Tebligat Kanunu’nun 21/1 ve 21/2.maddeleri uyarınca usulsüz olduğu gerekçesi ile bozulduğu görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....
Tebligat Kanunu’nun 21/1 ve 21/2. maddeleri uyarınca usulsüz olduğu gerekçesi ile bozulduğu görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket vekili tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı vekiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, müvekkilinin elektronik tebligat adresinin bulunduğu, ödeme emri tebliğ tarihinin 03/05/2021 olarak düzeltilmesi ve mevcut hacizlerin kaldırılması istemiyle şikayette bulunduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde, muhatabın adreste bulunmadığı, çalışan Nuray Yıldırım'ın beyanına göre dışarıda olduğundan bahisle evrakın mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği, komşusuna haber verildiğinin yazılı olduğu, her ne kadar ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle davacının şahıs olarak e-tebligat adresi bulunmamakta ise de; 2 adet şirket yetkilisi olarak e-tebligat adresinin bulunduğu, ancak davacıya TK 21/1 maddesi kapsamında çıkartılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, muhatabın adreste olmama nedeni tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceğinin tebligat parçasında...
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. İcra dosyasının incelenmesinde; taşınmaz üzerine konulan haczin 05.02.2014 tarihinde tapuya işlendiği, ... 2. Tüketici Mahkemesi’nin tapu kaydının iptali ve tescile ilişkin kararının ise 22.10.2012 tarihli olduğu ve kararın 21.3.2014 tarihinde kesinleştiği görülmekte olup bölge adliye mahkemesince haczin kaldırılması yerinde değildir. Öte yandan; icra mahkemesi kararlarının, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeseler de, kendi aralarında kesin hüküm oluşturdukları uygulamada kabul edilmektedir....
Somut olayda; şikayet konu haczin ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/9519 takip sayılı dosyası ile yapıldığı, ... İcra Müdürlüğü tarafından ise talimat doğrultusunda kıymet takdir raporu düzenletildiği, davacının taşınmaza ilişkin kıymet takdirine itiraz ve haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davanın kıymet takdirine itiraz talebi yönünden tefrik edilerek haczedilmezlik şikayetine ilişkin olarak görevsizlik kararı verdiği anlaşılmakla anılan takip dosyası ile ilgili haczin kaldırılması talebini inceleme yetkisi, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/10/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Davacılara ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada...14. İcra Hukuk ve ......
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın reddi nedeniyle borçluya murisinden intikal eden taşınmazlara konulan haczin kaldırılması istemi nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi üçüncü kişi şikayet dilekçesinde;icra dosyalarından borçlu ...'in murisi ...'den intikal edecek taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin, borçlu ... tarafından murisi ...'...
Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ve tüzüğün 18. maddesi uyarınca tüzel kişilere tebliğ, yetkili mümessillerine ve bu kişilerin bulunmadıkları tebligat memuru tarafından tevsik edildiği takdirde hazır olan şirket memur ve müstahdemlerine yapılması gerekir ( HGK.'nun 1988-12-266 E., 11034 K. sayılı kararı) Somut olayda, dava dışı borçluya Adana 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/7732 sayılı dosyasından çıkarılan ilk ödeme emrinin “gösterilen adres kapalı olup, işyerinin taşındığı” belirtilerek bila tebliğ iade edildiği, aynı adrese ikinci kez çıkarılan ödeme emrinin "şirket yetkilisi bulunmadığından daimi işçi ...’ya" tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tebligatı alan ...’nun borçlu şirketin daimi işçisi olmadığı Sosyal Sigortalar Kurumu'nun 25.11.2010 tarihli yazısı ile anlaşılmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/440 Esas 2017/452 Karar sayılı ilamıyla kayıtsız ve şartsız reddettiğini açıklayarak, sözü geçen hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu, talebin Yerköy İcra Müdürlüğü tarafından reddedildiğini belirterek, Yerköy İcra Müdürlüğünün 08/06/2018 tarihli haczin kaldırılması talebinin reddi kararının iptal edilerek, muris Fatma Özer'den müvekkiline intikal edecek taşınmazlara konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/1068 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Şikayet davası açıldıktan sonra ihtiyati haciz şerhlerinin kaldırılması nedeniyle, şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve icra dosyasına şartlı olarak ihtiyati haciz miktarının depo edildiğini, bu sebeple mahkemece teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebiyle ilgili karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, borçlunun İİK'nun 266. maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkili aleyhine Konya 3....