usule uygun olduğunu, ayrıca borçlunun haciz alacakları ile yükümlü olarak taşınmazı devrettiğini, bu sırada hacizden ve takipten haberdar olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanın alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğünün 2013/5768 E. sayılı dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin, öncelikle mernis şerhi olmadan mernis adresine tebligat çıkarılması, bu tebliğin yapılamayıp tebligat parçasının iade gelmesi üzerine mernis şerhi konularak T.K’nın 21/2. maddesine göre tebliğ yapılması gerektiğinden usulsüz olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, katılma yolu ile şikayetçi vekili ve şikayet olunan vekilleri temyiz etmiştir....
Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E. - 91/344 K. sayılı kararı). Somut olayda, şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği 25.08.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 13.10.2015 tarihinde taşınmaz haczine ilişkin 103 davet kağıdı tebliğ edilmiştir. Her ne kadar söz konusu tebliğ işlemleri Tebligat Kanunu uyarınca usulsüz yapılmış ise de, 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 13.10.2015 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki borçlu, 16.10.2015 günü icra dosyasından fotokopi almış olduğuna göre tüm tebligatlardan haberdar olmuştur....
Tebligat Kanunu’nun 21/1 ve 21/2.maddeleri uyarınca usulsüz olduğu gerekçesi ile bozulduğu görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....